Açılış konuşmasını yapan İlçe Başkanı Metin Doğan, CHP Zeytinburnu olarak hem İstanbul hemde Zeytinburnu’nun kentsel değişim ve yenilenmesi ile ilgili açıklamalarda bulunurken, kentsel dönüşümü kentsel yenilenme olarak adlandırdı. Geçmişten bu güne bakıldığın da ilçede yapılan dönüşümün 4 ana başlıkta benliklerde kaldığını ifade eden Doğan, “Kentsel Dönüşüm, Kent Haydutlarını, Kent Eşkiyalarını, Kent Yağmacılarını ve Kent Ölü Soyucularını doğurdu ve doyurdu. Bu 4 madde eşittir AKP” dedi. 

“Bizim malımız Müteahhitlere, Kiptaş’a ve Toki’ye peşkeş çekiliyor”

Yerel yönetimlerin kentsel dönüşümü, yerinde değişim ve yenilemeyi imar artışı, imar yoğunluğu ve mevcudu koruyarak yapmaları gerektiğini söyleyen CHP Zeytinburnu İlçe Başkanı Metin Doğan, Zeytinburnu’n da mevcudu koruyarak yenilenme yapmadığını ifade etti. Zeytinburnu’nda 150 dönümlük hal denilen deprem aktarım bölgesini yağmacı zihniyetin peşkeş çektiğini iddia eden Doğan, “Bizim malımız ve depremde kullanmamız gereken yer müteahhitlere, Kiptaş ve Toki’ye peşkeş çekerek soygun yapmıştır. Burası bizim ortak değerimizdi” dedi.


“Depremde toplanma alanlarımızı da peşkeş çektiler”

Sümer Mahallesi, Bozkurt bölgesinde deprem alanı olarak kullanacakları bir alan olduğunu, burayı da YDA’ya peşkeş çektiklerini söyleyen İlçe Başkanı Metin Doğan, “Topkapı’ya giden yerdeki Fatih Sultan Murat arazisini de bir vakıf üniversitesine peşkeş çektiler. Denizaltı alanını da” diyerek konuşmasını sürdürdü.

Metin Doğan, Telsiz Mahallesi İmam Hatip yanındaki 5 dönümlük alanın Hayat Vakfı’na verildiğini, hemen sonrasın da 5 dönüm daha eklenerek 10 dönümlük arazinin TÜRGEV’e verildiğini söyleyerek “ Başbakanın oğlu Bilal oğlana peş keş çekildi” diyerek konuşmasına devam etti.

Sahilde bulunan 90 dönümlük ağır bakım alanının özel bir müteahhite, 5 Telsiz Mahallesi’nde bulunan 130 dönümlük askeri alanın 50 dönümünün de Toki’ye verildiğinin bilgisini veren Metin Doğan, “Gene trilyonluk vurgunlar yapılacak” dedi.

“Kente işlenen suç insana işlenen suçtur”

Söz konusu alanların kentsel dönüşüm ve değişim alanı olarak kullanılsaydı, yaşam kalitesini düşürmeden, ulaşımı, eğitimi, sağlığı, geleceğe yönelik yaşam standartlarını Avrupa düzeyinde tutabilecek alanlara dönüştürebileceklerini belirten Metin Doğan, “Kente işlenen suç insana işlenen suçtur. Asırlarla düzelecek bir olaydır” diyerek devam etti. 

Kentsel dönüşüm ve yenilenmenin 3 ayağı olduğunu söyleyen İlçe Başkanı Metin Doğan, bu 3 ayağı yerel yönetimler, vatandaş ve müteahitler olarak sıraladı. Zeytinburnu’nda yerel yönetimin insanları müteahitlerin insafına bıraktığını söyleyen Doğan, “Savunma refleksimizi güçlendirmemiz için örgütlenmeliyiz” dedi. Birey olarak savunmaya kalkılırsa başşarının sağlanamayacağını ifade eden Metin Doğan, “Nerede dönüşüm olacaksa konut sahipleri toplu bir şekilde anlaşmalı ve beraber hareket etmelidir. Öncülüğünü CHP olarak biz yapacağız. Tarih kent yağmacılarını ve rantçılarını yargılayacaktır” dedi.

Kentsel Dönüşüm sürecinin hukuki boyutunu anlatan İlçe Başkan Vekili Avukat Asım Güven, Zeytinburnu belediyesi benim 2002 yılında söylediğime bu gün geldi. Ben bunları daha 12 sene evvelinde söylemiştim. Adil bir kentsel dönüşüm için 16/9 da olduğu gibi vatandaşın fazladan bile dönüşüm yapması mümkündür” diyerek konuşmasına başladı.


