CHP İlçe Başkanı Asım Köksal Muş ve ilçe yönetimi, İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve İBB Başkan Adayları Ekrem İmamoğlu’nun talebi doğrultusunda, belediye başkanlığına talep açan aday adaylarıyla bir araya geldi. Aday adaylarından İsmail Akdemir dışında tüm aday adaylarının katıldığı toplantıda, başkanlığa talep açan tüm partililerine teşekkür eden İlçe Başkanı Muş, “Sizler olmasaydınız bu süreci solgun geçirecektik. İyi ki vardınız” dedi.

Aday adaylığı sürecinin bir hizmet yarışı süreci olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan Asım Köksal Muş, “Bir aday seçilecekti ve genel başkanımız mevcut belediye başkanımızda karar kıldı, onu uygun gördü. Bizlerde devam eden süreçte Cumhuriyet Halk Partisi örgütü olarak gereğini yapacağız” diyerek, mevcut Belediye Başkanı ve adayı olan Bülent Kerimoğlu’nun da böyle bir toplantı yapmasının uygun olacağını düşündüğünü söyledi.

Büyükşehir Belediyesi’ni almak için, burada el ele vermek zorunda olduklarını söyleyen Muş, İstanbul’da iktidar oldukları belediye sayısını 24-25 civarına çıkarırlarsa kendileri için de 1 Nisan’dan sonra baharın geleceğini ifade etti.

Basına açık ve kapalı olmak üzere iki bölümde gerçekleşen toplantıda, belediye başkanlığı için talep açan aday adayları sırasıyla duygu ve düşüncelerini paylaştı.

TANER KAZANOĞLU, “YANDAN GELDİK, CANDAN OLDUK”

Üniversite de okuduğu yıllarda öğrencilik hayatının bir bölümünü Bakırköy’de geçirdiğini, kent kültürü ve yaşam biçimi olarak Bakırköy’ü çok önemsediğini söyleyen Avukat Taner Kazanoğlu, “Bakırköy için her zaman dediğim tek şey ‘Yandan geldik, candan olduk’ Bu süreçte beni yalnız bırakmayan herkese çok teşekkür ederim” dedi.

Kazanoğlu konuşmasına söyle devam etti.

“Görev yaptığımız 5 yıl içerisinde Bakırköy’de çok daha güzel şeyler yapabilirdik. Mevcut başkanımızın İBB adayı olabilecek alt yapıya sahip olduğunu düşünenlerdendim. Bana göre ekonomik ve sistem kaynaklı başarısız bir dönem geçirdik. Yeni dönemin Bakırköy’ün adına yaraşır bir ilçe olarak yönetilmesini arzu ediyorum. Karşılıklı olarak tarafların hatalarını ortaya koyarak yapacağı doğru tahlillerle, başarının mümkün olduğuna inanıyorum. Bakırköy’ün ittifak dışı bırakılması da bana göre bir risktir. İnşallah kötü bir sonuç almayız. CHP’nin ülkemiz için önemli bir güç olduğuna inanıyor, Mart’ın sonu hüsran olursa sonumuz kötü olacağını biliyorum. Bakırköy olarak Türkiye’ye örnek olabilir, 220 bin nüfuslu ilçemizde, iktidar ateşini yakabilirdik. Bakırköy için hayırlısını temenni ediyor, Mart’ın sonunun bahar olması için, değirmene ne kadar gerekiyorsa o kadar su taşımaya devam edeceği söylüyorum. Kendimi her zaman Bakırköy halkına karşı borçlu hissetmişimdir. Marmara Forum ile ilgili ciddi bir kavga verdim. İBB ye bina tahsisi yapılmasına karşılık, ilçe belediyemize de bir kat tahsis edilmesini istedim ama olmadı”

ZİYA DİSANLI, “YASAL OLMAYAN BİR ŞEY YOK AMA DEMOKRASİ DE YOK”

“Tüzüğümüze göre aday belirlemede sorun yok ama etik kurallar açısından sorunlarımız var. Bizim partimizde genel başkanımız çok etkili. MYK’yı ve PM’yi belirleyebiliyor, istediği kararları alabiliyor. Genel Başkanımız böyle uygun gördü. Bizler aday adayı olarak bunları kabul ederek bu yarışa girdiğimiz için şimdi bu yanlış oldu diyecek halimiz yok. Partimizin hiç bir kriteri yok. Bizler sözlü bir ölçü ortaya koymaya çalıştık. Bakırköylü olmaktan başlayarak bu süreçte mevcut belediye başkanımızın başarılı olamayacağını kendi çapımızda dile getirdik. Kadın deniliyordu, 29 ilçede 1 tane kadın aday seçilebilecek yerde görünüyor. Bu kural tanımamazlıktır, samimiyetsizliktir. Bunlar hiç bir kriterin, hiç bir ölçünün olmadığını gösteren şeylerdir. Yani yasal olmayan bir şey yok ama demokrasi de yok. Kamuoyu yoklaması yok, anket yok, ön seçim yok. Her şey genel merkezden yürüyor ve bunu artık bilmeyen yok. Guruplar var ve herkesin belli adayları var. MYK’dan PM’ye kadar bir paylaşım var. Bu paylaşımda öbekleşmiş gurupların gücü yetmiyorsa, ittifaklarla birlikte kendi adaylarını seçtirmeye çalışıyor. Burada ilke milke yok. İlkeli davranacağını umduğumuz arkadaşlarımız da ne yazık ki ilkeli davranamadı. Partimizin en güç durumlarından biri de adamcı ve menfaatçi olmasıdır. Bahçelievler’den Beşiktaş’a atamalar, mahkeme devam ederken Ataşehir’e atamalar bunun göstergesidir”

