Küçükçekmece Tapu Müdürlüğü, 2021 yılının ilk günlerinde Türkiye’nin belki de en sarsıcı operasyonlarından birine sahne olmuştu. O dönemin haberlerini hepimiz hatırlıyoruz: Masalardan, çekmecelerden, hatta dolapların köşelerinden saçılmış paralar… Tapu Müdürü ve çok sayıda personelin tutuklandığı operasyondan sonra kurum adeta sil baştan yenilendi.
Ve kabul etmek gerekir ki o günden bugüne rüşvetle ilgili tek bir dedikodu bile çıkmadı.
Bu, kıymeti bilinmesi gereken bir durumdur.
Yeni ekip için herkesin ortak söylediği bir şey var:
“Hepsi pırıl pırıl, namuslu insanlar.”
Ancak bugün bu köşeden, o namuslu insanları eleştirmek zorundayım.
Çünkü bu eleştirilerin tamamı, her gün o kapıdan girip çıkan emlakçıların, müteahhitlerin, mühendislerin ve işlem yaptıran vatandaşların ortak sesidir.
Ve kimse onlarla kötü olmak istemediği için bu sorunları dillendirmiyor.
Bunu dile getirmenin tek sebebi var:
İnsanların artık yorulmuş olması.
“KEŞKE RÜŞVET OLSAYDI” SÖZÜNÜN ACI GERÇEĞİ
Bu cümleyi bir profesyonelin ağzından duyduğumda irkildim:
“Keşke rüşvet olsaydı.”
Bu sözün anlamı namussuzluğu özlemek değil.
Mesaj şu:
“Eskiler rüşvet alıyordu ama işi biliyordu. Bugünküler dürüst ama iş yürümüyor.”
Düşünün… Bir vatandaşın randevu mesajı Tayfun Ercan yerine Tayfun Erman yazıldığı için işlem yapılmıyor.
“Mesajı siz yanlış gönderdiniz” denince de memur tavır değiştiriyor.
Hatanın kabul edilmediği durumlar yaşanıyor. İddialar böyle…
Evrak teslim eden vatandaşların dosyaları günlerce incelenmiyor.
Sürelerin neredeyse dolmasına yakın aranıp,
“Evrakta hata var, gelin düzeltin”deniliyor.
“Peki neden 15 gün önce söylemediniz?” diye soran vatandaşa ise
“Okuma yazmanız yok mu, kendiniz görecektiniz”
gibi ifadeler kullanıldığı anlatılıyor.
Üstelik bu eleştiriler birkaç kişinin değil, aynı dili kullanan onlarca profesyonelin ortak şikâyeti.
EVRAK İNCELEMELERİNDEKİ GECİKME ARTIK VATANDAŞA ZARAR VERİYOR
Bugün en basit resen tescil işlemi bile 4-5 günde tamamlanıyor.
Bu tür işlemler normalde inceleme gerektirmez.
Ama Küçükçekmece Tapu Müdürlüğü'nde işler ağır aksak ilerliyor.
Vatandaş şehir dışından geliyor.
Kimi Almanya’dan, kimi Mardin’den, kimi Antalya’dan…
“Evrakta küçük bir hata var” deniyor.
O hata orada düzeltilebilir mi?
Evet, çoğu kez memurun inisiyatifine bağlı, çözülebilir.
Ama çözülmüyor.
“Sonra yine gelin” deniliyor.
O vatandaşın
— uçak bileti
— konaklama masrafı
— işinden izin alması
hiçbir şekilde dikkate alınmıyor.
Memur her gün orada olduğu için vatandaşın koşullarına empati kurmuyor.
Ama unutmamak gerekir:
Zaman da paradır.
Ve insanlar, devlet dairesindeki yavaşlık yüzünden gerçek parasını kaybediyor.
Memur için maaş sabit.
Ama profesyoneller için her gecikme bir kayıp.
Vatandaş için her ertelenen gün bir sıkıntı.
NİYETİNİZ TEMİZ OLABİLİR AMA SONUÇLAR KİRLENİYOR
Kimse sizin namusunuza laf etmiyor.
Bunu herkes söylüyor zaten.
Fakat aynı insanlar, “Küçükçekmece Tapu Müdürlüğü’nde işler çok yavaş, iş bilen kimse yok.”demekten de geri durmuyor.
Bu şikayetler yüzlerce kişinin ortak deneyimiyse, ortada empatiyle çözülmesi gereken büyük bir sorun var demektir.
Bir vatandaşın “Rüşvet döneminde işliyordu bari” demesi, rüşveti temize çıkarmaz; ama bugünkü işleyişi de asla aklamaz.
Devlet adalet ister, iş bilmezlik değil
Kur’an-ı Kerim’de Nisa Suresi 58. ayet şöyle der:
“Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.” (Nisa, 4/58)
Bu ayet sadece yargıya değil, vatandaşla muhatap olan her memura, devletin her birime,
her iș yapan kişiye sorumluluk yükler.
Peygamber Efendimiz (sav) de şöyle buyurur:
“Allah, sizden biriniz bir iş yaptığı zaman onu en güzel şekilde yapmasını sever.”
(Taberani, el-Mu’cemü’l-Evsat, 1/275)
Yani mesele sadece dürüst olmak değildir. Mesele işi iyi yapmaktır.
KURUMUN İÇİNDEKİ HERKES BU YÜKÜ TAŞIYOR
Küçükçekmece Kaymakamımız Sayın Mustafa Anteplioğlu’na, yeni Tapu Müdürü Ayberk Utku Bey’e, müdür yardımcılarına ve tüm personele bu yazı vesilesiyle bir çağrı yapmak istiyorum:
Vatandaşların yüzlerce kez dile getirdiği bu şikayetleri artık ciddiye alın.
Küçükçekmece Tapu Müdürlüğü, dürüst memuruyla övünen ama iş bilmezliğiyle eleştirilen bir kurum olmamalı.
Bu eleştiriler iftira değil, dedikodu değil, kişisel husumet değil, sadece gerçeğin ta kendisidir.
SON SÖZ
Devlet büyüklerinin söylediği gibi:
“Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.”
Bugün Küçükçekmece Tapu Müdürlüğü’nde görev yapan memurların itibarı, aldıkları maaş değil, yaptıkları işin kalitesiyle ölçülüyor.
Rüşvetle anılan bir dönemin ardından namuslu fakat işlevsiz bir düzen kurmak, bu memurların emeğine de, helal lokmasına da yakışmıyor.
Biraz özveri, biraz hız, biraz empati… Küçükçekmece Tapu Müdürlüğü’nü yeniden güvenilen, iş bilen, tıkır tıkır işleyen bir devlet dairesi yapmak sizin elinizde.
Ve en önemlisi: Kimsenin “Keşke rüşvet olsaydı” deme noktasına gelmemesi sizin sorumluluğunuzda.