Marmara  depreminin  21. yıl dönümünde Bakırköy Kent Savunması tarafından ‘’Deprem Sallayacak Biz Sallanmayalım’’ sloganı ile bir forum düzenlendi. Küresel salgın korona virüs nedeni ile açık hava daZuhuratbaba Top Sahası’nda yapılan foruma HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Bakırköy Belediye Başkanı Yardımcısı Cavit Ganiç,  Yenimahalle Muhtarı Nihat Şahin, Cevizlik Mahallesi Muhtarı Hülya Özdemir, Zuhuratbaba Mahallesi Muhtarı Mustafa Aykut İncesaraç ile birlikte meslek odaları ve STK’lar katıldı. Beklenen İstanbul depreminin  değerlendirildiğiforumda, alınması gereken önlem ve tedbirler konuşuldu. Eksiklerin bir an önce giderilerek, depreme hazırlıklı hale gelinmesi için herkesin ayrım yapmadan çalışması gerektiği vurgulandı. Ayrıca Bakırköy Kent Savunması forumda yapılan paylaşımlar ve halkın taleplerinden yola çıkarak hazırlayacakları raporu kamuoyu ve yetkili kurumlarla paylaşılacağını duyurdu.

‘’MAHALLE AFET KOMİTELERİ OLUŞTURULMALI’’

Forumda ilk konuşmayı Toplumsal Afet Derneği Koordinatörü Rezzak Elazatyaptı. Yaşadığımız ülkenin bir deprem bölgesinde yer aldığı gerçeğinin unutulmaması gerektiğini söyleyen Elazat, ‘’99 depreminin ardından 21 yıl süre geçmesine rağmen afet koordinasyonu konusunda bir çalışma hala yok. Şuan bir deprem olsa öncekiler de olduğu gibi yakınlarımıza ve sevdiklerimize ulaşmakta zorluk çekeceğiz. Mümkün olduğunca toplumsal bilinci arttırarak, toplumsal dayanışmanın önemini ortaya çıkartmamız gerekiyor. Çünkü yakın zamanda gerçekleşen Elazığ depremine kadar eksik kaldığımızın kanıtıdır. Elazığ ve İstanbul nüfusu ortadadır. 99’da yaşadığımız acıları tekrar yaşamayalım. Bu yüzden beklenen deprem herkesi etkileyecek. O yüzden egoları kenara bırakıp, o parti bu parti, o görüş bu görüş demeden el birliği ile çalışmalıyız. Arama kurtarma ekiplerinden önce mahalle afet komiteleri oluşturulmalı. Yerelde neler yapılabileceği ve bölgesel sorunların bu komitelerde ele alınmalı’’ dedi.

‘’RANT ODAKLI ANLAYIŞ SON BULMALI’’

Merkezüssü kilometrelerce ötede olan 99 depreminin İstanbul’a etkisini hatırlatan Mimarlar Odası Temsilcisi Ümit Bayrak, ‘’3 binden fazla bina hasar gördü, bine yakın vatandaşımız hayatını kaybetti, binlercesi de yaralandı. Aradan geçen 21 yılda neler yapıldı? Deprem bir doğa olayıdır ama çaresiz değiliz. Alınacak önlemler ile maddi ve manevi kayıplarımızı azaltabiliriz. Rant odaklı egemen anlayış sesimize kulak tıkamaktadır. Şehirlerimiz betonlaşmaya ve kaosa sürüklenmektedir. Kamu kaynakları çıkar çevrelerine peşkeş çekilmektedir. Deprem sonrası toplanma alanı ilan edilen parseller dahi imara açılmakta ve AVM’ler inşa edilmektedir. İmar planlarında adaletsizlikler, eşitsizlikler öne çıkmaktadır. Halk müteahhitlerin insafına terk edilmektedir. Sadece Kanal İstanbul’un bütçesi İstanbul depremine karşı binaların güçlendirme maliyetlerini büyük ölçüde karşılamaya yetmektedir. İstanbul’un önceliği kanal değil, depremdir. Kentsel dönüşüm yasası ve var olan mevzuatlar mevcut yapı stoğunu güvenli hale getirme ihtiyacını karşılayamamakta ve daha fazla rant yaratılmasına hizmet etmektedir. Bu tarz uygulamalar deprem riskinin yüksek olduğu değil, rantın yüksek olduğu yerlerden başlatılmıştır’’ diye konuştu.

‘’VATANDAŞTA SUÇLU SİYASİLER DE’’

’’Herkes bu ülke düzelsin istiyor ama bu işi kendinden başlatmak istemiyor’’ diyen Bakırköy Belediye Başkanı Yardımcısı Cavit Ganiç, evlerin yenilenmesi için gelen müteahhitler ile vatandaşın pazarlık yaptığına ve metrekare hesabına girdiğine değindi. Zaman içerisinde birbirine yakın beton yığınlarının oluştuğunu anlatan Ganiç, ‘’ 52 yıldır Bakırköy’de yaşıyorum. Makine mühendisiyim. Vatandaş bize proje yaptırmaya geldiği zaman önce şöyle geliyor. Sen bu projeyi kaç metrekare yaparsın, kaç metre daire çıkar. Bizde atıyorum diyoruz ki 80 metrekare daire çıkar. Ya kusura bakma ben bir diğerine gittim de bana 100 metre daire çıkarıyor. Onun için ben bu projeyi senden alayım, gidip diğer mimara vereyim. Nasıl yapıyor? İşte belediye ile ilişkisi var, tanıdığı var, araya adam sokuyor ve yaptırıyor. Türkiye’de bugün yapılaşma konusunda bir problem varsa, bunda yerel belediyelerin, büyükşehrin ve hükümetin suçu vardır ama asıl suçlu vatandaştır’’ dedi.

