Küçükçekmece’de kadın dayanışması, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde güçlü bir ses olarak yükseldi. Kent Konseyi Halkla İlişkiler, Tanıtım ve Medya Komisyonu öncülüğünde düzenlenen buluşmada; ilçedeki STK’ların kadın kolları başkanları, siyasi parti kadın temsilcileri ve kadın yazarlar bir araya gelerek “Kadına Şiddete Hayır” mesajı verdi.
Atakent Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen program, Kent Konseyi Halkla İlişkiler, Tanıtım ve Medya Komisyonu’ndan Ayşe Demir’in açılış konuşması ile başladı. Ardından Küçükçekmece Belediye Başkan Danışmanı Avukat Eda Ateş Adıyeke, Küçükçekmece İlçe Nüfus Müdürü Pembe Poyraz ve katılımcı kadınlar söz alarak, İstanbul Sözleşmesi’nin önemine vurgu yaptı; şiddete karşı ortak duygu ve düşüncelerini paylaştı.
Programa ayrıca Kaymakamlık Özel Kaleminden Hazar Kaplan, Atakent Mahalle Muhtarı Özge Erdoğan Yeşilırmak ve Kent Konseyi Yönetim Kurulu üyeleri katılım sağlayarak destek verdi.
DEMİR: KADINA ŞİDDET ÇAĞIMIZIN VEBASIDIR
Açılış konuşmasını yapan Kent Konseyi Halkla İlişkiler, Tanıtım ve Medya Komisyonu’ndan Ayşe Demir şunları söyledi;
Hepiniz hoş geldiniz. Bugün önce hiç kimseyi söylemeden, sadece kadınlar olarak hepiniz hoş geldiniz. Bugün çünkü sadece kadınız. Hepimiz siyasi görüşü bir kenara bıraktık, derneklerimizi bir kenara bıraktık. Ne görüşteysek her şeyi bir kenara bıraktık ve 25 Kasım kadına şiddete hayır demek için buluştuk. Ben ayağınıza sağlık diyorum, hepinize teşekkür ediyorum.
21. Yüzyıla geldik, maalesef konuşmamız gereken çok daha farklı şeyler olmalıydı. Ama her geçen gün artan kadın cinayetleri, kadına şiddet çağın vebası oldu. Benim üniversite bitirme tezim medya terörüydü. Bazen düşünüyorum, acaba medyada bu kadar kadın cinayeti işlendiği için mi daha çok duyuyoruz, yoksa gerçekten çok mu arttı diye… Ama her ne olursa olsun kadınlarımız ölüyor, şiddete mahkûm oluyor. İnşallah her geçen gün artık azalsın diyoruz. Çağımızın vebası olmasın. Kadına şiddet gününü unutalım, kadınlarla ilgili çok daha farklı çalışmalar konuşalım. Ben bunu istiyorum.
Bugün de burada buluşmamızın amacı, tüm kadınlar olarak kadına şiddete bir gün değil, her gün “hayır” diyelim. Karşısında olalım, mücadele edelim. Şu anda burada olmakla zaten bunu gösterdiniz; güç verdiniz, şeref verdiniz.
ADIYEKE: 25 KASIM SADECE ANMA DEĞİL HESAPLAŞMA GÜNÜDÜR
Küçükçekmece Belediye Başkan Danışmanı Av. Eda Ateş Adıyeke de önemli mesajlar vererek günün anlam ve önemine değindi.
Adıyeke şu ifadelere yer verdi;
“Ben de tüm hanımefendileri kadın olmalarının verdiği güçle selamlamak istiyorum. Küçükçekmece Belediye Başkanımız Sayın Kemal Çebi’nin saygı, sevgi ve hürmetlerini iletiyorum. Burada olmaktan onur ve gurur duyduğumu bilmenizi isterim. Tabii biz bugün bir farkındalık için bir aradayız. Kadına yönelik şiddetin engellenmesi, önlenmesi için bir aradayız. Aslında kadınlar olarak evde, işte, okulda nasıl şiddetlere maruz kaldığımızı—psikolojik olabilir, ekonomik olabilir, siyasi olabilir—her anlamda nasıl maruz kaldığımızı bilen insanlarız.
Bunu biliyor olmamız bugün burada konuşmamıza engel değil. Çünkü daha çok duyurmalı, farkındalık yaratmalıyız. Bu noktada sadece 25 Kasım’ı bir anma günü olarak değerlendirmiyoruz; aynı zamanda hesaplaşma, yüzleşme ve kararlılık günü olarak görüyoruz. Çünkü şiddet yalnızca fiziksel değildir; şiddete maruz kalan insanların psikolojik olarak, aile içinde bile olsa tüm aileyi, tüm toplumu etkileyebilecek sonuçlar doğurduğunu biliyoruz.
Ben bir kız kardeşiniz olarak avukatlık yapıyorum. Şiddete maruz kalan kadınlara yönelik desteklerde bulunuyoruz. Biliyorsunuz ki ŞÖNİM, yani Şiddeti Önleme Merkezlerimiz var. Bakanlığımıza bağlı. Aynı zamanda belediyemiz bünyesinde de kadınların rehabilite edilebilmesi için, şiddete maruz kalan kadınların ekonomik, hukuki ve birçok alanda güçlendirilebilmesini sağlamak amacıyla kurumlarımız bulunuyor. Buralarda faaliyetlerde bulunuyoruz, eğitimlere katılıyoruz. Gün içinde ne kadar fazla şiddet mağduru olduğunu görebiliyoruz.
Burada şunun altını çizmek gerekir ki kadına yönelik şiddet sadece bir kültür değil, sadece bir aile meselesi değil; bu toplumsal bir suçtur ve her suç gibi cezalandırılması gerekir. Görmezden geldiğimiz, sustuğumuz, yok saydığımız her şiddet artarak devam edecektir. Burada bu bilinçte olan, bu şiddetin yok edilmesi gerektiğini bilen kadınların olduğu bir topluluktayız. O yüzden hepinizin ayağına, yüreğine sağlık. “
POYRAZ: KAPIM HER ZAMAN AÇIK
Küçükçekmece İlçe Nüfus Müdürü Pembe Poyraz da yaptığı konuşmada tüm kadınları makamına davet etti.
Poyraz şöyle konuştu;
“Öncelikle selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Gerçi birçoğunuz beni tanıyor. Mesleğim gereği, şu an burada bulunma sebebimiz kadına yönelik şiddet. Ben her gün, hemen hemen her gün bu konuyla karşılaşıyorum ve elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum, yol gösteriyorum.
Hatta tanıyacağım birkaç ay falan oldu; bir kadınımız gelmişti… Hâlâ anlatırken bile tüylerim diken diken oluyor. Kadının üstünde makarna duruyordu. Eşiyle sabaha karşı tartışmışlar, makarna tenceresini kafasına vurmuş. Üç çocuğuyla kaçmıştı. Kadın sığınma evimize yerleşecekti, oradan beni aramışlardı. Kimliği yoktu. O gün dedim ki, emekli olduğumda ilk işim kadın platformu kurmak ya da bir platformda görev almak olacak. Bin kadın değil, bir kadının bile hayata bakış açısını değiştirebiliyorsam ne mutlu bana.
Ben çiftçi bir ailenin çocuğuyum. Fakir, gariban büyüdüm ama kendi ailemde asla şiddet görmedim. Çevremde görmedim. Ama büyük şehirlerde—az önce başkanımın da dediği gibi—galiba ekonomik sebeplerden midir bilmiyorum, şiddet daha çok. İnşallah biz burada küçük bir kitleyiz ama ileride daha büyük bir kitle oluruz, kadınlarımızın sesi oluruz. Ben nüfus müdürü olarak veya Pembe Poyraz olarak yazabileceğim, destek olabileceğim bir şey olduğu müddetçe lütfen kapımı çalın. Birlikten güç doğar. Ben saygılarımı sunuyorum, iyi ki varsınız.” Sümeyra Duğan