ZOR BİR SÜRECİN BAŞLAYACAĞINA İNANIYORUM

“Başkan Kerimoğlu başarılı olsaydı biz aday çıkamazdık. Mimar, Mühendis, Avukat, Kadın, Mali Müşavir gibi yeterli bilgi ve birikime sahip adaylarımızla birlikte ortaya bir irade koyduk. Bakırköy’ü en iyi şekilde temsil edecek adayları da biz sunduk. Ama genel başkanımız ‘benim kırmızı çizgim’ dedi ve Kerimoğlu’nu aday olarak belirledi. Neden kırmızı çizgisi olduğu konusunda hepimizin iyi kötü bir fikri var. Bazıları ‘belediye başkan adaylığı genel başkanımızın iki dudağının arasında, ben aday olmam arkadaş’ diyor ama biz ısrarla aday adayı oluyoruz. Belki de biz ilkeli olamadık. Öz eleştiri yapacak olursak belki de bu bizim eksiğimizdir. Bizler bir şekilde ön seçim veya temayül yapılsın dedik ama itibar görmedik. Biz 7 belediye başkan aday adayı imza toplayarak, il başkanımıza verilecek talimatla adayın belirlenmesi noktasında bir araya geldik. Gösterdiğimiz bu iradenin eski İl Başkanımız Murat Karayalçın ve MYK üyelerimiz tarafından çok önemsendiğini gördüm. Böyle bir iradenin bu güne kadar gösterilmediğini dile getirdiler. Ama yine olmadı. Ayrıca ne şahsım, ne de aday adayı olan diğer arkadaşlarım için olumsuz tek bir cümle duymadım. Demokratik bir şekilde bu yarışı hep birlikte sürdürdüğümüze de inanıyorum. Halkın memnuniyetsizliğini dile getirme konusundaki çabalarından dolayı ilçe yönetimimize ayrıca teşekkür ederim. Hepimiz kendi gücümüze göre bunu yaptık ama başarılı olamadık. Aday belirleme sürecinin ardından, partimiz için zor bir sürecin başlayacağını düşünüyorum”

BURADAN BAKILARAK BÜYÜKŞEHİR ALINMAZ

“Şişli dâhil olmak üzere 5 büyük bomba bizi bekliyor. Buradan bakılarak Büyükşehir alınmaz. Bizim görevimiz ilçe başkanımızın da dediği gibi elimizden geleni yapmak. En iyisini yapacağız ama işimizi çok zorlaştırdılar. Geçtiğimiz günlerde katıldığım aday adayı toplantısında ne ruh vardı, ne de heyecan. Zaten toplamda 100 kişi yoktu. Bu insanları nasıl bir araya getirecek, sandıklarda nasıl görev almalarını sağlayacağız bilemiyorum ama işimizin çok daha zorlaştığını biliyorum”


ALİ RIZA AKYÜZ “KAMUCU OLMAM ZAFİYET YARATTI”

“Öncelikle aday belirleme noktasında ilçe başkanımıza ve kadın kollarımıza düşüncelerimize tercümanı oldukları için teşekkür ediyorum. Benim de şahit olduğum birçok yerde mevcut belediye yönetimimizin başarısız ve değişmesi gerektiğini kararlılıkla söylediler. İlk defa bu kadar kararlı ve elinden geleni yapan bir yönetim gördüm. Aday adaylığı açıklamamda eğilim yoklaması veya ön seçim yapılması gerektiğini ifade etmiştim. 2009 yılında meclis üyeliğine talep açtığımda, il yönetiminde olduğum ve bölgemdeki birçok ilçeye seçim desteği verdiğim halde maalesef yazılmadım. 2014’te yapılan ön seçimde ise 1. sırada seçilen meclis üyesi oldum. Aday olma noktası, tek başıma aldığım bir karar değildir. 5 yıllık meclis üyeliği tecrübemle, talepleri de değerlendirerek talepte bulundum”

5 YILLIK TECRÜBEM, BAŞKANLIK SİSTEMİNDEN KÖTÜ BİR DÖNEMDİ

“Bizler 2017 referandumunu hep birlikte yaşadık ve geçmemesi için çok çalıştım. Bakırköy'de geçirdiğimiz 5 yıllık meclis üyeliği tecrübesi, başkanlık sisteminden daha kötü bir dönemdi. Meclis üyelerinin iradesinin olmadığı, düşüncelerini söyleyemediği, fikirlerini ifade edemediği bir dönem yaşadık. 5-6 arkadaş iyi ki de o mecliste yer almışız ve başta Yaşam Köyü başta olmak üzere ciddi kazanımlarımız olduğuna inanıyorum. Ama anladım ki meclis üyesi olmak için, Mimar, Mühendis, Avukat gibi mesleklerde eğitim görmüş, bilgi sahibi insanlar olmaya gerek yokmuş. Bir gömlek giyip kravat takarak, ‘Başkanım başkanım’ diye dolaşmak, gözüyle ne diyorsa ona göre oy kullanmak ve istediğini yapmakla da meclis üyesi olunabiliyormuş. 5 yıllık meclis üyeliği dönemimde meclis binasına gidip, rahatça oturup bir çay içmişliğim yoktur. Acaba bu gün gündemde ne var, ne gelecek, ne satılacak, ne özelleştirilecek diye düşünmekten sürekli stres içindeydim. İşte bu yüzünden de belediye başkanlığına talip oldum. Keşke başarılı olsaydı da hiç birimiz aday olmasaydık. Ben ilk dönemin bu kadar başarısız geçtiğini görünce 2. dönemin daha da kötü olacağını düşünüyorum ama burası bizim kentimiz ve bu kente karşı sorumluluklarımız var. Tüm eğitimimi devletimin olanaklarıyla parasız eğitimle tamamladım. Devletimin bana verdiği emeğin karşılığındaki bilgi ve birikimimi, topluma aktarmakla mükellef olduğumu düşünüyorum. Oysa bir meclis toplantısında karşı çıktığım bir meseleyle ilgili Başkan Kerimoğlu tarafından “Senin kamucu tarafını var” şeklinde bir eleştiriye maruz kaldım. Yani benim kamucu olmam bile zafiyet yarattı”

RUH VE SİNİR HASTALIKLARI HASTANESİ, KENT SAVUNMASININ KAZANIMIDIR

“Siyaset hayatla birlikte devam eden bir şey ve önümüzdeki sürecinde kararlılıkla takip etmesi gerektiğini düşünüyorum. Hepimizin bu kente vereceği şeyler var. Bizim dışımızdaki yapılanmaları da önemsemeliyiz. Mimarlar Odası öncülüğünde, kente karşı kendini sorumlu hisseden her kesimden siyasi temsilcilerin ve sivil toplum kuruluşlarının bir arada olduğu Bakırköy Kent Savunması bu dönemde önemli işler başarmıştır. Bugün Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin arazisi imara açılmadıysa kent savunmasının ve CHP’li arkadaşların verdiği desteğin kazanımıdır. Kararlı bir şekilde yola çıkılmış, bakanlığa giderek yanlış bilgiler anlatılmış, halktan toplanan 30 bin imza teslim edilmiştir. 1020 dönüm arazinin imara açılması engellemiştir. Tabi gönül isterdi ki buradaki arkadaşlardan birisi aday seçilsin, kimse kendisini yabancı hissetmezsin. Benim şu anda Bakırköy'de hissettiğim nasıl ki Irak'ta bir savaş oldu, Amerika geldi oraya el koydu aynen bu şekildedir. Bakırköy Bakırköylüler tarafından yönetilmeyen, horlanan bir yapı ile yönetilmektedir. Kentimize karşı mücadelenin devam etmesi gerektiğine inanıyorum. Siyaset geçim kaynağı ya da servet elde edilecek bir yer değildir. Buradaki hiçbir arkadaşımızın da bu düşüncede olmadığını biliyorum. Hiçbir kabadayılık ve despot hareketi hazmedecek halimizde yoktur. Ben yaptım, ben ettim anlayışında da yokuz. Bakırköy meclisimizi takip edip, kamuoyunu bilgilendiren, yetkili kişilere ileten tüm tarafsız basın emekçilerimize de teşekkür ederim”

ADAY PROFİLİMİZİN, İBB ADAYIMIZA KATKI SUNACAĞINA İNANMIYORUM

“İstanbul bizim için çok önemli ama ilçemizdeki aday profilinin Ekrem İmamoğlu’na çok bir katkı sunacağını inanmıyorum. İstanbul 16 milyon ve öyle belediye başkan adayları olmalı ki, İstanbul iktidarının ilçelerdeki temsilcileri onlar olmalı ve sizi iktidara onlar taşımalı diye İmamoğlu’nun bizzat kendisine de söyledim. İlçe belediyesinin hedefi İstanbul Belediyesi olmalı. İlçelerinde bir oy fazla alacak adaylarla yola çıkılmasını istedik ama maalesef İstanbul’un pek çok yerinde yaşanan kırgınlıkları görüyoruz. İlçelerin genelini heyecandan uzak görüyorum. İkinci kırılmanın 19 Şubat'ta meclis üyeliklerinde olacağını düşünüyorum, çünkü onun için de bir yöntem yok. Temennim bir kırgınlık olmaması tabi ama 2023'e bir adım hevesli olmamız için Ankara ve İstanbul'da daha dikkatli davranmak zorundayız”


NURDAN ERDİŞ, “KURTULUŞ SAVAŞI’NI ÖRGÜTLEYEN 60 KİŞİDİR”

“Başarısız yönetimler her zaman Cumhuriyet Partisi Halk Partisi'ne başarısızlık getiriyor ve bu başarısızlık her seçimde devam ediyor. Hiçbir yere gitmiyor, desteğimizi veriyoruz ama ne yazık ki insanların umutları kırıldıktan sonra bazı şeyler çok zor oluyor. Belediye başkanlarının büyükşehirleri şekillendirdiğine inanıyorum. Mustafa Kemal Atatürk Erzurum Kongresi’ni 37, Sivas Kongresi’ni 23 kişi ile yapmıştır. İşte bu kongrelerdeki kişilerdir Kurtuluş Savaşı'nı örgütleyen. Kendi bölgelerinde sevilen, sayılan kişilerdir bu örgütlenmeyi şekillendiren”

BÜYÜKŞEHİR İÇİN PEK UMUTLU DEĞİLİM

“Ali Rıza Bey'in dediği gibi ne yazık ki bizde böyle kişiler yok. Varsa da birkaç değerli isim, onlarında üstüne koyacak bir şeyleri yok. Ekrem İmamoğlu’na ‘Siz tek başınıza İstanbul'u ne kadar gezebilirsiniz? Bölgesinde sevilen, sayılan ve etrafına etki edebilecek, belli bir çevresi olan insanların yönetimlere getirilmesi gerekir’ diye belirttim. Doğruyu söylemek gerekirse ben de Büyükşehir için pek umutlu değilim. Aday adaylık sürecinde çok güzel bir çalışma yürüttük. Kimse kimseyi kırmadı hatta zaman zaman birlikte de çalıştık. Keşke içimizden birisi gelseydi ve daha iyi şeyler yapabilseydik. Keşke Bakırköy’ü daha iyi yerlere taşıyıp, bir sonraki hedefi İstanbul olan bir Bakırköy çıkarabilseydik. Sizlerle olmak çok güzeldi ve mücadelemize devam edeceğiz”

TANSEL GÜLMEZOĞLU, “HEM BAKIRKÖY, HEM İMAMOĞLU ADINA ÜZÜLDÜM”

“Çok güzel ve centilmence bir aday adaylığı yarışını hep birlikte yürüttük. Öncelikle tüm ilçe yönetimine teşekkür ediyorum. İçimizden birisi aday gösterilmiş olsaydı hiçbir üzüntüm olmayacaktı ama başarısız gördüğümüz mevcut belediye başkanımızın açıklanması beni çok üzdü. Hem Bakırköy, hem de Ekrem İmamoğlu adına üzüldüm. İmamoğlu’nun İBB adaylığı beni çok mutlu etti ve İstanbul'u alabileceğine inandım. İstanbul iktidarının da çevresinde sevilen, desteklenen belediye başkan adayları ve meclis üyeleriyle desteklemesi gerektiğini düşünenlerdenim. Pazar günü yapılan aday adayları toplantısına katıldığımda ne yazık ki umutlarım kırıldı. Diğer ilçelerinde kaynadığını görüyorum”

KADIN ADAY ADAYLARINA BİR AÇIKLAMA BORÇLULAR

“Aday belirleme noktasında kadın aday sorunu olduğunu da düşünüyorum. Genel başkanımızın İsmail Küçükkaya ile yaptığı sabah programında ‘neden kadın aday yok’ sorusuna verdiği cevap beni son derece üzdü ve yaraladı. ‘Kadın adaylar birbirlerini suçluyorlar’ diyerek, sorunu aday adaylarındaymış gibi lanse etti. Velev ki böyle bir şey var. Parti büyüklerimizin bunu dikkate almaması gerekiyordu. Ayrıca genel başkanımız anket sonuçlarına ve il başkanlarının raporlarına göre karar verdiğini söyledi. Yapılan anketlerin doğruluğuna inanmıyorum. Bu konuda da hiçbir resmi açıklama veya belge görmedik. Zaten ya aday olmayanlar üzerinden, ya da eksik isimler üzerinden anket yapıldığını duyduk. İlçemizde aday adaylığı yarışına giren 10 ismin dahil olduğu bir anket çalışması ne gördük, ne de duyduk. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Kadın Kolları Genel Başkanımız Fatma Köse’nin, İl Kadın Kolları Başkanımız Yeşim Ağırman ve Kadın İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu’nun biz kadın aday adaylarına bir açıklama yapması gerektiğini düşünüyorum”


ESİN HACIALİOĞLU, “30 YILDIR KENT MÜCADELESİNİN İÇİNDEYİM”

