1 Kasım seçimlerinin ardından 'olağanüstü kurultay' seslerinin yükseldiği Cumhuriyet Halk Partisi'nde, genel merkezin olağan kurultay takvimini ilan etmesinin ardından ülkenin genel tahlilini yaparak partinin gelecek dönemde nasıl şekillenmesi gerektiği konusundaki fikirlerini Kent Yaşam Gazetesi ile paylaşan, DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Türkiye Kurucusu Serdal Kılavuz, doğru tavırlar ve doğru yol haritası ile başarının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
Geçmiş dönem Bakırköy Belediye ve İBB Meclis Üyesi, 2014 yerel seçimlerinde de Bakırköy Belediye Başkanı Aday Adayı olan Serdal Kılavuz, olağanüstü kurultay çağrısı yapan, genel başkanlığa adaylığını açıklayan ve aday olmayı düşünen tüm partili yoladaşlarına seslenerek, "Olağanüstü kongreye çağrı yapmakta, genel başkanlığa aday olmakta herkesin demokratik hakkıdır. Demokrasi noktasında, genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun partimize kattığı ivmeyi de gözardı etmememiz gerekmektedir" diyerek, tartışalar ışığında yapılacak bir kurultaydan çıkacak sonuçların da çok önemli olduğunu vurguladı. Sürecin birlik, beraberlik ve Sn Kemal Kılıçdaroğlu'nun etrafından birleşerek çalışma zamanı olduğunu söyledi.



"Genel Başkanımızın toparlayıcı üst çatı olması özelliğini unutulmamalıdır"
"Kesinlikle partimiz yeniden bir yapılanmaya gitmeli ve yönetim kadrosunu yeniden şekillendirmeli. Fakat bunu yaparken de, Genel Başkanımızın toparlayıcı üst çatı olması özelliğini unutulmamalıdır" diyen Serdal Kılavuz, yaşanan aksaklıkların reel bir biçimde masaya yatırılarak yeni dönemin buna göre şekillenmesi gerektiğini söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun değil, her kesime kapsayan projelerinin anlatımında kimin elini taşın altına koyup koymadığına bakılarak tartışmaların genel başkan ekseninde değil, uygulamadaki eksiklikleri gözönüne alarak yapılması gerektiğine inandığını ifade etti.

"Avrupa birliğine entegre ve üye olma sürecinde yaşanan aksaklıklar ve eksiklikler gözden geçirilmeli"

Aynı zamanda DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Türkiye Kurucusu olan Serdal Kılavuz, zaman içinde eksik bırakılan Avrupa birliğine entegre ve üye olma sürecinde yaşanan aksaklıkların da tekrar gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Örgütlenme modeli sorgulanmalı. Partinin halkla temasta önemli görevleri olan kadrolarının eğitimi konusuna önem verilmeli. Halka ulaşmaya aracılık eden metaryaller tekrar gözden geçirilmeli, bu konudaki aksaklıkların tespit edilip onarılması sağlanmalıdır" diyerek sorularımıza da cevap verdi.



"Yerel yönetim politikaları tekrar gözden geçirilmelidir"

2014 yerel seçimlerinde Bakırköy Belediye Başkan Aday Adayı olan Serdal Kılavuz, yerel yönetim politikalarının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ederek, "Yerel kadrolarla, yerinden yönetim modelinin alt açılımları, yereli tanımlama anlamında daha ayrıntılı hale getirilmelidir" dedi.
Parti tabanında yer alan etkin ve yetkin kişileri, partinin ivme kazanması açısından dinamik bir yapılanmanın içinde yer almalarını sağlayacak şekilde formüllerin üretilmesinin de önemine değinen Kılavuz, "Oluşturulacak projeler sadece seçim bildirgesi olarak kağıt üzerindeki anlatımlarıyla değil, mevcut yerel kazanımlarla örneklenerek sergilenmelidir" ifadelerini kullandı.

"Üretime dayalı bir ekonomiden, tüketime dayalı bir ekonomiye geçtik"

Türkiye'nin son 13 yıldır, siyasette, ekonomide ve dış ilişkilerde kötü bir yönetimin kıskacında olduğunu söyleyen Serdal Kılavuz, üretime dayalı bir ekonomiden, tüketime dayalı bir ekonomiye geçildiğini, tüketimin alt yapısında oluşturulan krediler ve faiz sarmalıyla geniş halk yığınlarının borçlandırılarak yoksullaştırıldığını belirtti. Dış dengenin cari işlemler dengesi açısından hedefinden şaştığını, ülkenin dünya yapılanmasındaki ekonomik yerinin de borç alan ve yüksek faizler ödeyen ülkeler bandına olduğunu üzülerek gözlemlediğini belirterek, "Türkiye'de iş adamlarının yatırım ve sermaye güvencesi, halkın da iş güvencesi yok" dedi.




"Özelleştirme adıyla yapılan tüm girişimler ilkesiz, kuralsız, yağmacı ve fırsatçı bir anlayışa sahiptir"

Kılavuz, geçmişte tarım ve hayvancılıkta kendine yeten ülkeler sıralamasında ön sıralardayken, bugün bir çok temel besin maddeleri de dahil olmak üzere ithal eden ülke durumuna geldiğimizi ifade etti. "Kamu bankaları hızla iflas ettirilmiş yada dönüşüm adı altında finans sektörünün rekabet şartlarını üzerinde taşıyamayan bir konuma getirilmiş. Ülkenin esnafı ve çiftçisi, uluslararası finans guruplarının alanına terk edilerek borçlu ve ipotekli hale getirilmiştir" diyerek açıklamalarına devam eden Serdal Kılavuz, özelleştirme adı altında yapılan tüm girişimlerin ilkesiz, kuralsız, yağmacı ve fırsatçı bir anlayışla yapıldığını söyledi. Böylelikle ülkede finans öz sermayenin daraldığını, dinamik üreten gurupların da yabancı sermayenin kontrolü alanına girdiğini belirtti.

Ülkenin çalışan kesimlerinin açıklanan milli gelirden reel paylarını alamadıklarını, alım gücü azalan ve giderek yoksullaşan çalışanların da ülke ekonomisinin aktif dinamizmi olma görevlerini yapamaz hale geldiğini sözlerine ekleyerek, "Pazar payının daralmasına kadar uzanan bu zincir beraberinde üretimin de giderek azalmasıyla, cari açığı tetikleyerek makasın açılmasına da sebep olan ithalatı arttırıyor" dedi.

"Uluslararası rekabette ülkemizin giderek alt sıralara düşmesine uzanan bir süreç başladı"

Aydınlanma hareketinin en önemli parçası olan Ulu Önder M. Kemal Atatürk'ün laiklik ve sosyal toplum olma yolundan geriye adım atıldığını da gözlemlediğini ifade eden Kılavuz, "Bilim ve teknolojinin hakim olduğu yapılanmadaki adımların kesintiye uğraması ve bunun sonuçcu olarak ta uluslararası rekabette yerimiz giderek alt sıralara düşmesine uzanan bir sürecin başladığını görüyorum" diyerek konuşmasına devam etti.




"Uygulama da yaşanan eksikliklerin sonucu olarak teşhisi doğru koymalıyız"

"Uygulamadaki eksiklikler, bizi muasır medeniyetler sevisindeki ülkeler platformuna değil; Ortadoğu'nun içinden çıkılmaz kan ve gözyaşı bataklığının içine doğru itiyor" diyerek açıklamalarına son veren Serdal Kılavuz, "Önümüzdeki kurultay sürecinde, kendi oylarını muhafaza eden, kendine düşen payı seçim bildirgesi anlamında yerine getiren Genel Başkanımızın ve örgüt emekçilerimizin sahada özveriyle çalıştıklarını hep beraber izledik. Bütün bu özverili çalışmaya rağmen, istenilen sonuca ulaşamadık. Tüm değerlendirmeler yapılarak, uygulama da yaşanan eksikliklerin sonucu olarak teşhisi doğru koymalıyızki, tedaviyi ona göre yapmalım" dedi.
Son olarak Cumhuriyet Halk Partisi n'de dedikodu ismini verdiği konuşmaların da bitmesinin gerekliliğine değinen Kılavuz, "Sevgi, saygı ve empati sözcüklerinin içeriğinin tekrar gözden geçirmek gerekir" diyerek Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na köstek değil, destek olunması gerektiğini söyledi.

Selvi Sarıtaç

 
Editör: Haber Merkezi