Dünyanın Saygı Duyduğu Değer MUSTAFA KEMAL ATATÜRK!

Abone Ol

Dünyanın dört bir yanında Mustafa Kemal Atatürk’e duyulan saygının örneklerini görmek mümkün. Bugün yalnızca Japonya’dan gelen Prenses Akiko Mikasa değil; yıllar boyunca devlet başkanlarından, sanatçılardan, düşünürlerden pek çok ismin Atatürk’ü hayranlıkla andığına şahit olduk.

Daha dün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda açılış konuşmalarında, dünyanın farklı ülkelerinden liderler Atatürk’ün vizyonunu örnek gösterdiler. Latin Amerika’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Asya’ya birçok lider, modernleşme hamlelerini anlatırken Atatürk’ün fikirlerine atıfta bulundu. Hindistan’dan Gandhi, Pakistan’dan Muhammed Ali Cinnah, hatta Uzak Doğu’dan pek çok devlet adamı tarih boyunca Atatürk’ü örnek aldıklarını dile getirdiler.

Bu saygı yalnızca liderlerden gelmedi. 2000’lerde Küba’da bir öğretmenler topluluğu, Atatürk’ün eğitim hamlelerini derslerinde örnek olarak işledi. Güney Kore’de bir üniversite, modernleşme derslerinde Atatürk’ü bir model olarak anlattı. Daha yakın bir örnek: 2023’te Avrupa’daki bir şehirde Atatürk heykeli açılışına binlerce insan katıldı.

Peki, dünyanın dört bir yanında Cumhuriyetimizin kurucusuna bu kadar değer verilirken, kendi ülkesinde saygısızlık edenlere ne demeli? Bunun adı fikir özgürlüğü falan değildir. Bu düpedüz nankörlüktür ve her şeyden öte Anayasal suçtur. Atatürk olmasaydı, bugün özgürce konuşma imkânı başta olmak üzere birçok hakkımız olmayacaktı. Bugünlerde her ne kadar kısıtlanmaya çalışılsa da…

Atatürk’ün heykeline saldıran, hatırasına dil uzatan, mirasına düşmanlık edenlerin ortak noktası bellidir: Cumhuriyetle, özgürlükle, eşitlikle problemi olanlardır. Onların aslında Atatürk’le değil, Türk milletinin bağımsızlığıyla sorunu vardır.

Bir Japon prensesi Atatürk’e saygı duruşunda bulunurken, bir Türk’ün kendi liderine saygısızlık etmesi, sadece ayıptır. Üstelik bu, basit bir ayıp değil; tarih önünde kara bir lekedir. Dünyanın dört bir yanında parlayan bir değere kendi ülkesinde sırt çevirmek hem ahlaken hem vicdanen utanç vericidir.

Atatürk’e saygı göstermek, yalnızca bir törene katılmak ya da bir anıtı ziyaret etmek değildir. Bu, Cumhuriyet’in değerlerini içselleştirmek, özgürlüğe, hukuka, laikliğe sahip çıkmaktır. Atatürk’e dil uzatanların yapamadığı da işte budur.

Bugün bir Japon prensesinden, bir Afrikalı öğretmenden, bir Avrupalı liderden ders alıyorsak; şunu net söylemek zorundayız: Bu ülkede Atatürk’e saygısızlık ne olağan ne de kabul edilebilir bir durumdur.

Bu vesileyle, Anıtkabir ziyaretinde Türk milletine duyduğu samimi saygıyı gösteren, Atatürk’ün mozolesine çelenk bırakan, Cumhuriyetimizin simgesi Türk bayrağını gururla taşıyan ve her davranışıyla bu toprakların değerlerine incelikle dokunan Japonya Altes Prensesi Akiko Mikasa’ya yürekten teşekkür ediyorum.

Onun nezaketi, aslında bize kaybetmememiz gereken bir şeyi yeniden hatırlatıyor: Atatürk’e ve Cumhuriyet’e duyulan sonsuz minneti.

{ "vars": { "account": "G-LFQRKY8JGD" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }