14 Kasım 2025’te düzenlenen program, Iğdırlılar Derneği Başkanı Av. Özgür Kip’in koordinasyonunda; Pendik Aydos Iğdır Tuzluca İlçesi Derneği, Iğdır Dağcılar ve Ardahan Kültür Derneği, Iğdır Hasanhan Köyü Dayanışma Derneği ve Iğdır Suveren Köyü Yardımlaşma Derneği gibi birçok derneğin işbirliğiyle hayata geçirildi.
12–16 Kasım tarihleri arasında süren yöresel ürün tanıtım etkinliği buluşmasına, Çekmeköy Belediye Başkan Yardımcısı Seyfettin Yıldırım, Kars-Ardahan-Iğdır Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı Abdullah Akbulak ve Çekmeköy Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Yakup Süleymanoğlu katıldı.
Konuşmalarda Iğdır’ın tarihsel mücadelesinin önemi ve İstanbul gibi büyük şehirlerde hemşeri dayanışmasının taşıdığı değer vurgulandı. Katılımcılar, Iğdır’ın zengin mutfağının tanıtıldığı stantlara yoğun ilgi gösterdi.
KİP: BUGÜN BİR İLKİ YAŞIYORUZ
Iğdırlılar Derneği Başkanı Özgür Kip yaptığı açılış konuşmasında etkinliğin önemine vurgu yaptı. Kip, Anadolu yakasındaki Iğdırlılar olarak bir ilke imza attık ve Iğdırımızın düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümünü açık alanda kutluyoruz dedi sözlerine şöyle devam etti;
“Bugün bir ilki yaşadığımızı düşünüyorum. Iğdır ili olarak İstanbul’da dernek bazında bir ilke imza atıyoruz. Daha önce çeşitli vesilelerle Kars, Iğdır, Ardahan dernekleri olarak bir çok etkinliğe imza attık tabiki, ama tek başına ilimizin kurtuluş gününü ve yöresel değerlerimizin tanıtımıyla birlikte bir ilk olduk” dedi.
“IĞDIR HEP CAZİBE MERKEZİ OLMUŞTUR”
Kip sözlerini şöyle sürdürdü; Doğu Anadolu’nun en doğusunda yer alan, verimli ovası, Aras Nehri’nin bereketi ve Ağrı Dağı’nın eteklerindeki eşsiz konumuyla Iğdır tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Bu stratejik konumu, ne yazık ki geçmişte pek çok savaşa ve işgale de neden olmuştur.
Iğdır, 1918 yılında başlayan işgaller döneminde büyük acılar yaşamış ancak halkın azmi ve direnişi sayesinde 14 Kasım 1920 tarihinde özgürlüğüne kavuşmuştur. Bu kurtuluş, askeri bir zafer olmakla birlikte, aynı zamanda bir halkın birlik, dayanışma ve vatan sevgisiyle yeniden ayağa kalkışının sembolü olmuştur. Bugün bizler, o dönemdeki zorlukları hatırlarken geçmişten aldığımız güçle geleceğe umutla bakıyoruz. Bu topraklarda yaşamış, mücadele etmiş, emek vermiş herkesi minnetle anıyor, Iğdır’ın kültürel zenginliğini barış dolu bir geleceğe taşımayı görev addediyoruz.
Bu anlamlı günde, tarihimizin bize bıraktığı mirası yaşatmak ve yeni nesillere aktarmak hepimizin sorumluluğudur. Başta Iğdır’ımızın sembol şehidi Mehmet Çavuş olmak üzere, bu hafta çeşitli kazalarla şehit olan askerlerimizi ve tüm şehitlerimizi, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla, minnetle anıyoruz.
Iğdırlılar Derneği Başkanı Özgür Kip daha sonra mikrofonumuza konuşarak duygu ve düşüncelerini dile getirdi;
AKBULAK TARİHTEN ÖNEMLİ ALINTILAR YAPTI
Kars-Ardahan-Iğdır Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı Abdullah Akbulak, Iğdır’ın tarihsel önemine dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Aras Türk Hükümeti (1918)
Akbulak, Iğdır tarihinde Kasım ayının özel bir yeri olduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı:
18 Kasım 1918’de Iğdır’da Aras Türk Hükümeti kuruldu. Yaklaşık iki ay süren bu yönetim, kısa ömrüne rağmen yerel halkın direniş iradesini göstermesi ve bölgedeki demokrasi deneyimi açısından önemli bir adım oldu.
Bu dönem, Bolşevik İhtilali sonrası Rusların bölgeden çekilmesi, arkalarında bıraktıkları silah ve mühimmat nedeniyle farklı grupların bölgede baskı kurmaya başlamasıyla şekillendi. Iğdır halkı ise çözümü kendi yönetimlerini oluşturarak buldu.
Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti (1919)
Aras Türk Hükümeti'nin ardından, 18 Ocak 1919’da Iğdır ve çevre illerin katılımıyla Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti kuruldu.
Hükümet başkanı Cihangiroğlu İbrahim Bey idi. İbrahim Bey aynı zamanda Aras Türk Hükümeti’nde Harbiye Nazırı (Savunma Bakanı) olarak görev yapmıştı. Bu nedenle iki oluşum arasında güçlü bağlar bulunuyordu.
Bu hükümet de ancak 4 ay varlığını sürdürebildi.
Doğu Cephesi ve Kurtuluş Süreci (1920)
Mondros Mütarekesi sonrasında Osmanlı ordusunun Doğu Anadolu’daki birlikleri dağıtıldı ve yerine 15. Kolordu kuruldu. Komutan Kazım Karabekir, Karadeniz’den Iğdır’a kadar uzanan bölgenin savunmasını üstlendi.
1920’de meclisin açılmasıyla birlikte Doğu Cephesi Komutanlığı oluşturuldu ve komutanlığa yeniden Kazım Karabekir getirildi.
Bu ordunun temel amacı Doğu Anadolu’yu tamamen kurtarmaktı:
- 30 Ekim 1920: Kars kurtarıldı.
- 14 Kasım 1920: Iğdır kurtarıldı.
Akbulak, Iğdır’ın üç ülkeyle sınırı bulunan stratejik bir il olduğunun altını çizdi.
YILDIRIM: “ÇEKMEKÖY’DE KARDEŞLERİNİZ VAR”
Çekmeköy Belediye Başkan Yardımcısı Seyfettin Yıldırım, etkinlikte yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Iğdır Derneği’nin Çekmeköy’de etkinlik düzenlemesi bizim için gurur verici. Bu bölgeyi tercih ettikleri için kendilerine teşekkür ediyoruz. Hemşeri derneklerinin büyük şehirlerde hemşehrilerinin hak ve hukukunu koruması çok önemlidir.
Özgür Başkanım da Iğdır’la ilgili yapılması gereken her konuda gereken adımları atıyor. Biz de Çekmeköy Belediyesi olarak tüm hemşeri derneklerine eşit mesafede duruyor, elimizden geldiğince destek veriyoruz.
Belediye Başkanımız Sayın Orhan Çerkez’in sizlere çok selamları var. Program yoğunluğu ve şehitlerimiz nedeniyle katılamadı. Çekmeköy Belediyesi olarak kapımız her zaman sizlere açıktır.”
SÜLEYMANOĞLU: KARS BABADIR, IĞDIR VE ARDAHAN DA KARDEŞTİR
Çekmeköy Devlet Hastanesi Sorumlu Başhekim Yardımcısı Dr. Yakup Süleymanoğlu da bir konuşma yaparak şu mesajları verdi;
“Kars Ardahan Iğdır Kalkınma Vakfı’nın 8 yıldır Sağlık Konseyi Başkanlığı görevini yapıyorum. Bizim Kars, Ardahan ve Iğdır Hekimler Birliğimiz var. Burada Karslı, Ardahanlı ve Iğdırlı meslektaşlarımızla beraber bazı sosyal sorumluluk projelerini yapmaya çalışıyoruz. Kars babadır, Iğdır ve Ardahan da kardeştir. Hiçbir zaman aramızda ayrı gayrı yok. Fakat Iğdırlıların biraz daha fazla katılmasını bekliyoruz. Bazı etkinliklerimizden Iğdırlılar biraz uzak duruyorlar, şimdiye kadar onu gördüm. Buna hiç gerek yok, hep beraberiz, kardeşiz.
Abdullah Başkan 1918’deki gelişmelerden bahsetmişti. Oraya bir katkı sunmak istiyorum. 30 Ekim Mondros Mütarekesi imzalandığı zaman, itilaf devletlerine uygun gördükleri yerleri işgal etme hakkı verilmiş. İstedikleri yeri işgal edebilirler deniyordu. Bundan sonra işgaller başladı. İzmir işgal edildi, İstanbul işgal edildi, bizim memleketimiz Kars ve çevresi işgal edildi. Bir de İskenderun’u işgal etmeye hazırlanıyorlardı. Mustafa Kemal Atatürk o sırada o bölgelerde komutandı ve İstanbul’a bir telgraf çekerek “Eğer İskenderun’u işgal etmeye kalkarlarsa askere emir verdim” dedi. Bunun üzerine İskenderun’u işgal edemediler, diğer yerleri işgal ettiler, sonrasını biliyoruz.
Sağlıkla ilgili çok önemli işlerde bizlerin yapabileceği bir şey olduğu zaman Çekmeköy Devlet Hastanesi’nde bir kardeşiniz olduğunu bilmenizi isterim. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum” dedi KENT YAŞAM HABER MERKEZİ