Türkiye Cumhuriyeti düşmanları o günlerde de iş başındaydı.

Dedeleri geçmişte isyanlar çıkartarak emperyalizme maşa olanlarla…

Babaları Atatürk ile Cumhuriyeti kötüleyerek hainlerin değirmenine su taşıyanlar…

Aynı yolun satılmış ve de şerefsiz yolcusuydular.

ABD, İNGİLTERE, SUUDİ ARABİSTAN VE İSRAİL (PİS DÖRTLÜ)…

Bu satılmış maşaları içimizde öyle bir örgütlediler ki…

Medya’dan eğitime… Siyasetten üretime her bir yanda hain şebekeleri yer aldı.

Tıpkı suçüstü yakalanan fetöcüler gibi.

İşte bu satılmışların görevi:

Türkleri bu bölgede bölüp parçalamak…

Atatürk ve Cumhuriyetle gelen kazanımları Ortadoğu’dan uzak tutmak…

Müslümanları: Demokrasi, sosyal adalet, sosyal barış, çağdaş eğitim ve de üretimin dışında tutarak: Kimi emperyalist ülkelere kukla yapmak…

Özellikle de PİS DÖRTLÜ’NÜN Ortadoğu’daki çıkarlarını korumaktı.

Bunun için de acımdan öldürecek…

Kendilerine ters düşen tüm fikir ve de düşünceleri susturmak için…

Halkın gözünde küçük düşüreceklerdi.

Elbette ki tüm bunları, medya aracılığıyla… Siyasal sloganlarla...

Ayrıca da örgütledikleri gençlerle gerçekleştireceklerdi.

Öyle de yaptılar:

Özellikle 1970 Sonrasında: Bizim gençlerimizle bizim gençlerimizi birbirlerine öldürttüler.

Yetmedi, nice bağımsızlık mücadelesi veren yurtsever gençlerimizi…

Çok uluslu hain plan ve de projeleriyle dönemin siyasal iktidarlarını kullanarak…

İdam sehpalarında astırdılar!

O PİS DÖRTLÜ’NÜN maşaları tetiği çekiyor, bizim yurtsever gençlerimiz de öz yurdunda can veriyordu! Onlar istiyor diye, bizi yönetenler bizim yurtsever gençlerimizi idam ediyordu.

Ne öğrencilerin demokratik ve de yasal hak arama huzuru kalmıştı ülkede.

Ne de emekçilerle tüm duyarlı demokratik kitle örgütlerinin…

Yıl 1977: 1 Mayıs kutlamaları hiçbir vakit bu yılki kadar görkemli olmamıştı!

Taksim Meydanı’nı dolduran yüz binler…

Bağımsızlık, demokrasi, adalet, iş ve de aş üzerine sloganlar atıyor…

Çıkan gür sesle adeta İstanbul yerinden onuyordu.

İşte o anda ortaya çıkan maşalar, bir kez daha tetiği çekerek:

Taksim’de çoğunluğu ezilerek ölen, 34 Yurtsever canımızın hayatına son verdiler! (ÖLENLERDEN BİRİ DE IĞDIR-MELEKLİ’DEN KUZENİM KENAN ÇATAK’TIR). Kendisiyle birlikte,özgür ve bağımsız bir Türkiye uğruna ölenlerin tamamını saygı ve de rahmetle anıyorum.

Taksim’de gür sesle atılan: ‘’BAĞIMSIZ TÜRKİYE, DEMOKRASİ, ADALET…

İŞ VE DE AŞ… GENEL GREV, İŞÇİLERİN BİRLİĞİ…’’ Gibi sloganlar:

O tetikçi maşaları uzaktan kumandayla yöneten ağalarının işine gelmiyordu.

İşte o 1 Mayıs’taki demokratik emek platformunun sesinden ürkenler:

Türkiye’yi yavaş yavaş darbeye götürecek planlarını yaptılar.

12 EYLÜL 1980 DARBESİ: Tam da bu planın ürünüdür.

PİS DÖRTLÜ’NÜN hazırladığı…

Maşaların tetiği… Paşaların da fişi çektiği plandır!

Ülkenin her arazisinde, sık sık tetik çekerek terör estirenler…

Artık emellerine ulaşmış, uzaktan kumandayla baş sallayan paşalara…

12 EYLÜL 1980 DARBESİ’Nİ yaptırmışlardı.

Artık Türkiye’de her şey istedikleri gibi…

Demokrasi ortadan kalkmış, adalet de faşist paşaların gölgesine bağdaş kurup oturmuştu! PİS DÖRTLÜ ne diyorsa, sallabaş faşist paşalar da onu yapıyordu!

Kimler hapse atılacak, hangi demokratik örgütler kapatılacak, siyasi partilerin liderleri nasıl tutuklanacak, medyaya nasıl pranga vurulacak…

Kimlere ne kadar cezalar verilecek…

Yeni mevzuatlar, Anayasa başta olmak üzere nasıl hazırlanacak…

Tek tek sırasıyla yerine getiriliyordu.

Türkiye, artık eski demokratik gücünden yoksun…

Çağdaş yasalardan yoksun kalmıştı

Kısacası TÜRKİYE’DE: MAŞALAR TETİĞİ… PAŞALAR DA FİŞİ ÇEKMİŞTİ!

ÇEKİLEN O FİŞ:

Çağdaş demokrasiyle çağdaş adalete giden yolu…

Çağdaş eğitimle çağdaş üretime giden yolu…

Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı ile temeli atılan:

BAĞIMSIZ TÜRKİYE OLARAK SÜREKLİ YÜRÜYECEĞİMİZ YOLU…

Elbette ki her daim aydınlatacak ışığın fişiydi!

Yurtta hainlerle cihanda hainlerin işbirliği yaparak çektiği fişti!

Günümüz Türkiye’sinin başına gelenler, tam da bu çekilen fişin yüzündendir!

12 EYLÜL 1980 Darbesi’nden tam 39 yıl geçti.

Her geçen yılın, bir öncekini arattığına bakılırsa:

HER ŞEY, TAM DA PİS DÖRTLÜ’NÜN GÖNLÜNE GÖRE.

BİR DEVE MİSALİ; ARTIK NERESI DÜZ Kİ MEMLEKETİN!

MİLLETE, DEVLETE VE MEMLEKETE YAZIK OLMUŞ!

MAŞALAR BELLİ… PAŞALAR BELLİ…

GÜVEN YOK… İNANÇ YOK…

BİR BİLİNMEYENİN ADI:

YÖNETMEK YA DA YOK ETMEK…

BÜTÜN MESELE BURADA!