TBMM Adalet Komisyonu Üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, koronavirüs salgını döneminde ceza ve tutukevlerinde alınması gereken önlemleri gündeme getirdiğini hatırlatırken Adalet Bakanlığı’na sürecin başından beri çeşitli önergelerle konuyu takip etmeleri yönünde sorular yönelttiğini belirtti. Ceza ve tutukevleri salgın hastalıklar için en büyük risk barındıran alanlar olduğunu ifade eden Aydoğdu, “ Burada insanların sağlığı, dışarıda yaşanılan koşullardaki gibi değil. Yeterince güneş görmedikleri için, hareket alanlarının kısıtlı olması nedeniyle kas yapılarının giderek zayıflaması ve yeterince vitamin alamıyor olmaları gibi birçok olumsuz etken var. Bunlar öngörülebilir durumlardır ve böyle bir hastalıkla karşı karşıya kalınınca ceza ve tutukevlerinde yoğun önlemler almak gereklidir.” edi.

CHP'li vekil Turan Aydoğan'dan Galata Kulesi tepkisi: Düşman kıymaz!

“CEZA VE TUTUKEVLERİNDE SALGINA KAÇ KİŞİ YAKALANDI, KAÇ KİŞİ ÖLDÜ?” SORULARI YANIT BEKLİYOR

Aydoğan, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumları özelinde bazı ciddi iddiaların kendilerine ulaştığını ve tutuklu ve mahkumların sağlık koşullarından endişe edildiğini ifade etti.

Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, pandeminin başından beri revirin olmadığını, tutuklu ve mahkumların hastalıklarını kendi kendilerine tespit edip dilekçe yoluyla ilaç aldıklarını öğrendiğini dile getiren Aydoğan, “Tutuklu ve mahkumların koğuşları ülkenin birçok ceza ve tutukevinde olduğu gibi Bakırköy ve Silivri’de de kapasitelerinin üzerinde bir doluluğa sahip. Salgın hastalık böyle bir kalabalığı affetmez. Bu olmasın diye İnfaz Yasası’nda değişiklik yapıldığında, Meclis kürsüsünden adil davranılması gerektiğini ifade etmiştik. Fakat İnfaz Yasası’nda yapılan değişiklikle binlerce kişi tahliye edildi, sadece siyasi tutuklular bu kapsamda hiçbir haktan yararlanamadı.” dedi.

Ceza ve tutukevlerinin hala tıklım tıklım olduğunun altını çizen Aydoğan, “İnsanlar hastalanıyor, diğer yandan test yapılmadığını ifade ediyorlar. Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumları’nda Kovid-19 testi yaptıran tutuklu ve mahkumlara da test sonuçları verilmemiş. Bunların gerekçelerini Sayın Bakan Gül’e sordum. Ayrıca koronavirüs salgınının başladığı tarihten beri, ceza ve tutukevlerinde kaç mahpusun hastalığa yakalandığı, kaçının virüsten öldüğü açıklanmadı. Bu soruları daha önce de bakanlığa sormuştuk, fakat hala yanıt alamadık.” ifadelerini kullandı.

“SAĞLIĞA ERİŞİM, HER YURTTAŞA EŞİT SAĞLANMALIDIR”

Aydoğan, ceza ve tutukevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlüleri de kapsayacak şekilde sağlık hakkının, 1955 tarihli “BM Mahpuslara Uygulanacak Asgari Standartlar”, 1982 tarihli “BM Tıbbi Etik İlkeler”, 1988 tarihli “BM Herhangi Biçimde Alıkonulan veya Hapsedilen Kişilerin Korunması için İlkeler Manzumesi” gibi sözleşmelerle koruma altına alındığını hatırlattı.

Aydoğan, “Sağlığa erişim her bir yurttaş için eşit biçimde sağlanmalıdır. Tutuklu ve mahkumların sağlık haklarının korunması öncelikle devletin görevidir. Yaşam ve sağlık hakkı evrensel haklardır. Bu bağlamda Adalet Bakanlığı’ndan daha ciddi bir özen gösterilmesini bekliyoruz. Kovid-19 önemleri kapsamında ceza ve tutukevleri teftiş edilmeli. Kaç hasta var, bunların kaçı ağır? Kaçı hayatını kaybetti, tedavileri nerede yapılıyor? Mahpus kapasitesi ve yatak kapasitesi arasında ifade edilen uçurumlar doğru mu? Bunlara yanıt istiyoruz fakat daha önemlisi bu sorunların çözümlenmesini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı. KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi