Salgının yayılma hızını önlemek amacıyla dün saat 19.00 itibariyle uygulanmaya başlanan tam kapanma süresince alkollü içki satışı yapılamayacak. 17 Mayıs Pazartesi gününe kadar sürecek olan yasak öncesinde yayımladığı genelgede alkol yasağını açıkça yazılmazken mülki idare amirleri sorular üzerine market ve bakkallara alkollü içki satışının yasak olduğu bilgisini verdi. Valiliklerden uzun uğraşların sonunda yasağı öğrenen marketler, içki reyonlarına astıkları afişlerle alkol satışlarının 17 gün boyunca yapılamayacağını halka duyurdu.

YILMAZ: KANUN TERSTEN OKUNUYOR                      

Kararın ardından alkollü içki satışı yapan esnafların karara tepkileri çığ gibi büyüyor. Kent Yaşam gazetesi bünyesinde hizmet veren Kent Yaşam TV olarak konuyla ilgili, mikrofonumuzu Küçükçekmece’de hizmet veren İnan Kuruyemiş ve Tekel Bayi işletmecisi Erdoğan Yılmaz’a uzattık. Türkiye Tekel Bayiler Platformu üyesi olan Yılmaz, işletme sahipleri olarak mağduriyetlerinin çok büyük olduğunu belirtirken bu durumun sebebini ise özel yaşama müdahale olduğunu söyledi. Tam kapanmanın kanunu tersten okumak olduğunu iddia eden Yılmaz, “Genelgede olmayan alkol yasağını sadece sözel olarak bize lanse ediliyor. Bizim çeklerimiz, ödemelerimiz, sıkıntılarımız var. Ayrıca müşteriyle tartışmamız oluyor. Müşteri geliyor, ‘Alayım cebime koyayım.’  diyor. Vermeyince bu sefer müşteri bizimle kavga ediyor. Ben bu ülkede vergi veren bir esnaf olarak niye devletin memuruyla, müşterimle tartışayım?” dedi.

“VİRÜS CAMİYE GİRMİYOR MU?”

Yılmaz, “Yani alkole bu kadar karşıysan üretmeyeceksin. Tamam, kapatmak çözümse biz kapatalım ama sokaklar, kongreler lebalep dolu. Niye bize bu zulmü yapıyorlar sebebi nedir?. Virüs camiye, metrobüse, kongrelere girmiyor mu? Sadece alkollü olan yerlere mi giriyor? Bu korona acaba ayyaş mıdır?” dedi.

“HAVAALANINI YEMEYECEĞİM”

Yetkili kurum ve kuruluşların kendilerine destek vermelerini istediklerini ifade eden Yılmaz, “Benim bir esnaf olarak hiç borcum yokken pandemiye girdiğimizden beri 107 bin lira borcum oldu. Kredimi ödeyemiyorum, kredi kartlarımı ödeyemiyorum, dükkanıma mal alamıyorum, satamıyorum. İçeride kalır tarihi geçer diye korkudan bir bile bisküvi alamıyorum. İnanın ki devlete kendi vergimi ödeyemiyorum. Ekonomi güzel, uçuyor, uçağımız, havaalanımız var. Ben havaalanını yemeyeceğim açım ya.” dedi.  İSA KARAARSLAN / KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi