Bu Fuat Avni de her kimse müneccimden de beter biri. Her dediği oluyor.

Normal hayatta ise “perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” diye bir söz vardır. Yani olanlar olacakların işaretidir. 7 Haziran seçim sonucu açıklanıp, partiler gardlarını alınca “bu meclisten koalisyon çıkmaz” diye yazmıştım. O günden bu günleri görmek için Fuat Avni olmaya gerek yoktu. Biraz geçmişi bilmek, biraz havayı koklamak, biraz da gözlemi iyi yapmak geleceği okumaya yetiyor.

Şimdi ise önümüzde yeni bir seçim var. Sanki bir önceki seçimin seçmeni gidecek de uzaydan başkaları gelecekmiş gibi farklı bir sonuç bekleniyor. Normal durumda değişmemesi gerekir. Çünkü insanların fikir ve görüşleri birkaç ayda tam tersine dönmez. Belki daha da keskinleşir ama dönmez. Çünkü akıl var fikir var, insan kendini yönetecek olanlarla ilgili düşüncelerini kolay kolay değiştirmez, değiştirmemeli de.
Çünkü o zaman seçmen ne istediğini bilmeyen bir duruma düşer, fikrine de saygı duyulmaz. Gerçi şimdi de pek saygı duyuluyor sayılmaz. Bir seçim oldu ve ortaya bir tablo çıktı. Buna göre ortak bir hükümet kurulup, milletin verdiği görev yerine getirilmeliydi.

Ama ülkemizde nedense milletin vekaletini üstlenenler seçildikten sonra milletin istediğini yerine getirmek, halk için hizmet üretip, halkın refahı ve mutluluğu için çalışmak yerine kendi düşüncelerini halka empoze etmeye, kendi çizdikleri yöne halkı da yönlenmeye zorluyorlar. O zaman da ipler kopuyor..

Bu kez de öyle bir durum oluştu. Seçim sonucunu kendi düşüncesi doğrultusunda yorumlayan siyasiler “millet bize bu görevi verdi, şu görevi yükledi” diyerek, aradan sıyrılmaya çalıştı. Sonuçta erken seçime doğru yola çıkıldı.
Sandıktan farklı sonuç çıkacağını hayal edenler var ya da sonucun 7 Haziran’dan farklı çıkması için çaba harcayanlar. Elbette ki her parti kendi oyunun artacağını düşünüyor. Ve bunun için de siyasi manevralar yapıyor, santranç tahtası karmakarışık bir halde. Kimin şah çekeceği kimin mat olacağı belli değil. Ama kimin sabrının taştığı, kimin yeter artık dediği, kimin evlat acısıyla yüreği yanarken gözlerinden ateş çıktığı belli.

1 Kasım’da ne mi olacak? Çok çok çok olağanüstü bir şey olmazsa, uzaylılar gelip seçime müdahale etmezse, şimdikinden farklı bir sonuç çıkmayacak. Yine koalisyon masasına oturulacak, bu arada seçime kadar diye kurulan geçici hükümet de yenisi kurulana kadar aylarca görev yapacak. Bu arada bir sonraki seçimin kurguları yapılacak. Yani iki ay sonra her şey sütliman olacak sanılmasın.

Editör: Haber Merkezi