“Siyasette yeni ama 30 yıldır kent mücadelesinde var olan biri olarak, sivil toplum kuruluşlarından gelen teklif üzerine aday adaylığı serüvenim başladı. İBB’de meclis üyesi olmanın çok büyük faydasını gördüm ve siyasetin çok önemli bir adımı olduğuna inanıyorum. Mimarlık Fakültesi kent anlamında ilk okulumdur. Mimarlar Odası 2. Büyükşehir Meclis Üyesi olmam da 3. bir okuldur benim için. İBB İmar Komisyonu Üyeliği görevinde bulundum ve kent üzerine yapılan çalışmaları bildiğimden dolayı da böyle bir teklife sıcak baktım. Zeytinburnu'nda siyaset yapan birinin neden Bakırköy'de aday olduğu sorusu çok çıktı karşıma. Zeytinburnu'na tepeden inme giden bir meclis üyesiyim. Meclis Üyesi olmama çocuğum bile itiraz ederken, şimdiler de iyi ki kabul etmişim ve bu görevde olmuşum diye düşünüyorum. Zeytinburnu’na ilk gittiğimde onlarda aynı tepkiyi göstermişlerdi haklı olarak ve sonrasında gerçekten beni bağırlarına bastılar. Örgütüme bu anlamda çok teşekkür ederim. Neden Zeytinburnu'nda değil de Bakırköy'de devam ettiğim sorusuna gelince, kendi habitatınız dışında görev için bulunduğunuz yer neresi olursa olsun kendinizi oraya ait hissedemiyorsunuz. Zeytinburnu’n da 58 Bulvar’a gitmek herhangi bir şeydi, ama İncirli Caddesi geçerken bile çocukluğumu yaşadığım, ağacından böceğine nerede ne olması gerektiğini düşündüğüm, anılarımın ve hayallerimin olduğu bir yerdi”

5 YILDIR BAKIRKÖY'E YAPILANLARI DA, YAPILMAYANLARI DA GÖRDÜK

“Bakırköy yıllardır tepeden inme adaylarla yönetiliyor. Bu biraz da Bakırköy'ün cepte görülmesi ile ilgili bir düşünce sanırım. Geçmiş dönemde ilçemizde başkanlık yapanlar, ya Büyükşehir'e aday gösterilirler ya da ‘Bakan’ olurlardı. Yani seviye gittikçe yükselirdi. Sürekli dışarıdan getirilen adaylara, kapının arkasında öcü var mantıyla oy verildi. 5 yıldır Bakırköy'e yapılanları da, yapılmayanları da hep beraber yaşadık ve gördük. Anketler hakkında net bir bilgim yok. Duyumlar üzerinden belgeye dayalı bilgi sahibi değiliz. Mevcut Bakan Kerimoğlu'nun büyük oranda istenmediği sonucuna ulaşıldığını duyuyoruz”

MERKEZ YÖNETİCİLERLE EN UFAK BİR TEMASIM OLMADI

“Ne Canan Hanım, ne Oğuz Bey, ne de Genel Başkan Yardımcıları ile en ufak bir temasım olmamıştır. Bu konuda çok eleştiri almışımdır. Neye göre belirleneceği belli olmayan bir aday belirleme süreci sonunda, atama yöntemine dayanan bir süreç yaşadık. Liyakat diyoruz ama neye göre liyakat”

“Yerel yönetimlerde, özellikle de meclislerde kadınların çok daha fazla olması gerektiğine inanıyorum. İşinden evine giderken, bakkala, markete, kasaba uğrayan kadındır. Çöpü atan, çocuklarla ilgilenmek zorunda olan yine en çok kadınlardır. Dahil olduğu partinin toplum önünde çok tartışmasından yana değilim ama Genel Başkanımız’ın İsmail Küçükkaya ile birlikte katıldığı programı izlerken dayanamadım. Biz burada üç kadın aday adayı olarak birbirimizin arkasından hiç konuşmadık. Birbirimizi öteleme gibi bir durum asla yaşanmamışken, genel başkanımızın kadın düşmanlığını bu kadar dillendirerek, suçu kadınlara atarak bu işi yürütmesi çok büyük bir eksikliktir diye düşünüyorum”


SELÇUK BİBER, “BİZ BAKIRKÖY SİYASETİNİ, İSTANBUL KONGRESİNDE KAYBETTİK”

“Siyaset kongrelerde kazanılır, ya da kaybedilir. Siyasetin kanunu budur. Biz Bakırköy olarak siyasetin üst kademelerini İstanbul Kongresi’n de kaybettik. Biz bir partinin kadrolarıyız ve kadrolarda ayrışma sadece kongrelerde olur. Kongre sonrasında birleşmek için var gücümüzle çalışılır. İlçe Başkanlığı dönemimde de bunu yapmaya çalıştım. Nasıl ki belediye başkanı tüm toplumun başkanı ise, ilçe başkanı da kongre sonrası tüm parti üyelerinin başkanı olur. Genel Başkan’ın da, İl Başkanı’nın da tüm örgüte aynı mesafede olması gerekir. Ne yazık ki bizim partimizde süreçler böyle işlemiyor. Bu yüzden de kamuoyunda partimizin imajı bu atamalarla da kendisini ortaya koyuyor ve tartıştırıyor. Toplumun her kesimine olumlu izlenim veremiyoruz. 19 Şubat’ta yapılacak meclis üyesi listelerinde de bugünkünden farklı bir sonuç olacağını düşünüyorum. Çünkü kişilerin yaptıkları, yapacaklarının göstergesidir

