2010 yılında kurulan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İstanbul Şube Başkanı Fidan Ataselim, “Kadın cinayetlerini durdurmadan, kadına yönelik şiddet biçimini durdurmak mümkün değil” dedi.



HER KADIN KORUMA HAKKINA SAHİPTİR
Ataselim, kadınların sadece eşleri tarafından öldürülmediğini belirterek, “Eski kocaları, tanımadığı biri, kardeşleri, sevgilileri tarafından veya bir erkeği reddettiği için öldürülen kadınlar var. 6284 sayılı yasanın çıkmasını sağladık ve bu yasaya göre koruma talep eden her kadın koruma hakkına da sahiptir. Kadınların hayattayken korunması gerekmektedir” diye konuştu.

TECAVÜZ SANIĞI SERTİFİKALI
Devletin güvenliği sağlamak ve kadına yönelik şiddete karşı bilinçlendirme çalışmalar yapmak konusunda yetersiz olduğunu kaydeden Ataselim “Kadınların korunması ile ilgili devletin yükümlülükleri çok fazla. Çünkü devlet, bütün otoriteye, imkanlara sahip. Kolluk gücü ve sığınma evleriyle ilgili olanaklar devletin bünyesinde mevcut. Ancak yapılan çalışmalara baktığımız zaman kadınların güvenliğini sağlamada devletin yeterli olduğunu düşünmüyoruz. Örneğin, Cansel’e cinsel saldırıda bulunan öğretmenin kadına yönelik şiddet ve tacizle mücadele konusunda sertifikası var” dedi.
6284 sayılı yasayla ilgili devlet memurlarının yeterince bilgi sahibi olmadığını söyleyen Ataselim, “Devlet, şiddete maruz kalan ve karakola giden kadını 6284 sayılı Koruma Kanunu’na göre evine geri gönderemez. Fakat yasayı bilmeyen birçok memur var” diye konuştu.



CEZA KANUNU DÜZENLENMELİ
“İki önemli nokta var. Biri kadınların gerçekten korunması, diğeri de ceza kanununda ilgili maddelerinde düzenlenmesi. Kadınlar hayatını kaybettikten, şiddete maruz kaldıktan, cinsel saldırıya uğradıktan sonra değil, öncesinde engellenmesi için yaptırımların söz konusu olması gerekmektedir. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak takip ettiğimiz davalarda adliye önlerinde eylemler ve basın açıklamaları gerçekleştiriyoruz. Bunları ailelerle yapıyoruz. Bu davalarda faillere yönelik indirimlerin uygulanmasının önüne geçebiliyoruz.”

2015’TE 303 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ
2015 yılında Türkiye’de 303 kadınının öldürüldüğünü belirten Ataselim, platform olarak bu sayının artmasından endişe duyduklarını dile getirdi. Ülkenin doğusunda yaşanan savaş koşullarının da toplumsal yaşamı olumsuz etkilediğini söyleyen Ataselim, yaşanan sorunun toplumsal şiddeti arttırdığını ve kadınların bu durumdan zarar gördüğünü söyledi.

Ataselim, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ise ilgili şunları söyledi:
“Tüm kadınları yaşam hakkımız için, özgürlüklerimiz için bir arada olamaya, direnmeye ve sessiz kalmamaya çağırıyoruz. Başka türlü yapabileceğimiz bir şey yok. Biz kadınlar olarak bir araya gelirsek, baskıcı uygulamaların karşısında ses çıkartırsak, sessiz kalmazsak ancak o zaman esas görevi olanları göreve davet etmiş oluruz. Hem de kadınları eve kapatmanın bu kadar kolay olmayacağını göstermiş oluruz.”

Burak ERDAL-Kent Yaşam
 

Editör: Haber Merkezi