Büyükada’nın Adalar içindeki en büyük ve en kozmopolit ada olduğunu ve Merkez Mahallesi olması itibari ile kurumsal yapıları da bünyesinde barındırdığını söyleyen Çetinkaya, aynı zamanda turistik bir mekân olma özelliği olan Büyükada nezdinde turistik mekânlarda olması gerektiğini düşündüğü özelliklerden bahsetti.

TURİST BİZİM KÜLTÜRÜMÜZÜ GÖRMEYE GELİR

Turistik gezi yapan insanların amacının gittiği bölgenin kültürünü ve yaşam biçimini görmek olduğunu söyleyen Çetinkaya, ülkemizde son zamanlarda lümpenlik kültürün yarattığı etki ile mekânların, Avrupa usulü dizayn edildiğini ve bunun da turist için çekici bir özellik olmadığını belirtti. Nurhan Çetinkaya, Avrupa ülkelerinden gelen turistlerin, kendi ülkelerinde gördüğü şeyleri ülkemizde görmesinin bir anlam ifade etmediğini ve bu nedenle turist için çekici bir özelliğinin olmadığını iddia etti. Turistlere kendi kültürümüzü göstermemiz gerektiğini belirterek konuşmasını sürdüren Nurhan Çetinkaya,  “Kendi yiyeceklerimizi, kendi müziğimizi ve kendi eğlencelerimizi göstermemiz gerekiyor” dedi.

Çetinkaya, nasıl ki Türkiye’den Fransa’ya kimsenin dolma yemeye, İngiltere’ye Patlıcan Salatası yemeye gitmediğini söyleyerek, dünya devi Japonya’nın yeme kültürü olan Şusi, Teppanyaki, ve Kitaro’yu sattığını, bizimde gelen turistlere kendi kültürümüzü satmamız gerektiğini ifade etti.

ÇETİNKAYA AÇIKLANAN BAKANLAR KURULUNU DEĞERLENDİRDİ

Açıklanan Bakanlar Kurulu ile ilgili düşüncelerini de aktaran Çetinkaya, sağlığında Rahmetli Üzeyir Garih’le arasında geçen bir diyaloğu anlattı. “Zamanında Cankurtaran Holding'in sahibi Emin Cankurtaran ile bir ortaklığım söz konusu oldu. Konuyla ilgili Üzeyir abiye danıştım. Bana dedi ki, ‘Bak Nurhan. Kurumsal yapıya ulaşmış kurumlarda müdürler konuşur patronlar dinler ve onların talimatlarını dinleyerek yol haritasını belirler. Emin Cankurtaran’ın sahip olduğu holding tipi kurumsallaşmayan yapılarda ise patron konuşur müdürler dinler. Dolayısıyla kurumsal şirketlerin patronları ölseler bile, şirket çalışmasına devam eder. Ama Emin Bey bu hayattan göçerse, Cankurtaran Holding’i bulamazsın dedi. O gün anlattığı hikayeyi bu gün çok daha iyi anlıyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, kendisinin konuşup müdürlerinin dinleyici bir kabine oluşturmuş” değerlendirmesini yaptı.

Yeni Bakanlar Kurulu’nun doğru politikalar yaparak işin uzmanları ile birlikte yapılacak projelerle ülke adına iyi şeyler yapılmasını umut ettiğini söyleyen Nurhan Çetinkaya, “Dünya kategorisinde yer almamız için önce kendi kültürümüze önem vermemiz gerekiyor” dedi.

MÜSİAD’I TERCİH ETMELİYDİ

Hazine ve Maliye Bakanı olarak Cumhurbaşkanı’nın damadı olan Berat Albayrak’ın görevlendirilmesine anlam veremediğini belirten Çetinkaya, “850 milyar dolar milli hasılası olan bir devletin ekonomisinin başına, işten anlayan ve uzmanlık alanı ekonomi olan, bilgi birikimli biri gelmeliydi” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ille de kendi ideolojisine uygun birilerini arıyorsa, MÜSİAD’ı tercih etmesi gerektiğini ve MÜSİAD’da işten anlayan insanların olduğunu söyledi. Çetinkaya,  “Bakanlar Kurulu'ndan anladığım patron konuşacak müdürler dinleyecek. Patron sağ olduğu sürece işler yürür ama Allah göstermesin bu dünyadan göçünce veya yatağa düşünce vay 80 milyonun haline” dedi.

İHALE YASASINDAN KAYNAKLI YANLIŞLIKLAR VAR

Tekirdağ Çorlu'da yaşanan tren kazası ile ilgili de konuşan Çetinkaya, devlet ihalelerinin köşe dönmek için yandaş firmalara verildiğini ve yapılan işlerde de bu tür sorunların çıktığını söyleyerek, “Yapıldığı söylenen duble yollar da bu şekilde yandaş firmalara verildi. Gidin bakın o yollara, şu anda çoğu patlamış ve delinmiş durumda” diyerek devam etti. İşin uzmanı ve işin ehli diye bir kavramın bu dönemde söz konusu olmadığını üzülerek ifade eden Çetinkaya, durumu devletin ihale yasası ile üretmiş olduğu bir yanlış olarak değerlendirdi.

GEZİ’DE HAYATINI KAYBEDENLERİ ANDI

Taksim Gezi Parkı protestolarına destek amacıyla katıldığı yürüyüşte müdahaleye maruz kalarak darp sonucu yaşamını yitiren 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ı da ölüm yıldönümü nedeniyle anan Nurhan Çetinkaya duygu dolu dakikalar yaşadı. Konuşmakta zorlanan Çetinkaya,  Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım ve Berkin Elvan gibi yakın tarihin, uzun konuşulacak isimlerini unutmayacağını söyledi.

KENTSEL DEĞİL, KIRSAL DÖNÜŞÜM LAZIM

Son olarak dolar kurunun yükselişe geçtiğini, durdurmak içinde tarım ve hayvancılık ülkesi olduğumuz gerçeğinin hatırlanarak doğru politikalar yapılması gerektiğini ifade eden CHP’li Nurhan Çetinkaya, “Köyden kente değil, kentten köye kentsel dönüşüm başlamalı” dedi. Köyden kente olan göçün, sosyal hayata yönelik yapılacak projelerle durdurulabileceğini, TOKİ’den iş almak isteyen müteahhitlerin pilot bölgeler seçerek kırsal alanlarda, yörenin coğrafyasına uygun konutlar yaparak kentten köye talepleri cazip hale getirebileceğini söyledi.

Ülke ekonomimizin ancak Tarım, Hayvancılık ve Balıkçılıkla kalkınabileceğini söyleyen Çetinkaya, denizlerle çevrili ülkemiz sularının durumunun ortada olduğunu, trol balıkçılar yüzünden Marmara'nın dibinin kuruduğunu söyledi.

Nurhan Çetinkaya, kısa vadede yapılan planların güneş batıncaya kadar, uzun vadeli planların ise hayat boyunca devam edeceğini söyleyerek programını sonlandırdı.

Editör: Haber Merkezi