“Parsel bazında dönüşümün adil değildir”

Bireysel yani parsel bazında dönüşümün adil olmayacağını 2002 yılında da söylediğini, bu günde söylediğini ifade eden Av. Asım Güven, “Bu gün belediyenin geldiği nokta ada bazında dönüşümdür. Ama Sümer Mahallesi’nde ki vatandaş haksızlığa uğramıştır. Hukuk Türkiye’de yok sayıldığı, hukuka uymadıkları için bu gün bu haldeyiz” dedi.

“Adil dönüşüm vatandaşın haklarını koruyan dönüşümdür”

Kentleri canlı organizmalara benzeten Güven, zamanla kentin imar konusunda değişim ihtiyacının doğduğunu, kentsel dönüşümü modernleşmenin ve kentleşmenin bir sonucu olduğunu söyledi.”Buna karşı çıkmak hayata karşı çıkmaktır” diyen Güven, “Adil dönüşüm vatandaşın haklarını koruyan dönüşümdür. Yasalar bilime dayandığından ama uyulmamasından dolayı yaşanan aksaklıklardan bazı ihtiyaçlar ortaya çıkmıştır. İBB ve Bakanlık tarafından dönüşüm yapılırken genel anlayış değil, özel ilişkiler göz önünde bulunarak yapılıyor. Karşı çıkma sebebimiz dönüşüme değil, vatandaşın hakkını korumak için çıktığımız karşılıktır” diyerek, muhalefet partilerinin görevlerinin çok önemli olduğunu, vatandaşın bilinçlendirilerek desteklenmesi gerektiğini söyledi. 

“Zeytinburnu Belediyesi işin maddi boyutuna baktı”

Türkiyede kentsel dönüşümün 99 depreminden sonra ortaya çıktığını söyleyen Asım Güven, kentsel dönüşüm düşüncesine, ‘bu işte para var’ düşüncesinin hakim olduğunu ve pilot bölge olarak ta Zeytinburnu’nun seçildiğini fakat belediyenin bu fırsatı değerlendiremediğini ifade etti.

“Zeytinburnu Belediyesi işin maddi boyutuna baktı” diyen Av. Asım Güven, “Vatandaşları ikna odalarına çektiler. Halkın tamamının rızasını alarak birebir değişim yapsaydı, bu gün tüm ilçemizde dönüşüm yapılmıştı” diyerek konuşmasını sürdürdü.

6306 sayılı afet riski altındaki alanların değişimi hakkındaki yasa hakkında da bilgilendirme yapan Asım Güven, vatandaşın yasayı iyi bilmemesinden dolayı kayıpların yaşandığını söyleyerek, “Afet özel bir durum değildir, bir kişiyi ilgilendirmez. Vatandaş risk kanunundan faydalanarak dönüşüm talebinde bulunabilir. Bu ilçemizde yaşanan bir durumdur. Ama iyi bilinmediğinden komşuluk ilişkilerini de zedeleyen, şikayet etmelere varan bir duruma geldi. Müteahhitler de bazı yerlerden hisse alarak kentsel dönüşüme girmeye başlamıştır” dedi.


Kentsel dönüşümü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yürüttüğünü ifade eden Güven, Alt Yapı Genel Müdürlüğü’nün koordine ettiğini, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün kurulduğunu ve koordineli olarak çalıştıklarını söyledi. Alt Yapı Genel Müdürlüğü’nün inşaattan numuneler alarak il müdürlüğüne verdiğini, raporda riskli yapı çıkarsa tapu müdürlüğüne yollayarak, tapuya risklidir diye şerh koyulduğunu anlattı. Müdürlük tarafından vatandaşa riskli yapının tebliği edildiğini ve 15 gün itiraz hakkı olduğunu, bu kez üniversite ve kendilerinden oluşan komisyonla tekrar incelemeye gelindiğini ve sonuca göre sürecin İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından teblig edilerek, tebligattan 60 gün sonra boşaltılarak yıkım işleminin başladığını söyledi. “ Vatanadaş yıkmıyorsa en yakın mülki amir, belediyenin de desteğiyle yıkımı gerçekleştiriyor” diyerek katılımcıları bilgilendirdi.

