İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçildikten sonra halkla ilk büyük buluşmasını Maltepe sahilindeki miting alanında gerçekleştirdi.

İstanbul’un değişik ilçelerinden gelen yüzbinlerce kişiye hitap eden İmamoğlu, "Kişilere, partilere, derneklere, vakıflara asla ama asla hizmet yok. Ben, İstanbul’a yeni bir başlangıç vaat ederek buraya geldim. İstanbul’a yeni bir başlangıç, şu 5 temel alanda sağlayacağımız anlayış farklılıklarıyla mümkün olacak: Bir; İstanbul'a yeni nesil siyaset anlayışı hakim olacak, iki; İstanbul'a yeni nesil belediyecilik anlayışı hakim olacak, üç; İstanbul'a yeni nesil yerel demokrasi anlayışı hakim olacak, dört; İstanbul'a yeni nesil toplumsal birlik anlayışı hakim olacak, beş; İstanbul'a yeni nesil yurttaşlık anlayışı hakim olacak” dedi.

YÜZBİNLERCE VATANDAŞ MİTİNG ALANINA AKIN ETTİ

17 Nisan’da mazbatasını alan Ekrem, büyük buluşmayı haftasonu yapacağını söyledi ve İstanbulluları Pazar günkü Maltepe mitingine davet etti. İstanbul’un her yerinden mitinge gelen yüzbinlerce vatandaş Türk Bayrakları ve Atatürk posterlerini sallayıp, İzmir Marşı’nı söyledi. Anadolu Ateşi Dans Topluluğu, Mehter Takımı ve Beylikdüzü Gençlik Senfoni Orkestrası da miting öncesi sahne aldı.

Mehter takımının “Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa” marşı büyük alkış aldı. Coşkulu kalabalık sık sık “Mustafa Kemal'in askerleriyiz” ve “Hak-hukuk-adalet” sloganları atıp, “İmamoğlu varsa çözüm var”, “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Bankamatikçilere geçit yok”, “Çok yakıştın İstanbul'a, “Hakkımızı da İstanbul'u da yedirmeyiz”, “Sadece İstanbul değil, tüm Türkiye seni bekliyor” yazılı pankart ve döviz taşıdılar.

AİLESİYLE HALKI SELAMLADI TERÖRÜ LANETLEDİ

Mitingin başında Ekrem İmamoğlu ailesiyle birlikte sahneye çıkıp halkı selamladı. Ardından saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı okundu. İmamoğlu konuşmasına başlamadan önce mikrofona gelen bir din görevlisi dua okudu. İmamoğlu ise konuşmasının başında, Irak sınırında devam eden operasyonlarda şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifa diledi. Ayrıca terörü ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıyı da lanetledi. Vatandaşların sevgi gösterileriyle sık sık alkışladığı Ekrem İmamoğlu bir saati bulan konuşmasında özetle şunları söyledi:

“Bir millet, sevinçte ve kederde ortak olabiliyorsa millettir. Bugün burada bir sevinci paylaşıyoruz ama bir yanımız keder dolu. Allah'ım milletimizi terör örgütlerinden korusun. Birliğimiz, bütünlüğümüz daim olsun. Evet, bir millet sevinçte ve kederde ortak olabiliyorsa, millettir. Vatandaşların bir bölümünün sevinci, başka vatandaşların gönlünü kırıyorsa, orada bir sorun var demektir. Nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, hiçbir seçim vatandaşlar arasındaki gönül köprülerini yıkmamalıdır. Bunu sağlama görevi de öncelikle siyasetçilerindir. Seçimlerden sonra birlik, bütünlük, kardeşlik mesajları vermek kolaydır. Zor olan, değerli olan, seçimden önce de ağır ithamlardan, çirkin sözlerden, yakışıksız, mesnetsiz iddialardan uzak bir siyaset yapabilmektir. Bir lafla kalpleri kırarsınız, bin lafla kazanamazsınız. Ben seçimleri değil kalpleri kazanmayı yeğlerim!

“BEN İSTANBUL’A YENİ BİR BAŞLANGİÇ VAAT ETTİM”

Biliyorsunuz, 31 mart İstanbul seçimlerinin oy sayma işlemi tam 17 gün sürdü.
Gelecekte bu 17 günde yaşananlar ve bu ülkeye yaşatılmak istenenler hakkında çok şey yazılacaktır. Ben bugün itibariyle hepsini bir kenara bırakmış ve işime, tüm istanbullulara hizmet sorumluluğuma odaklanmış durumdayım. Ben, İstanbul’a yeni bir başlangıç vaat ederek buraya geldim. İstanbul’a yeni bir başlangıç, şu 5 temel alanda sağlayacağımız anlayış farklılıklarıyla mümkün olacak: 1. İstanbul'a yeni nesil siyaset anlayışı hakim olacak. 2. İstanbul'a yeni nesil belediyecilik anlayışı hakim olacak. 3. İstanbul'a yeni nesil yerel demokrasi anlayışı hakim olacak. 4. İstanbul'a yeni nesil toplumsal birlik anlayışı hakim olacak. 5. İstanbul'a yeni nesil yurttaşlık anlayışı hakim olacak.

