İstanbul’un kaynakları, atıkları ve çevresi hakkında izleyicilerin bilmesi gerekenleri soran Nurhan Çetinkaya, sokağa çöpü atan ama evine ayakkabısını çıkararak giren bir toplumda yaşadığımızı ifade ederek, yaşadıkları kente dair bilinmesi gerekenleri sordu.

İstanbul’un kaynak bakımından zengin bir kent olmadığını belirterek konuşmasına başlayan Prof. Dr. Derin Orhon, “İstanbul su ihtiyacı için göğe bakmak zorunda” dedi.

MELEN PROJESİ’NİN MALİYETİ BİLİNMİYOR

İstanbul’un su ihtiyacını yağmurdan karşıladığını, baraj ve göllerinin ise kentin bir yıllık su ihtiyacını karşılayabildiğini belirten Orhon, yapılan Büyük Melen Sistemi hakkındaki düşüncelerini de paylaştı.

Melen Projesi’nin ne kadara mal olduğunu kimsenin bilmediğini ve devlet bütçesine ve dolayısı ile vatandaşa ne kadar külfet getirdiğini bilmediklerini belirten Prof. Dr. Derin Orhon, Melen’in İstanbul dışında ve kirlenmeye açık bir bölge olduğunu belirtti. Gelecek yıllarda bu kirlenmeyle karşı karşıya olunacağını ve göz ardı edilmemesi gereken bir konu olduğunu söyledi.

“İstanbul’u yönetenler etrafının denizlerle çevrili olduğunu bilmiyorlar” diyerek açıklamalarına devam eden Orhon,”Denizden su elde etmek etmenin maliyeti çok daha düşük. İstanbul'un kaynaklarına çok iyi bir bilimsel bakış açısı lazım” dedi.

İstanbul’un atıklarının da bir servet değerinde olduğunu belirterek, kente dair konuşan Nurhan Çetinkaya, atıkların içinde bulunan plastik, aleminyum, evsel ve biyolojik atıklar olmak üzere geri dönüşümü mümkün atıklardan bahsetti.

Çetinkaya’ya atık sulardan başlayarak cevap veren Prof. Dr. Derin Orhon, “Kullandığımız kadar suyu, atık olarak harcıyoruz” dedi.

HALİÇ YENİDEN KİRLENECEK

Atık suların büyük bir kısmının Yenikapı ve Kadıköy'den Marmaray'a boşaltıldığını, şimdilerde ise açık arıtma tesislerinin yapımına başlandığını söyleyen Orhon, Yenikapı’ya yapılan atık sistemin yetersiz olduğunu belirtti. Söz konusu Yenikapı alanının büyük bir dolgu alanı haline getirildiğini ve neredeyse sadece miting alanı olarak kullanıldığını ifade etti.

Miting alanının altına yaptıkları arıtma sisteminin ise, yine dünyanın en garip ve en pahalı arıtma sistemi olduğunun altını çizen Orhon, Haliç’in de yapılan bilimsel çalışmalar ışığın da bu günkü haline geldiğini söyledi. Haliç’e hiç bir deşarj ve arıtma sisteminin yapılmayacağını söyleyen yetkililerin, şimdilerde ise Eyüp'te yapılacak 400 bin metreküp tesisle, yine atıkların Haliç’e atılacağını ve yeniden kirleneceğini söyledi.

Dünya atık suyun içindeki ısı ve enerjiyi kullanmayı konuşurken, bizim bol keseden attığımızı ifade eden Orhon, Marmarayı geri dönülmez bir şekilde kirlettiğimizin de artık farkına varmamız gerektiğini söyledi.

AVRUPA BİRLİĞİ ATIĞI, KAYNAK OLARAK DEĞERLENDİRİYOR

Orhon, İstanbul'un ciddi bir kirli ve tehlikeli atık ürettiğini, temas edildiği zaman yanıcı vede kansere sürükleyen atıkları olduğunu, bunun bir bilançosunun dahi olmadığını belirtti. Konuyla ilgili ciddi bir projenin yapılması gerektiğini ve yapılacak projenin ayrıca İBB ve yerel belediyelere ciddi bir gelir kaynağı sağlayacağını da belirten Prof. Dr. Derin Orhon, Avrupa Birliği’n de atığa atık değil, kaynak denildiğinin de altını çizdi.

Özellikle İstanbul'da enerjinin de olmadığını, taş ocakları sebebiyle sadece inşaatlarda kullanılan ‘mıcır’ üretildiğini, bunların da kapatılmasına ilişkin söylemlere cevaben “Taş ocakları kapatılırsa İstanbul’da asfalt bile yapamazsınız” diyen Orhon, kaynak diye bakarsak İstanbul’da sadece taş ocakları olduğunu söyledi.

Atıkları yakma yoluna gidileceği noktasında aldıkları duyumları da değerlendiren Prof Dr. Derin Orhon, çöp atıklarının plastik karışımlı olduğunu, bunun da yanarken kanserojen madde üretimine neden olacağını söyleyerek, “Tüm bu konular uzmanların bilimsel çalışmaları doğrultusunda yapılmalı” dedi.

DERİN ORHON YÖNETİCİLERE ATIFTA BULUNDU

İstanbul'daki belediyelerin atıklar ve dönüşümüne ilişkin çalışmalar doğrultusunda kendilerinden bilgi talep edip etmediğini soran Nurhan Çetinkaya’ya cevap veren Orhon, “Parti ayrımı gözetmeksizin belediyeler bizden çok daha iyi biliyor bu işi” diyerek konunun uzmanlarıyla çalışmayan yöneticilere atıfta bulundu. Nurettin Sözen ve Bedrettin Dalan zamanında iyi çalışmalar yapıldığını ama şimdilerde ise böyle bir iş birliğine gidilmediğini, herhangi bir talebin de olmadığını söyledi.

Akademik destek almadan şehirle ilgili muvaffak projelerin olmayacağı kanısında olduğunu söyleyerek yerel yöneticilere seslenen CHP’li Nurhan Çetinkaya, “Lütfen çevre, sağlık, insan gibi önemli başlıklarda uzman danışmanları çevrenizde bulundurun. O zaman şehir daha yaşanabilir olur; biz de geleceğe daha güvende bakarız” dedi.

Çetinkaya’nın düşüncesine canı gönülden katıldığını belirterek, kendisine teşekkür eden Çevre Biyoteknolojisi Uzmanı Prof. Dr. Derin Orhon “Fikirlerimizi alın kullanın” diyerek izleyecilere teşekkür etti.

Editör: Haber Merkezi