“Zeytinburnu konut aktarma bölgesi oldu, ranta kurban gitti”

Kentsel Dönüşüm bilgilendirme toplantısına katılan CHP Zeytinburnu İlçe Yöneticilerinden, İnşaat Mühendisi Hasan Ali Hayırlıoğlu, Zeytinburnu ilçe zemininin iyi etüt edilmesi gerektiğini, bazı zeminlerin demirden yapılması gerektiğini söyleyerek, Zeytinburnun da binaların büyük kısmının kaçak olduğunu söyledi. 99 depreminden sonra ilçedeki binalarda çok sayıda kırılma ve çatlamalar olduğunu, 2000 yılından sonra da dönüşüm kararının alındığını belirtti. “Zeytinburnu konut aktarma bölgesi oldu, ranta kurban gitti” diyen Hayırlıoğlu, “Zeytinburnun da dönüşüm bire bir olmalı. Dönüşüm ilk çıktığında yık yap oldu. Böylece Zeytinburnu yayıldı genişledi. Dikey çıkma hakkımız var ve plan notlarından dolayı ada bazlı dönüşüme döndü” dedi.

Parsellerdeki kişilerle tek tek görüşülerek ikna etme yoluna gidilmesi gerektiğini söyleyen Hayırlıoğlu, ada bazında dönüşümde müteahhidin kazancını hesaplayabildiklerini, bütün parselin 3500 mt2 yi geçince çok büyük rant olduğunu da sözlerine ekledi.

“Zeytinburnunu yöneten iktidar, burayı rant alanına çevirdi”

Trakya Büyükkent Bölge Temsilciliği Mimarlar Odası Başkanı ve aynı zamanda 2014 CHP Zeytinburnu Belediye Başkan Adayı Mustafa Fazlıoğlu’nun da katıldığı bilgilendirme toplantısında, “Zeytinburnunu yöneten iktidarın, burayı nasıl rant alanına çevirdiklerini gördük” diyerek konuşmasına başlayan Fazlıoğlu, “Yapılanların hiç birinde halkın onayı yok. Kentsel Dönüşümün amacı afet alanındaki risktir. Ama yasada şeffaflık yok, katılımcılık yok, vatandaşın bulunduğu yerde barınma hakkı yok. Yasa mülkiyet hakkımızı ve hak arama özgürlüğümüzü elimizden alıyor. Gönüllülük esası gündemdeyken zor kullanıyor” dedi.

“Dönüşümün tanımı, kentlerin terk edilmiş alanlarını rehabilite etmektir” diyen Fazlıoğlu, Zeytinbununda tek edilmişlik olmadığını, bu yüzden yenilenme olması gerektiğini ve ada bazında, bütün olarak planlanması gerektiğini söyledi.


“Şu anda yapılanın adı ‘Kentsel Dönüşüm’ değildir”

Donatı ve ihtiyaçları giderecek sosyal alanların doğru planlamasının gerektiğini söyleyen Trakya Büyükkent Bölge Temsilciliği Mimarlar Odası Başkanı Mustafa Fazlıoğlu, “Şu anda yapılanın adı ‘Kentsel Dönüşüm’ değildir. Süreç tuzaklarla dolu ve sonuçta bizi buradan yollamak var” dedi.

Halkın örgütlenmesi gerektiğini söyleyen Fazlıoğlu, “Yerel yönetim kendini dışarıya çekmiş, ‘gidin müteahitle anlaşın ben nasıl olsa anlaşırım’ diyor. Önemli olan temel ilke yerinde, bedel ödemeden mahalledeki karar sürecine katılmak. Kamu şeffaf olmalı, bilgi akışı sağlanmalı. Parçacıl olarak değerlendirilmemeli. Bütün olarak planlanarak uygulanmalıdır. Bu dönüşümde rant vardır ama bu rant halka aktarılmalıdır. Halka rağmen kimse halkın evini elinden alamaz” dedi.

“Geleceğinizi ve kaderinizi belirleyecekseniz birlik olmalıyız”

Konuşmasına devam eden Fazlıoğlu, “Geleceğinizi ve kaderinizi belirleyecekseniz birlik olmalıyız. Toplum örgütlü olursa, rezerv alanı olarak ilan edilemez yeriniz. Sulukule de bu yaşanmış, halk yerinden yurdundan olmuştur. Mahalle dernekleri duyarlı olmalı” diyerek, kentsel dönüşümün katılımcı olmasını, ayrımcı olmadan istihdam yaratacak şekilde, tarihi ve doğayı koruyan, barınma ve yaşam hakkını barındıran, yoksullara açık alanı olan, eğitim ve dini tesisli, kimlikli ve herkese kendi mahallesinde yaşama hakkı verecek şekilde olması gerektiğini söyledi. Konuşmasına “Bireysel olarak hareket edersek hiç şansımız yok” diyerek sonlandıran Fazlıoğlu, vatandaşlardan bilmediği, anlamadığı, dip notları olan belgelere imza atmamasını ve mutlaka bir fotokopisini almalarını istedi.

Selvi Sarıtaç

 

Editör: Haber Merkezi