Cumhuriyet tarihimizin en önemli günüdür, Atatürk’ün Samsun’a ayak basışı. Aslında o gün Samsun pek de güzel görünmüyordu. Zira İngiliz işgal kuvvetleri her yerde idi... Halk işgal altındaki bu şehirde savunmasızdı.

Tarihimiz ne şanlıdır, bize iliklerimize kadar vatan sevgisini doldurandır kurtuluş mücadelemizin örnekleri.

Tarihini bilmeyen, kendine yeni tarihler arar... Çanakkale destanını bilmeyen, kendine destan arar... Ne büyük sorumluluk ne büyük görev vardır omuzlarında; Ey Türk Gençliği’nin!

Sahip çıkacaksın özüne, geçmişine ve tabii geleceğine. Ata’nı önder olarak izleyecek, adım adım aktaracaksın yaptıklarını, söylediklerini.

Her şeyden önce sana güvenen, gençliğe inanan, yeni nesle umudunu bağlayan Atan için çalışacaksın, iyiyi ve doğruyu gözetip, senden sonrakilere aktaracaksın.

Bak şu an bizim neslimiz utanç duyuyor biliyor musun? Hani o kırmızı beyaz giyinen gençlerimiz tören alanlarında kutlama yapabiliyor mu?

Hani o şalvarlı, örgülü saçlı genç kızlarımız ellerinde Türk bayrakları ile resmî bayramlarımızda da açtığımız futbol sahalarında, o çimenlerde halay çekebiliyor mu? Televizyonlardan tam gün yurt genelindeki törenler canlı yayımlanıyor mu? Hani çoluk çocuk tombalak trafiğe kapatılan Vatan caddesinde bayram kutlanıyor mu? Sizin yaşadığınız illerde, ilçelerde meydanlarda davul zurna, şiirler marşlar okunuyor 19 Mayıs kutlanıyor mu?

Yaaa biz koskocaaaa bir nesil, demekki görevimizi hakkaniyetiyle yerine getirmemişiz.

Demek ki neymiş; bildiklerini senden sonrakine aktarmazsan olmuyormuş. Demek ki neymiş 19 Mayıs 1919 un kutlamaları bu tarif ettiğim gibi kutlanana dek Ata’na karşı yüzün yerde oluyormuş. Demek ki neymiş bir Milletin giderek tarihinin izlerinin yok olması için eğitime verilen zarar yetipte artıyormuş. Demek ki neymiş dinimizin bile emrettiği “ İkra” yı anlamayınca olmuyormuş. Okumayınca, idrak edemeyince bir işe yaramıyormuş bildiklerimiz. Tarih tekerrürden ibarettir. Öğreteceğiz ki geçmişi genç nesle ,öğretsinler onlarda sonrakilere..

Atatürk Samsun’a çıktığı 19 Mayıs 1919 tarihini gençlere neden armağan etti?

Çünkü bu tarih bir dönüm noktasıydı. Milli mücadeleyi başlatan tarihti. Bu kadar önem arz ediyor! Buna rağmen yıllarımız resmî tatillerimizde hastalanan, tören ve kutlamalara katılamayanlarla doludur. Dünyanın önünde saygı ile eğildiği, okullarında ders olarak müfredatlarına aldıkları Atatürk ‘ü, biz okullarımızda ilke ve İnkılaplarını ders müfredatımızdan çıkaranlara göz göre göre müsaade etmişizdir! Bir başka utanca sesiz kalmışızdır. Biz andımızı bağıra bağıra haykırırken, evlatlarımıza söyletememişizdir. 100. Yılında Samsun’a çıkışın anlamını değerine bile bile, bu hataların utancı da bize yeter...

“Gençliği yetiştiriniz

Onlara İlim ve irfan

(Kültürün) müspet fikirlerini veriniz

İstiklalin aydınlığına

Onlarla kavuşacaksınız

Hür fikirler tatbik, uygulama mevkiine konduğu vakit Türk Milleti yükselecektir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamaktır görevimiz.

Sözlerime şu güzel türkünün mısraları ile son vermek istiyorum. Çünkü bazen sanat sizin telafuz edemeyeceğiniz şeylere tercüman olur.

Ne demiştik; Bir daha gel Samsun’dan!

“Bu gemi bu Karadeniz

Sarı saçlım mavi gözlüm

Nerde nerde nerdesin dost

Kurban olam yürüdüğün yollara

Kara peçe yakışmıyor kullara

Uyan bak bizim hallara

Sarı saçlım mavi gözlüm

Nerde nerde nerdesin dost”

EVRİM TOK