‘’BİRİLERİNDEN BEKLEMEYİN, HAREKETE GEÇİN’’

Bakırköy’deki 7 mahalle için vatandaşların +1 kat beklediğine de değinen Ganiç, ‘’ Bakırköy Belediyesi olarak bütün siyasi partilerin meclis üyeleri bir karar aldı. Bir kat ilave konusunda İBB’ye gönderdi. Orada imar komisyonu bunu meclise olumsuz gönderdi. Mecliste bunu reddetti. Bakırköy’e bir kat verilmeden de buradaki vatandaşlar binaları çürükse orada yaşayacağına gerekiyorsa 100 metre dairesi yerine 70 metreye razı olmalı ve yenilemeli. Hep birilerinden bir şeyler bekleyerek değil, vatandaşlar kendi iradeleriyle de bir şeyler yapabilmeli. Sonuç olarak deprem gerçeği var. Belki bu akşam belki yarın. Binaların öldürdüğü doğrudur ama asıl yanlış yapılan binalar öldürüyor. Bakırköy’deki binaların birçoğu 99 depremi öncesinde yapılmıştır. Ve burası o zamanlar ikinci derece de deprem bölgesiydi. Şimdi ise birinci dereceden deprem bölgesi. Dolayısı ile o zaman yapılan binaların çoğu yıkılacak. Dolayısı ile binalar biran önce yenilenmeli’’ diye konuştu.

‘’DEPREMDE ÖLENLER KURTULACAK’’

Konu hakkında görüşlerini açıklayan HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ise, ‘’ 21 yıl geçti, İstanbul’da uzmanlar uyarıyor ve 7’nin üzerinde bir deprem bekleniyor. Biz Japonya değiliz. Orada bu şiddette bir deprem olduğunda ya bir kişi ya iki kişi yaşamını kaybediyor. Ya da hiç birinin burnu kanamıyor.Toplumsal bilinç yüksek, insanlar hazırlıklı ve tedbirli. Bizde depremle yaşamak zorundayız, buna mecburuz. Şuanki durumda bir deprem olduğu taktirde insanlar evlerinde de olsa, sokaklarda da olsa canlı canlı beton yığınlarının arasında kalacak, beton mezarlığına gömülmüş bir duruma gelecekler.  Bu tedbirsizlik, bu idare ve zihniyetle, böylesine bir rant politikası ve insanların canlarının hiçe sayılmasıyla, Allah muhafaza 7’nin üzerinde bir deprem İstanbul’da olduğunda ben ölenlerin kurtulacağını düşünüyorum. Kalanların cehennemi yaşayacağını düşünüyorum. Keşke ölseydik diyeceğimiz aylar olacağını düşünüyorum.  Bir apartman çöküyor, bir hafta enkazla uğraşılıyor. Durumu düşünüyor musunuz? Yolların kapandığını, her tarafın bina enkazı ile dolduğunu,  hastanelere bile gidilemeyecek bir manzara ile karşı karşıya kalacağız’’ dedi.

‘’AK PARTİ VE MHP’YE SİYAH ÇELENK BIRAKMALI’’

99 depreminden önce ikinci derece, şimdi ise birinci derece deprem bölgesi olduklarına değinen Demokrat Parti İlçe Başkanı Necmettin Dönmez, ‘’ Yani bütün statik hesaplar, kolon ve giriş hesapları binaların ikinci derece depreme göre yapıldı. Sonra ise birinci derece deprem bölgesi olduk. Bilgisayara verileri girdiğiniz zaman otomatikman 99 yılından önce yapılan bütün binalar yüzde 40 çürük gözüküyor.  O yüzden bizlerin de vatandaş olarak açgözlü olmamamız lazım. Şimdi adama diyorsun ki bir daire vereceğim. Yok diyor bir yetmez iki olsun. Neden? Torunumda otursun ileride diyor. Halbuki burada kentsel dönüşümün amacı binanın yenilenmesi. 100 metrekare yerine gerekirse 70’e razı olacağız. Bakın ben bugün sosyal medyada da paylaştım. Artı bir kat ilavemizi İBB’de reddeden AK Parti ve MHP’ye gidelim siyah çelenk koyalım. Çünkü hiç bir bilimsel verisi yok. İBB’de AK Parti ve MHP’ye oy veren vatandaşlar partilerine baskı yapsınlar. Bu işin siyaseti yok. Deprem öldürmez, çürük bina öldürür. 99 depreminde yaşanılan faciayı yeniden yaşamamamız gerekiyor’’ dedi.

Tolga ÖZDEMİR –KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi