25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde kadınlar sağanak yağmura karşı yine alanlardaydı

CHP İstanbul İl Kadın Kolları 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde kadın mücadelesi ve örgütlü birlikteliğin önemini vurgulamak amacıyla İstanbul genelinde ilçe kadın kollarının düzenlediği bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Ellerinde taşıdıkları pankartlarla CHP Beşiktaş İlçe Başkanlığı önünde toplanan yüzlerce kadın, CHP Beşiktaş İlçe Kadın Kolları Başkanı Ülkü Güdük ile beraber gerçekleştirilen basın açıklamasına katılarak, kadına yönelik şiddetin her türlüsüne bir kez daha ‘hayır’ dediler.

Kadın cinayetleri sayısının ülkemizde giderek arttığına vurgu yapılan açıklamada, “2014 Türkiye'sinde kadınlar öldürülüyor, çocuklar öldürülüyor, emekçiler öldürülüyor. Kadın cinayetleri, kadın intiharları, taciz ve tecavüz olayları artarak devam ediyor. Kadınlar hiçbir dönem yaşamadıkları kadar baskı ve şiddet altında. 2013'de 237 kadın öldürüldü. 2014'ün ilk on ayında bu sayı 255'e yükseldi. Bunlardan 12 kadın, tehdit edildiği için koruma başvurusu yapmasına rağmen, gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle hayatlarını kaybetti. Sadece Ekim ayında 29 kadının yaşam hakkı elinden alındı. İşyeri güvenliğinden yoksun çalışan 101 kadın da iş cinayetlerinde hayatını kaybetti” denildi.

“KADINLARI YOK SAYAN, BEDENİ ÜZERİNDE HAK İDDİA EDEN ZİHNİYETLE MÜCADELE EDECEĞİZ”

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde kadın mücadelesinin ve örgütlü birlikteliğinin önemini bir kez daha vurgulamak istediklerini belirten CHP Beşiktaş Kadın Kolları Başkanı Ülkü Güdük ise şunları söyledi:

“Kadılar mutlu yaşasın, özgür yaşasın, huzurlu yaşasın diyoruz. Dünyanın her tarafında kadınlar aynı haklar için, aynı mücadeleyi veriyorlar. Baskının ve şiddetin her türlüsüne karşı olduğumuzu, bu karşı duruşun dayanışma ruhu ile beslenmesi gerektiğini göstermek için her türlü şiddete karşı susmuyoruz.

Bugün artık kabul edilmez boyuta gelen kadın cinayetleri, güvencesiz çalışan kadınların iş cinayetleri, cinsel yönelimleri nedeniyle öldürülen bireyler, çocuk işçiler çocuk gelinler, cinsel istismara uğrayan çocuklar olgusu, mücadelenin topyekün, örgütlü dayanışma içinde yapılması gerektiğini bize gösteriyor.

Kadınların evde, sokakta ya da çalıştığı yerlerde kadın oldukları için yaşadıkları baskı, şiddet ve sömürünün arkasında ideolojik bir saldırının olduğunun bilincindeyiz ve kadınların sahip oldukları tüm farklılıklarına rağmen maruz kaldıkları sömürünün aynı olduklarını biliyoruz.

Kadınları yok sayan onun emeğini ve bedeni üzerinde hak iddia eden bu zihniyete karşı bulunduğumuz her noktada kadın olmak ortak paydasında örgütlenerek ve dayanışma, ilişkilerimizi güçlendirerek mücadele edeceğiz. Emeğimize, bedenimize ve kimliğimize sahip çıkacağız. Sevginin, huzurun, barışın ve insanca bir yaşamın yeşermesi için sesimizi daha da yükseltiyor ve diyoruz ki; Kadınlar yaşasın diye yaşasın kadınlar.

(Fidan UĞUR-KENT YAŞAM)

 

Editör: Haber Merkezi