İL BAŞKANININ İSTİFASININ ASIL NEDENİ KADIKÖY TALEBİDİR

“İstanbul il kongresini kazanan kadronun bu partiyi düşünen bir kadro olduğuna inanmıyorum. Milletvekili seçimlerinde de, belediye başkanlığı atamalarında da aynı şey oldu. İl başkanlığında oluşan koalisyon, genel merkezde genel başkanla beraber, belediye başkanlıklarının atamasını paylaşmışlardır. Bunun örneklerini Bahçelievler'den Beşiktaş'a gösterilen adayla gördük. Bizden 5 ay önce istifa alındığı halde, istifa dahi etmeyen il sekreterini Avcılar’a atarlarken gördük. İl Başkanı’nın istifasının esas gerekçesinin Kadıköy talebi olduğunu ve bununda kamuoyundan saklandığını biliyorum”

İL BAŞKANI, ÖRGÜTÜN ARKASINDA DURACAĞIM DİYEREK ŞOV YAPTI

“Bakırköy Belediye Başkan Aday Adayları olarak il başkanlığına değil, keşke ilçe başkanlığımıza yetki verilmesi için imza atsaydık. İl başkanımızın bu iş nereye taşıyacağını biliyordum. Biz ona yetki verdik, o yetkisini Tarık Akan'ın oğluna taşıdı. Bakırköy'de örgütün arkasında duracağım diyerek şov yaptı. İlçe örgütümüzün yetkisini götürüp parti ile ilgisi, alakası olmamış, partinin kapısının önünden geçmemiş, hiçbir etkinliğine katılmamış, partinin sorunları ile bugüne kadar ilgilenmemiş, rahmetli babasının sol tandanslı biri olduğu bilinen ama kendisinin dünya görüşünün ne olduğu bilinmeyen birinin aday yapılmasını talep etti. Buna tepkimi her yerde koymuş, ‘O olacağına Kerimoğlu olsun demişimdir’ Kerimoğlu, başarısız bir belediye başkanıdır ama hiç değilse örgütten biridir. Keşke içimizden biri aday olsaydı ama Ankara'da hangi kapıya gittiysem, kiminle görüştüysem genel başkanımızın kırmızı çizgisinin Bülent Kerimoğlu olduğunu duydum. İlçemiz il başkanına inandı. Ben onun da Kerimoğlu’na karşı olduğuna inanmıyorum”

BASININ ÖNÜNDE DE, KAPALI KAPILAR ARKASINDA DA DOĞRU TEKTİR

“Benim partiyle ne bir menfaat ilişkim var, ne de maddi bir beklentim. Doğruları söylemiyorsak, siyaseti doğru yapmıyoruz demektir. Siyaset yapıyorsak, basının önünde de, kapalı kapılar arkasında da tek doğruyu söyleyeceğiz. Doğruları söylediğim için muhalefet olduğum sanılır ama ben inandığım doğruları söylemekten tek kişi kalsam da vazgeçmeyeceğim. Sonuç olarak biz bu gün değil, İl Kongresi’nin yapıldığı gün, bu günümüzü 4 oyla kaybetmiştik. Bu günkü dizayn o günün eseridir. Ankara'da bizim için kavga edecek bir genel başkanımız, yardımcımız, masaya yumruğunu vuracak kimsemiz var mı? Bakırköy adayı için samimi bir biçimde mücadele edecek hiçbir kadro yok yukarıda. Yüzümüze güldüler, eğer genel başkan masaya getirirse tamam dediler. Ama Rıza Akpolat veya başka birisi için birileri orada mücadele etti. İstanbul'da ilk sıraya yazılacak Kadıköy Belediye Başkanı hangi hizmet eksikliğinden dolayı yazılmadı. Genel Başkanımız birde Parti Meclisi'nde hem örgütümüze göre, hem de bana göre en başarılı belediye başkanlarımızdan birini eleştirdi. En önemlisi namuslu ve dürüst başkanlarımızdan biriydi. Ama bu partide başarı ve siyaset başka kriterlere bağlı”

CUMHURİYET HALK PARTİSİ DOĞRU YÖNETİLMİYOR

“20/25 yıldan beri bu parti doğru yönetilmiyor. 95 yılından sonra bu partiye başka bir ahlak başka bir siyasi anlayış girmiş. Kendi evlatlarını yiyen, yok eden, namuslu insanların önünü açmayan bir toplum yapısı ve ruh oluşmuş partimizde. Parti tüzüğünü hiç okumadan, birilerinin paçasına yapışıp, yazılan tüzüğü onaylayan kurultay delegeleri var bu partide. Tüm bunları organize eden bir de yapı var partimizde. İşte bu yapıdır partimizi dizayn eden anlayış”

ALLAH AŞKINA CHP KAÇ ADAM?

