Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın 2016 yılı Mayıs ayında hizmete açılacağını açıkladığı 3. boğaz köprüsü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yıl içinde yapımına başlayacağı 5 yeni tünel projesi, Sarıyer bölgesinde gayrimenkul fiyatlarında yüksek değer artışı sağlıyor.

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın 16 milyar 100 milyonluk, 2016 bütçesinde, Dolmabahçe’yi Zekeriyaköy’e bağlayacak 5 yeni tünel projesinin yer aldığını açıklaması ve geçtiğimiz günlerde Ulaştırma ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım’ın 3. köprünün 2016 yılı Mayıs ayında hizmete açılacağını bildirmesi gayrimenkul piyasasını hareketlendirdi.  

5 yeni tünelle kuzey-güney aksı ve 3. köprü ve bağlantı yollarıyla doğu-batı  aksı ile çevrelenen Sarıyer, özellikle de Sarıyer’in kuzeyinde yer alan Zekeriyaköy bölgesi  İstanbul’un en fazla değerlenen bölgelerinin başında yer alıyor.

 

EN YÜKSEK DEĞERARTIŞI SARIYER’DE

 

Dolmabahçe – Levazım, Levazım – Baltalimanı, Baltalimanı – Ayazağa, Ayazağa – Çayırbaşı ve Sarıyer – Zekeriyaköy arasında gerçekleştirilecek tünellerin İstanbul Avrupa yakasında trafik akışını büyük ölçüde rahatlatacağı belirttirilirken,  özellikle Sarıyer İlçesi’ndeki gayrimenkul projelerinin İstanbul genelinde en yüksek değer artışını yaşayacağı belirtildi.

 

CBRE Uluslararası Gayrimenkul Danışmanlığı firmasının Operasyondan Sorumlu Direktörü Önder Akpınar, İstanbul’un yeni alt yapı projelerinin sektöre neler sağlayacağına ilişkin sorumuzu şöyle yanıtladı:

 

“Avrupa yakasında özellikle Zekeriyaköy, Demirciköy ve Göktürk bölgelerinde gayrimenkul fiyatlarının  en büyük değer artışını yaşayacağına inandığımız bölgelerin başında yer alıyor. 3. köprü güzergahı yani Demirciköy, Zekeriyaköy ve Göktürk geliyor. Özellikle Zekeriyaköy’ün yanıbaşından geçen Kuzey Marmara Otoyolu ve tünel bağlantılarıyla değerine değer katacaktır. Bu değer artışına sayın Kadir Topbaş’ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı Sarıyer-Zekeriyaköy Tünel Projesi’nin de katkı yapacağı şüphesiz.”
 

Yeni ulaşım projeleri ile İstanbul’u artık Anadolu ve Avrupa olarak coğrafi anlamda ikiye ayırmadan tek bir kara parçası olarak görmenin mümkün olacağını belirten Önder Akpınar “Üçüncü köprü projesinin de tamamlanmasıyla beraber bu bağlantının yakın bir gelecekte daha da güçlendiğini hep beraber göreceğiz” dedi.

BÖLGEDE ORTALAMA % 50 ARTIŞ BEKLENİYOR

İstanbul’da gerçekleşen alt yapı projelerinin bulunduğu Kartal, Bakırköy gibi bölgelerde konut değerlerinin yüzde 50-60 oranında arttığı göz önüne alındığından, Sarıyer ve çevresinin de kısa süre sonra yatırımcıların yoğun ilgisine uğraması bekleniyor.

Bahçelievler ve Bakırköy’de konut fiyatlarının metro ve metrobüs bağlantısı geldikten sonra  neredeyse 2-3 katına çıktığını ve Kartal’da da 2012 yılında metronun da hizmet vermeye başlamasıyla beraber konut fiyatlarında  yüzde 60 – yüzde 70 düzeyinde artış sağlandığını, hatırlatan Önder  Akpınar, “2016 yılının son çeyreğinde açılması planlanan Üsküdar-Çekmeköy metrosu güzergahında yaşanmaktadır. Sancaktepe’de metro projesinin adının duyulmasından sonra bile fiyatlar yüzde 45 – yüzde 55 oranında ortalama bir artış göstermektedir. Dolayısıyla metro ve diğer büyük ulaşım altyapı projeleri, bulundukları bölgelerdeki fiyatlarda ciddi artışlara neden olmaktadır diyebiliriz” dedi.

Gayrimenkul projelerine olan talebi etkileyen faktörlerin başında, inşaat kalitesi, projenin sahip olduğu sosyal olanaklar ve fiyatlar kadar projeye olan erişim kolaylığının da geldiğini söyleyen  Akpınar,  “Projeye olan erişim kolaylıkları ve şehrin geri kalanıyla ne kadar kolay ve hızlı bir şekilde entegre olduğu, bir projenin değerlenmesinde son derece önemlidir. Yani ulaşılabilirlik her şeyin başıdır diyebiliriz. İstanbul gibi büyük şehirlerde bazı gayrimenkullerin değerinin yüzde 90’ını arsa değeri diye adlandırdığımız lokasyon oluşturur” diye konuştu.

 

İSTANBUL’DA KÖKLÜ DEĞİŞİMLER

 

Özellikle üçüncü havalimanı, üçüncü köprü ya da Kuzey Marmara Otoyolu gibi ölçek olarak büyük altyapı projelerinin İstanbul’da köklü değişimlere yol açacağını ve bu projelerin yıllar içinde sürekli artış yaşayacak bölgeler yaratacağını söyleyen Önder Akpınar, İstanbul’da en büyük değer artışının 3. köprü güzergahında yaşanacağını belirtiyor.

