Yığıldığımız koltukta elimizi kolumuzu kıpırdatamayacak haldeyken,  mutfaktaki bulaşıkları makinaya dizmek, yatak odasını toparlamak, çamaşır yıkamak, ütü yapmak, yemek yapmak, çiçekleri sulamak vs vs vs bir ton işi kara kara düşünür dururuz.  Üşenme halimiz tavan yapmış vaziyette, hareket etme ihtimalimiz SIFIR.

            İşte arı gibi çalışkan  bir millet olan Japonların KAİZEN dedikleri felsefe tam da burada devreye giriyor. Hadi bakalım saatinizin alarmını  altmış saniye sonrasına kuruyorsunuz ve sadece o altmış saniye için harekete geçiyorsunuz. Mutfağa dalın , lavabodaki bulaşıkları makinaya yerleştirin.Tembelliğin anayasasını yazmış dahi olsanız, bu kadar az zaman içinde yaptığınız işte gösterdiğiniz başarının verdiği haz, sevinç ve tatmin olma duygusu, size yemeği de yaptıracak, belki diğer bir kaç işi de. Bu tekniği uygularken başlangıçta sadece beş dakika daha ilave edin. Süreç ilerledikçe yarım saate çıkarın.  Yarım saatlik alışkanlığa kavuştuktan sonra süreyi uzatabilmek kolaylaşır. Hedefe ufak ve sağlam adımlarla ulaşmanızı sağlar. İşin özü bu tekniği üşendiğimiz zamanlarda hemen hayata geçirip, beynimize alışkanlığı kazandırmak. Göreceksiniz. O tembel tenekenin içinden çalışkan bir nefer çıkacak. Üşengeçliğin sebep olduğu özgüven eksikliğini ortadan kaldırma, suçluluk, çaresizlikten kurtulmakta cabası. Zafer hissi ve başarı, yapılan iş ne olursa olsun onda ilerlemenizi sağlar.

KAİZEN :Sevmediğiniz işleri yapma alışkanlığı kazandırır.

KAİZEN :Planlı yaşamayı becerebilmenizi sağlar. Bu sayede zamanınızı daha verimli kullanırsınız.

KAİZEN:Öğrenme konusunda uygulanırsa planlı olarak ilgi alanınız olan konular hakkında adım adım yeni şeyler öğrenerek sürekli Kişisel Gelişiminizi sağlar.

Bu güzel tekniği iş yaşamına taşıdığınızda yaratacağınız harikaları bir düşünsenize. Sırrı çok basit: Neye üşeniyorsanız sadece bir dakika onu yapmak. Amaç sürekli  iyileşmek, sürekli gelişmek ve sonuda mükemmele ulaşmak.

Ne demiş atalarımız “İKİ GÜNÜ DENK OLAN ZARARDADIR”