Mevlanakapı’da Fatih Belediyesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın paydaşı olduğu Millet Bahçesi Projesi nedeniyle bölgede başlayan dönüşüm ve yenileme çalışmaları sırasında yaşanan hukuksuzluklara tepkiler çığ gibi büyüyor.Mevlanakapı Mahallesi sakinleriyle gerçekleşen forumda konu ile ilgili görüşlerini aldığımız CHP İBB ve Fatih Belediyesi Grup Başkanvekili Kazım Akşahin,  Millet Bahçesi Projesi ile ilgili gerekli imar değişiklikleri yapılmadan, ilgili kurumlardan gerekli onaylar alınmadan projenin ihale edildiğini, peşinden bölgenin şantiye alanına dönüştürülerek vatandaşların her anlamda mağdur edildiğini dile getirdi.  Akşahin, ‘Yaşanan hukuksuzluklar karşısında vatandaşlarımızı yalnız bırakmayacağız’ diyerek sözlerini şöyle sürdürdü.

‘Belediye, uzlaşmayan vatandaşı suçlu muamelesi yapıyor’

Mevlanakapı’daiki önemli sorunumuz var. Birincisi Mevlanakapı halkı mağdur. Neden mağdur? MevlanakapıSurdibi’nde, imar planlarında yenileme alanı ve park alanı olan kısımda Fatih Belediyesi anlaşmalı kamulaştırma yapıyor. Fakat bu kamulaştırmayı yaparken vatandaşlarla ne bir toplantı yapıldı, ne de bölgede yaşayan vatandaşlara detaylı bir bilgi verildi. Belediye, sadece bireysel olarak çeşitli tebligatlar gönderdi, vatandaşlar belediyeye davet edildi, yapılan görüşmelerde mülkleri ve evleri gerçek değerinin altında rakam önererek buraları kamulaştırmaya çalıştı. Fakat bu görüşmeler sırasında anlaşan vatandaşlar oldu, anlaşmayan vatandaşlar oldu. Çünkü vatandaşların mülklerine biçilen bedeller çok düşük tutuldu. Ne Fatih’te ne İstanbul’un başka bir ilçesinde bu rakamlarla vatandaşların kendilerine yeni bir ev alması mümkün değil. Dolayısıyla uzlaşamadıkları vatandaşlara belediye resmen suçlu muamelesi yaptı.

‘Dönüşüm zorla değil vatandaşın rızasıyla olmalı’

Riskli yapı adı altında binaları gerek polis zoruyla, gerek riskli alan ederiz, gerek elektiriğinizi keseriz, gerek suyunuzu keseriz adı altında vatandaşlarımıza resmen baskı yapılmaya çalışıldı. Bu da yetmedi vatandaşların belediye tarafında kamulaştırdıkları yerleri yıktılar. Molozları olduğu gibi yerlerinde bıraktılar. Bu salgın hastalık günlerinde belediyeyi bu konuda defalarca uyarmamıza rağmen vatandaşları zor durumda bıraktılar.  Öncelikle buradaki halkımız yaşlı nüfustan oluşmaktadır. Bunlar bu paralarla ev alamazlar. Bankaya gitseler yaşlarından dolayı zaten kredi veremezler. İnşaat maliyetleri ortada. Kendilerine teklif edilen parayla satın alacakları evin bedelinin bir kısmını ödeseler bile geri kalanını emekli maaşlarıyla ödeyecek durumları yok. Burada yaşayan insanlarımızın çoğu emekli. Millet için yapılan ‘Millet Bahçesi Projesi’nde millet mağdur ediliyor.

‘Vatandaşın zorla göç ettirilmesine karşıyız’

Vatandaşların yerinde dönüşüm istediğini ve Fatih Belediyesi’nin vatandaşın bu talebini görmezden geldiğini vurgulayan Akşahin, ‘ Vatandaşlarımız dünyada surları olan ve yerinde dönüşümün gerçekleştiği örnekleri göstererek aynı şekilde mahallelerinden, doğup büyüdükleri, evlendikleri, askeri gittikleri mahallelerini terk etmek istemediklerini açıkça ifade ettiler.  Ancak Fatih Belediyesi başından itibaren böyle bir dönüşüm önerisi getirmedi. Getirmediği gibi tamamen bölgedeki halkı göç ettirmek ve düşük bedelli teklifler yolunu seçti. Burada oturan vatandaşlarımıza çözüm maalesef üretilmedi. Bu şekilde vatandaşlarımızın mülk ve barınma hakları ellerinden alındı’ diye konuştu.