 

Gayrimenkule yatırım yapmanın her dönemde cazibesini koruduğunu, gayrimenkulun hala getiri oranı yüksek bir yatırım aracı olduğuna dikkat çeken Önder Akpınar, “Özellikle İstanbul’da kentsel dönüşüm programı kapsamında kent merkezlerinin daha da öne çıkmasını bekliyoruz. Şehir merkezindeki projeler halen yatırımcı için cazip. Bununla beraber merkezde yer alamayıp ama merkezle bağlantısı güçlenen ya da güçlenecek olan Sarıyer’in kuzey yakası, gibi bölgeler son 10 yılda konut değerlerini dört-beş katına çıkardı. Bu artışın Kuzey Marmara Otoyolu ve üçüncü köprünün tamamlanmasıyla da halen erişilebilir olan konut fiyatlarını önümüzdeki yıllarda daha da arttıracağını düşünüyoruz” dedi. 

 

Tüneller Zerekiyaköy’ün değerini artıracak

 

Tünel projelerin adının duyulması bile proje satış fiyatlarında arttırıcı bir etki gösterdi. Sözkonusu büyük altyapı projelerinin çevresindeki arsa ve konut fiyatlarını şekillendirmede çok önemli bir rol oynadığı yadsınamaz bir gerçek; bunun örneklerini daha önceki büyük altyapı ve üstyapı projelerinde de gördük. Örneğin daha önceleri uzak gibi algılanan, yol bağlantıları nedeniyle merkezden kopuk olarak değerlendirilen Zekeriyaköy, Çekmeköy gibi bölgelere, bu projelerin tamamlanmasıyla birlikte merkezle ilişkisi güçlenecek, talep artacaktır. Dolayısıyla bu bölgelerde geçen yılki ve şu anki konut satış fiyatlarını üçüncü köprü ve havalimanı projeleri tamamlandıktan sonra bulmanız mümkün olmayacak. Sadece son bir yıl içinde bölgedeki konut fiyatlarında yaşanan artış yüzde 50’lere kadar varıyor. Atatürk Havalimanı ve hatta daha yakın bir örnek olarak Sabiha Gökçen Havalimanı’nın bulundukları bölgelere yaptığı etkinin çok daha fazlasının üçüncü köprü ve üçüncü havalimanı arasında yer alan bölgede yaşanacağını düşünüyoruz.

Bu arada İstanbul’da gerçekleştirilecek 5 yeni tünel projesinin, bulundukları alanlarda trafiği rahatlatmasının yanısıra sahip olunan konut, işyeri ve arsa fiyatlarında da önemli artışlar sağlaması kaçınılmazdır. Özellikle İstanbul’un gözde yerleşim alanlarından Sarıyer-Zekeriyaköy bölgesinde yapılacak yeni karayolu tüneli de kent merkezine olan ulaşımı büyük ölçüde rahatlatacağından gayrimenkul yatırımcılarının bu bölgeye olan ilgisi daha da artacaktır.

 

İstanbul yabancı yatırımcı için cazip mi?

 

Yabancılara yapılan konut satışlarının toplam satışlar içindeki payı son iki yıl da yüzde 2 civarındadır. İstanbul yabancılara konut satışlarının en yoğun yapıldığı bölgeler sıralamasında 2014 yılında satılan 20 bin konut ile Antalya’dan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Son yıllarda yabancılara yapılan satışlarda yıl bazında yüzde 50’lere varan artışların yaşandığı görülmektedir. Konumu, stratejik önemi ve dinamik ve artan nüfusu sebebiyle, Türkiye’nin en büyük metropolü olarak İstanbul yabancı yatırımcının ilgisini çekmeye devam edecektir. CBRE’nin danışmanlık işlerini yürüttüğü uluslararası platformundan intikal eden orta ve büyük ölçekli yabancı yatırımcıların konut ve ticari projelere ilgisi bunu kanıtlamaktadır.

 

İnsanlar konut alırken nelere dikkat ediyor?

 

En önemli kriterlerden biri, işyeri ile ev arasındaki mesafenin fazla olmaması.

İnsanlar hem toplu taşım, hem de karayolu ile trafikte çok fazla beklemeden işten eve gelmek istiyor. Yakın çevrelerinde ihtiyaçlarını kolayca görebilecekleri ticari fonksiyonların bulunmasına önem veriyorlar; merkezden kopuk yaşamak istemiyorlar. Ayrıca yeni yapılan projelerde artık daireye özel bir ya da iki otopark yeri ya da basketbol sahaları gibi hizmetler ekstra değil, olması gereken özellikler. Bu yüzden rakiplerine fark atmak isteyen projeler geniş sosyal olanaklar sunmak için yarış halindeler. İnsanlar artık yeşil alanlara önem veriyorlar. Bütün gün çalışıp geldikleri evlerinde temiz bir nefes almak ya da çocuklarıyla bahçelerinde özgürce oynamak istiyorlar. Manzara istiyorlar. Çocuklarının yolda uzun süreler geçirmemesi açısından, kaliteli eğitimin verildiği okullara yakın yaşamak istiyorlar. Artık boğaz ya da deniz manzarası sadece yalılarda yaşanacak birer lüks olmanın çok ötesinde bugün pek çok projede sunulan bir özellik. Bununla beraber tüm gün yüzlerce insanla yoğun bir şekilde iletişim içinde olup, evlerinde mahremiyet istiyorlar. Bu yüzden villalara ya da az katlı konutlara talepler her zaman yüksek olmuştur ve olmaya devam edecektir.

(Kent Yaşam)



Editör: Haber Merkezi