“Örgütümüz ‘Tek Adam’ deyip duruyor. Allah aşkına biri bana söylesin Cumhuriyet Halk Partisi kaç adam? Tek Adam dediğiniz parti 9 tane ilçe başkanını belediye başkan adayı yaptı. Peki CHP örgütten gelen kaç belediye başkanı, kaç milletvekili yaptı. İl ve ilçe yöneticileri siyaseten yukarıya taşınması gereken birimlerdir. Buralarda hem örgütüne hem kamuoyuna kendisini tanıtarak kabul ettirir. İlçe başkanları, partisini temsil eden, politikalarını kamuoyuna lanse eden insanlardır. Siz bunları hiçbir yerde değerlendirmezseniz, at tabakalarda mücadele edecek insan bulamazsınız. CHP’de gençlik de bu yüzden çalışmıyor. Bakıyor ki ilçe yönetimlerinden kimse yukarıya çıkamıyor, ortaya bir iddia koyup seçilemiyor, onlarda mücadele ruhunu kaybediyor. Böyle bir yapının içinde gençlerin mücadele etme şartları da çok zor. Mücadeleye toplumun bütün kesimlerinden, namuslu ve dürüst insanları katarsan başarılı olursun. Ben artık başarılı olacağımız inancını kaybettim. 45 sene siyasete emek verdim ve artık yoruldum. Allah gençlerimize sabır ve kolaylıklar versin”

SERDAL KILAVUZ, “KERİMOĞLU’NU GENEL BAŞKANIMIZ TERCİH ETTİ”

“Öncelikle İlçe Başkanı ve yöneticilerimize, tüm aday adaylarına eşit mesafede durarak, gösterdikleri kararlı tutumlarından dolayı teşekkür ediyor, bizleri onure ettikleri için de saygıyla selamlıyorum. Hep birlikte bir mücadele verdik. Ama Bakırköy kararını genel merkezimiz değil, genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu verdi, tercihini Bülent Kerimoğlu’ndan yana kullandı”

“Öncelikle sormak istediğim Sayın Belediye Başkan Adayımız Bülent Kerimoğlu, Bakırköy'de ne istiyor? Yeni bir sayfa açıp, barış çubuğu uzatarak “Ya arkadaşlar kayıtsız şartsız her şeyi bir kenara bırakalım, birlik ve beraberlik içinde tüm sokaklara Cumhuriyet Halk Partisi olarak çıkalım mı diyecek, yoksa cehennemin dibine kadar yolunuz var. Ben yoluma alır, sizi de bir kenara bırakır, alacağım oyu alır, bu da bana yeter mi diyecek? Aslında şu anda bütün meselemiz budur. Geçtiğimiz günlerde başkan adayımızın Bakırköy siyasetiyle ilgisi olmayan, siyaseten ilçemizde bir geçerliliği ve karşılığı olmayan, hatta çoğu burada dahi oturmayan isimlerle ilçe başkanlığımıza gelerek ne söyledi. Ben öncelikle bunu da öğrenmek istiyorum”

YARIN SEÇİM OLSA 6-7 BELEDİYEMİZ ELİMİZDEN GİDER

“Sokak ne diyor önce ona bakmak lazım. Ben hem buranın çocuğuyum hem de sokaktan gelim. Sokakta ciddi bir sıkıntı var ve siyaset halkla olur, insanlarla yapılır. Belediyenin A Takımı, ben bunu bunu koyarım, sizde gelip tıpış tıpış oy verirsiniz mantığı ile yapılırsa çok şey kaybedilir. Çok açık ve net bir şey söylüyorum, yarın seçim olsa 6-7 belediyemiz eden gidiyor. Partimizde akıl tutulması mı yaşanıyor ben bunu anlamıyor, ne diyeceğimi de bilmiyorum. Tek bildiğim sözün bittiği yerdeyiz. Bu soruların cevabını Bülent Kerimoğlu'nun ağzından duymak istiyoruz. Barış mı istiyor, yoksa ben genel başkanıma giderim, ne yapacaksam ona söylerim, listelerime de istediğimiz atar, geri kalanını da bu dönemde olduğu gibi yok sayarım mı diyor. Önce bunların cevabını alalım, sonra yeniden konuşalım”

BUNDAN SONRA BİZE DÜŞEN İKTİDARIMIZ İÇİN ÇALIŞMAKTIR

Toplantıya katılan tüm belediye başkan aday adaylarına teşekkür eden İlçe Başkanı Asım Köksal Muş, parti tüzükleri ve siyasi ahlak gereği ilçelerinde yaşanan olumlu ya da olumsuz tüm yaşananları, ilçe yönetimi olarak partinin üst kurullarına iletmek gibi bir sorumlulukları olduğunu söyleyerek, “Biz görev ve sorumluluğumuzu eksiksiz olarak yerine getirdik. Üst yöneticilerimize tek bir isim telaffuzu etmedik, öneride bulunmadık. Yaşanan süreci anlattık. Bundan sonra bize düşen, partimizin iktidarı için çalışmaktır. İfade etmek istediğim şey, Cumhuriyet Halk Partisi'nin idare etmediği bir ilçede yaşamak istemiyorum”

CHP’nin bir oy daha fazla alabilmesi için çalışan, emek harcayan aday adaylarına ve ilçe yönetimime teşekkür eden Muş, yönetime geldiği günden beri, yapılan her şeyin yönetim kurulu tarafından oy birliğiyle yapıldığı bilgisini verdi.

Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ve danışma kurulunun ilçe başkanlığını ziyaret etmesiyle ilgili eleştirilere de cevap veren Muş, Bakırköy Belediyesi'ne yakınlığı ile bilinen internet sitesi tarafından basına kapalı yapılan toplantının yalan yanlış şekilde yazılmasını eleştirerek, söylediği ifade edilen söylemlerinin tamamını yalanladı. İlçe Başkanlığına gelenlerin Danışma Kurulu’nda yer aldığını söyleyerek, yazılan haberin yalan beyan olduğunu ifade etti.

MAHMUT ERDİNÇ, “BAĞIMSIZ ADAY ARAYIŞI YANINDA, İYİ PARTİ GERÇEĞİ VAR”

Toplantıda 25 yıldan beri İstanbul’da kesintisiz yayın yapan Kent Yaşam Gazetesi adına iki soru soran Mahmut Erdinç, yüzde 89 katılım oranıyla referandum da tek adam rejimine yüzde 78 Hayır oyu kullanan Bakırköy halkının, tek adam rejiminin farklı bir uygulamasının Bakırköy’de yaşandığının gözlemlendiğini söyledi. Sokaklardaki insanların da artık ‘CHP'ye oy vermezsek, AKP kazanır’ endişesi taşımadığını gözlemlediğini söyleyerek, Cumhuriyet Halk Partililer’in bağımsız bir aday arayışında olduğunun farkında olunup olunmadığını, İYİ Parti faktörünü de hesaba katarak il ve genel merkeze sıkıntılı bir süreç yaşanacağı bilgisinin verilip verilmediğini sordu.

Erdinç’in sorularına cevap veren Muş, sokağı çok iyi bildiklerini, hali hazırda 164 mahalle temsilcisiyle birlikte kadın ve gençlik kollarının çalıştığını, telefonlarının 24 saat açık olduğunu, sokaktan gelen talepleri de genel merkeze iletmek gibi bir sorumlulukları olduğunun altını çizdi.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin kaderi açısından Bakırköy’ün önemli bir konumun olduğunu, olabilecek başarısızlıktan il ve ilçe başkanlığının da sorumluluğu olduğunu ama şu süreçte kendisinin 2, kendisinden önce başkanlık talebinden dolayı istifa eden Selçuk Biber’in ise 6 ay gibi kısa bir süre ilçe başkanlığı yaptığına dikkat çekerek, “Elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi.
 

ÖZCAN ATAMER, “BELEDİYE YÖNETİMİDE ATAMAYLA MI YAPILACAK”

25 yıldır Bakırköy’de aralıksız yayın yapan Ataköy Gazetesi imtiyaz sahibi ve genel yayın yönetmeni Özcan Atamer, 2014/2019 döneminde meclis üyeliği görevine getiren çoğunluğun Bakırköylü olmadığını ve ilçe de ikamet dahi etmediğini söyledi. İstenmediği bilindiği halde genel merkezin Kerimoğlu'nu yeniden atadığını ve yeni dönemde oluşturulacak yönetim kadrosunun hangi sistemle yapılacağını sordu.

Dışarıdan gelen meclis üyeleri diye tabir edilen isimlerin hiç birinin meclis üyeliği müracaatının olmadığına dikkat çeken Atamer, ilçe yönetiminin konuyla ilgili düşüncelerini sordu.

ADAY BELİRLEME YÖNTEMİ, TÜZÜĞE UYGUN YAPILMIŞTIR

Parti tüzüklerine göre aday belirlemede tüzüğe uygun davranıldığını, emir komuta incirinde de il ve ilçe yönetimi olarak tüzüğe göre hareket edildiğini, genel başkanlarını temsilen burada olduklarını ve ilçe başkanlığı olarak yetki ve sorumluluklarını sonuna kadar yerine getirdiklerini ve bundan sonra da getirmeye devam edeceklerini belirtti.

Emekli bir devlet memuru olarak, siyasetten geçinen bir insan olmadığının altını çizen İlçe Başkanı Asım Köksal Muş, “Bakırköy örgütünün ve halkının istek ve taleplerini yerine getiremiyorsak, burada durmayız. Yönetim kurulundaki tüm arkadaşlarımın ortak gayesi, örgütün ve halkın istediği yönetim anlayışının oluşmasına aracı olmaktır. Belediye başkanını belirleme ve meclisi onaylama yetkisi, genel başkanımızdadır. Bizler sizlerin bu isteklerinizi iletmekle mükellefiz” dedi.


Uzun süren görüşmenin ardından toplantıya katılan basın mensuplarının da sorularına cevap veren İlçe Başkanı Asım Köksal Muş, basına kapalı yapılan toplantıda da, parti içi değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi.

İlçe yönetimi ve Kadın Kolları yönetiminin tamamının katıldığı toplantıya Gençlik Kolları'nın katılmadığı gözlendi. 

Selvi Sarıtaç / Mahmut Erdinç / Kent Yaşam

Editör: Haber Merkezi