Ankara Barosu Başkanlığı’nın Diyanet İşleri Başkanlığını eleştirmesi ile gündeme gelen/getirilen Türkiye Barolar Birliği ve Baroların yapısının değiştirilmesi için Avukatlık Kanunu’nda değişiklik çalışması yapıldığı bilgisi üzerine; Barolar yaptıkları toplantılar sonucunda bu değişikliğe olan tepkilerini dile getirmişlerdir. Bu kapsamda baro başkanlarının Ankara’ya yürüyüşleri Ankara girişinde beklendiği gibi Valilik Yasağı ile karşılaşmıştır. Savunmayı yani baroları her zaman kendine engel olarak gören siyasi iktidar, baroların seçim sisteminde değişiklik yapmak istemektedir.

Barolar ve savunma hukuk devletinin olmazsa olmazıdır. Savunmanın susması/susturulması ülkenin susmasıdır. Sav, savunma ve yargı üçlüsünün bir ayağının olmaması ülkede hak ve özgürlüklerin en önemli savunucusunun olmaması demektir. Bu haliyle dengesini yitirmiş bir yargının vereceği kararların, hukuki denetiminin yapılamaması ve insan hak ve özgürlükleri ile hukuki güvenlik ihlallerinin karşısında savunma yapacak kimsenin olmaması demektir. Bu durum Avukatlık Kanunu’nun 1. maddesinde şöyle belirtilmiştir: “Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder.” Yargının kurucu unsurunun işlevsiz hale gelmesi yargının işlevsiz hale gelmesidir.

Çoklu baro sistemi ile yapılmak istenen iktidarının kendi yargısının yanında kendi barosunu kurmak istemesinden başka bir şey değildir. Hali hazırdaki barolar birliği ve baroların yapısal sorunları varsa bu sorunların çözümü, bu yapının içinden gelecek değişiklik önerilerine göre objektif olarak tüm tarafların ortak iradesi ile olabilir. Ancak yapılmak istenen baroların yapısının değiştirilerek onları etkisizleştirmek ve devamında karar alamaz, sorgulayamaz, denetleyemez hale getirmektir. Her zaman söylediğimiz gibi hukuk vazgeçilmezimizdir.

Genel Sağlık-İş olarak bizim gündemimiz her zaman “hak, hukuk ve adalet” olmuştur. Her zaman söylediğimiz gibi bugün başkasına yapılan hukuksuzlukları alkışlayanlar, hukuk ve adalet kendilerine lazım olduğunda ve hukuk diye haykırdığında kendilerine yapılanlara “dur” diyecek kimseyi ve savunmayı bulamayacaklardır. Genel Sağlık-İş olarak "savunma yürüyüşü" kapsamında Ankara yürüyen avukatlara yapılan sert müdahaleyi kınıyor; siyasi iktidarı, ülkenin ve yargının en önemli kurumlarını siyasi malzemelere alet etmemeye, akıl, bilim, hak ve adalet kavramlarını ülke yönetiminde hâkim kılmaya çağırıyoruz. Zekiye Bacaksız -Genel Sağlık-İş Genel Başkanı

Editör: Haber Merkezi