“İSTANBUL’A YENİ NESİL SİYASET, BELEDİYECİLİK, DEMOKRASİ, TOPLUMSAL BİRLİK VE YURTTAŞLIK ANLAYIŞI HAKİM OLACAK”

Birinci olarak yeni nesil siyaset anlayışından ne anladığımı, adaylığım süresince ortaya koydum. Vatandaşla arasına fiziki ve duygusal engeller koyan siyasetçilerin devri kapanmıştır. Vatandaşa karşı kibirle yaklaşan, vatandaşa karşı sevgisiz, saygısız davranan siyasetçilerin devri kapanmıştır. Vatandaş, bu ülkenin efendisidir.
Siyasetçiler, yöneticiler bu ülkenin hizmetkarlarıdır. Bundan böyle herkes yerini bilecek, herkes haddini bilecek. Ben, yeni nesil siyaset anlayışıyla istanbul’u yönetirken, her zaman hukukun üstünlüğünü kabul edeceğim. Kanunları, kurumları ve kuralları kendi amaçları uğruna eğip büken, kendisi için iyi olanı, herkese dayatan bir yönetici asla olmayacağım.

İkinci olarak İstanbul'da yeni nesil belediyecilik anlayışı hakim olacak. Bu aziz şehirde kente özen gösteren, insana saygı duyan bir belediyecilik hakim olacak. Yeni nesil belediyecilik anlayışıyla birlikte, yerel yönetimin ne yaptığı kadar, nasıl yaptığı ve kimin için yaptığı da önem kazanacak. Bu şehirde ben yaptım oldu anlayışı son bulacak.

Üçüncü olarak İstanbul'da artık yeni nesil yerel demokrasi anlayışı hakim olacak.
Bu kentte yaşayanlar, bu kenti yönetenler kadar söz ve karar sahibi olacak.
İstanbul'u ilgilendiren tüm önemli kararlar herkesin gözü önünde, bilgisi dahilinde, herkesin fikri, önerisi, eleştirisi altında şekillenecek. Mahalle meclislerinden başlayan, sektörel meclislere kadar uzanan kapsamlı bir demokratik katılım mekanizmasıyla, vatandaşlar, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler kent yönetim sürecinin aktif ortakları haline gelecek. Bu şehri hep birlikte ayağa kaldıracağız!

“HERKES EŞİTLİĞİN, ÖZGÜRLÜĞÜN, DEMOKRASİNİN TADINA VARACAK!”

Dördüncü olarak İstanbul'da artık, yeni nesil “toplumsal birlik” anlayışı hakim olacak. Bu şehirde 16 milyon vatansever yaşıyor. Bunu söylerken, hiç kimsenin vatanseverliği diğerinden fazla değil, hiç kimsenin inancı diğerinden üstün değil demek istiyorum! Benim için bu şehrin her bir ferdi ayrı bir renk, ayrı bir zenginlik. Benim dönemimde her farklı ses, her farklı renk, her farklı inanış bu şehir için bir risk değil, bir fırsat kabul edilecek. İstanbul'da artık inançların, yaşam tarzlarının, ideolojilerin, siyasi aidiyetlerin doğrudan ya da dolaylı biçimde hiç kimseye, hiçbir şekilde dayatılması söz konusu olmayacak. Herkes kendi rengini, kendi kimliğini, kendi benliğini özgürce, eşit ve saygın bir biçimde yaşayacak. İstanbul huzura kavuşacak. Eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin tadına varacak!

“MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE ONUN ÇİZDİĞİ HEDEFLERDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ”

Son olarak İstanbul’da artık “yeni nesil yurttaşlık” anlayışı hakim olacak. Katılım mekanizmalarının genişletilmesine paralel olarak yurttaşların enformasyon ve bilişim teknolojilerine eşit koşullarda erişimi de sağlanacak. İstanbul büyükşehir Belediyesinde hiçbir kamu görevlisi, benim hiçbir çalışma arkadaşım kamu gücünü kendi gücü olarak görmeyecek, kullanmayacak. Ben onların emeğinin hakkını vereceğim, her birinin alın terine sahip çıkacağım. Ama onlar da 16 milyon hemşehrime hizmet edecek. Bana, kişilere, partilere, derneklere, vakıflara asla ama asla hizmet etmeyecekler. Buna izin vermeyeceğim.  

Yeni bir anlayışın, bir yeni bakış açısının egemen olması zaman alır. Bana ve ekibime süre tanıyın. Başaracağız. Hep birlikte başaracağız. Vatandaşa karşı mahcubiyet duygusunu yitirmemiş, gururdan, kibirden uzak yöneticilerin görev yapacağı bir İstanbul ve Türkiye için, asla vazgeçmeyin! Siz, iyinin ve haklının yanında olmaktan asla vazgeçmeyin! Bu ülkenin kurucu değerlerinden, cumhuriyetten ve demokrasiden, Mustafa Kemal Atatürk ve onun çizdiği hedeflerden asla vazgeçmeyin! Ben vaz geçmeyeceğim! Vazgeçmeyeceğiz.”

Tuncay DAĞLI-Kent Yaşam

Editör: Haber Merkezi