‘Yenilemeye, yeşil alana değil hukuksuzluk ve adaletsizliğe karşıyız’

Gözlerden kaçan önemli bir noktanın da kamulaştırmalar bitmeden, vatandaşların tamamıyla anlaşma sağlanmadan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 21.05.2021’de Kara Surları Millet Bahçesi ve Çevre Düzenlemesi adı altında bölgeyi ihale ettiğini belirten Akşahin, ‘Kamulaştırmalar yapılmadı. Diğer taraftan ilgili imar plan değişikliklerinin tamamı yapılmadan ve maalesef burayla ilgili avam projeler Fatih Belediye Meclisi’ne Ocak 2022’de geldi. İhalesi çok önceden yapılan bölgenin imar plan değişiklikleri 2022 Ocak ayında meclise geliyor. Diğer taraftan Kara Surları Dünya Mirası listesinde. Çok değerli bir bölgemiz. Biz bunu biliyoruz. Alanın iyi durumda olmadığını da biliyoruz. Yıllardır surların ihmal edildiğini zaten dile getiriyorduk. İlk kez 2019’dan itibaren İBB yönetimimiz tarafından kara surları yenileme çalışmaları başladı. Bu tarihe kadar tamamen ihmal edildi’ diye konuştu.

‘Bilimsel kriterlere ve imar mevzuatına aykırı çalışmalar yapılıyor’

Dünya Mirası listesinde yeri alan Tarihi Kara Surları’nın dibinde böyle bir proje hayata geçirilirken paydaşların sadece Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Fatih Belediyesi olmasının da bilimsel kriterlere ve uygulama mevzuatına aykırı olduğunu belirten Akşahin, ‘Halbuki böyle bir hassas bölgede surların dibine yapılacak bir projede daha dikkatli davranılması gerekirdi. Tüm kamu kurumlarının içinde olduğu uzman kişilerden oluşan, STK ve meslek örgütleri, akademisyenlerin yer aldığı uzun süreli çalışmaların sonucunda gerekli değerlendirmeler yapılarak böyle bir proje hayata geçirilmeliydi. Biz kesinlikle ne yenilemeye ne de yeşil alana karşı değiliz ama sadece iki kurumun oldu bitti kararıyla böyle bir önemli bir projeyi hayata geçirmek istenmesine karşıyız.  Sebebi bölgede sivil mimarlık örnekleri yapılar var. Tarihi su kuyuları, hazire yerleri var. Herhangi bir inşaat çalışmasında tabandan herhangi bir tarihi yapı çıkabilir. Bu da yapılmadı’şeklinde konuştu.

‘Mahallenin giriş çıkışları, yolları mahalleliden habersiz değişti’

Kamulaştırmalar bitmeden, uzlaşmaya yanaşmayan vatandaşlar halen evlerinde oturuyorken bölgenin şantiye alanına çevrildiğini ve vatandaşların yaşam şartlarının giderek zorlaştığını belirten Akşahin,‘Dağ gibi moloz yığınları insanların yaşamını sürdürmesini her yönden olumsuz bir şekilde etkiliyor. Şantiyenin içindeki taş kırma makinesi nedeniyle yaşlılar ve çocuklar evlerinde uyuyamaz duruma geldiler. Büyük tonajlı hafriyat kamyonları mahalleye girip çıkıyor. Mahalleliye hiçbir ayrıntılı bilgi verilmede bazı sokaklar kapatıldı, çift yönlü yollar tek yöne düşürüldü. Mahallenin resmen yolu değiştirildi. Mevlanakapı girişinde çift yönlü girişler tek yöne düştü. Bu kararlar verilirken mahalleliye herhangi bir bilgi verilmedi. İnsanlar işlerine giderken, evlerine misafir alırken yıllarca oturdukları evlerini yeniden tarif etmek zorunda kalıyorlar. Mahallenin mülkiyet hakları çok ucuz bedellerle alındı bunu yapmaya devam ediyorlar. Oldu bitti bir projeyle çalışmalar devam ediyor. Evlerin boylarına kadar hafriyat yığılıyor. Yıkılan binalardaki asbest durumu da var. Asbest bölgede oturan tüm vatandaşların sağlını tehdit ediyor. Fatih Belediyesi’nin imar planları onaylanmadan projeyi uygulamaya koyması çok yanlış oldu’ dedi.

‘TÜRGEV için 15 bin, vatandaşa 2 bin 500’

Konu ile ilgili CHP İlçe Başkanı Soner Özimer ise, Tarihi Yarımada’da bundan yaklaşık yedi yıl önce TÜRGEV için metrekaresi 15 bin liradan kamulaştırma yapıldığını hatırlatarak, aradan geçen bunca zaman ve değer artışına karşın bugün 2 bin 500 liradan kamulaştırma yapılmasının hak, adalet ve vicdana sığmadığını söyledi.

‘Her türlü hukuki süreci takip edeceğiz’

Foruma katılan Avukat Onur Cingil ise hukuki süreci bölgedeki vatandaşlarla birlikte yürüteceklerini ifade ederek, ‘Burada 60-70 yıldır yaşayan hak sahipleri var ve buradaki insanlar tapu sahibi. Kat mülkiyetleri, kat irtifakı var. Dişlerinden tırnaklarından artırarak elde ettikleri tapu hakları bir anda Fatih Belediyesi tarafından ellerinden alınmak isteniyor. Millet Bahçesi yapılmak istenirken öteki taraftan insanı ve halkı tanımayan bir yöntem söz konusu. Mülkiyet ve mali yönden bütün hakları ihlal edilen Mevlanakapı halkının yanındayız. Her türlü hukuki süreci birlikte götüreceğiz’ dedi. FİDAN UĞUR-KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi