ATEŞ OLMAYAN YERDEN DUMAN ÇIKMAZMIŞ

BAŞAKŞEHİR- İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde uzun yıllardır esnaflık yapan, Bafralı Ferforje imalatı sahibi Turgut Çakmak ile bir söyleşi gerçekleştirdik. İOSB’yi yönetenler hakkında devletin her kademesine verdiği şikayet dilekçeleriyle bilinen Turgut Çakmak’a bizde bir ata sözünden yola çıkarak ”ateş olmayan yerden duman çıkmazmış” diyerek soralım dedik; İOSB‘de Neler Oluyor, Siz niye bu kadar şikayet dilekçesi veriyorsunuz ve sonuç alabiliyor musunuz?

BİR SOR BİN AH İŞİT TÜRÜNDEN

Triko Center içerisinde, ruhsatsız dükkanlar var, ortak alan gaspı var ve bunlara paralel mücadele ettiğim şikayet dilekçesi verdiğim çok sayıda konu var. Çakmak, yıllardır mücadele verdiğini ve bu sorunlar çözülene kadar da mücadelesini sürdüreceğini söyledi. Çakmak‘’ Öncelikle baştan bir şey söyleyeceğim. İkitelli Organize Sanayi Bölgesinde akla gelebilecek her türlü suç işlenmektedir. Buna OSB Yönetiminin neden olduğu, göz yumduğu ve peşkeş çektiği alanlarda dahil. Örnek verecek olursak, İOSB içinde İmara aykırı ve kamusal alanlar- halkın ortak kullanım alanları birilerine peşkeş çekildi ama benim şikayetlerim de önlemeye yeterli olmadı. Yani, Arızalı yerleri güçlü makamlara veriyorlar, araziler peşkeş çekiliyor ve kimse sesini çıkaramıyor. Ve daha bir sürü yolsuzluk dönüyor’’ dedi. Birçok olayın müfettiş raporlarına girdiğini de belirten Çakmak ayrıca birçok olumsuzluk ve yanlışlar geçmiş İOSB yönetiminin döneminde olduğunu iddia etti.

ATIK SU ARITMA TESİSİ ARAZİSİ PEŞKEŞ ÇEKİLDİ

İkitelli Sanayi Bölgesi Atık Su Arıtma Tesisi’nin kurulacağı arazinin ranta kurban edildiğini iddia eden Çakmak, ”Bu alan önceki planlarda binlerce iş yerinin- fabrikanın bulunduğu İkitelli Organize Sanayi Bölgesinin atık suyunu arıtmak amaçlı ayrılmıştı. Ancak, dönemin OSB başkanı yönetim kurulu ve denetim kurulu ihparımzı duymazdan geldi ve burayı ranta kurban verdiler. Mutlak ki, kişisel çıkarlarının olduğunu iddia ettiğim dönemin Kaymakamı, Emniyet Müdürü, OSB Müdürü ve bazı siyasi parti ilçe başkanları buranın bina yapılmasına göz yumdular’’ dedi. Turgut Çakmak, ‘’Arıtma tesisi olacak arazi 2015 yılında Dolapdere Sanayi Sitesine peşkeş çekildi. Sormak gerekiyor halkın ortak malı birilerine niye verilir. O binanın geliri kimlerin cebine gitti? İhbar ettim yetmedi, müfettiş getirerek tutanak tutturdum,  o da yetmedi. Şimdi 2018’de oraya imar izni verdiler. Önce bina yapıldı, sonra imar izni verdiler. Dolapdere Sanayi sitesi içinde kalan ve Vergi dairesinin yanındaki bu alan İkitelli Sanayi’nin Atık Su Arıtma Tesis Arazisiydi. İSKİ yide ilgilendiriyor, şimdi tüm atıklar arıtılmadan denize basılıyor’’ dedi.

CHP DAHİL TÜM SİYASİ PARTİLER BU İŞE SAHİP ÇIKMADI

Siyasi partilerinde bu işin merkezinde olduğunu iddia eden Çakmak, ‘’Beraber yiyorlar desem’’ hani belgesi diyecekler. Peki, beraber yemiyorsanız o zaman halkın hakkını neden savunmuyorsunuz. Ve ya benim mücadeleme bir kulak verin, bir sorun neler oluyor diye demi. Niye uzak duruyorlar. Siyasilerin görevi halkın hakkını savunmak değilmi. Dahası hazırladığım ve OSB’deki yanlışları içeren dosyaları CHP, AKP ve MHP Genel Başkanlarına gönderdim. Ama yine bir gelişme yok. Aklıma gelen ise şu, birileri bu dosyaların gündeme gelmesine engel oluyor. Yani şunun altını tekrar çizmek istiyorum, söz konusu yolsuzluklar veya yanlışlar sadece bizim sitede olmuyor, İOSB’nin tamamında var. Yukarısı bu işe el atar ise, müfettiş raporlarında da yer alan bilgilere bakılırsa, işte o zaman ne demek istediğimi kamuoyu daha net anlayacaktır. Bütün mesele yukarının aşağıdakilere sormadan bu işe el atmasıdır. Yalan ve iftira atıyorsam bana ceza versinler. Ama mutlaka el atılması gerekiyor’’ diye konuştu.

İOSB’DE SAĞLIK MERKEZİ, MESLEKİ KLİNİK YOK

Türkiye’nin ve hatta Avrupa’nın en büyük OSB’si olan İkitelli Organize Sanayi bölgesi’nde, Sağlık merkezi veya mesleki bir olay anında müdahale edebilecek klinik olmadığını söyleyen Çakmak, ‘’Yani, OSB yönetimi gerçek anlamda bünyesinde üretim yapan sanayicisini umursamıyor. Ama öte yandan, bir yerlere yaranmak adına Devletin gönderdiği parayla, üreticisine hizmet anlamında yatırım yapacağına Başakşehir Emniyet Müdürlüğüne 6 adet araç alıyor. Benim param ile araç alıp, bir başka kuruma hibe edeceğinize binlerce çalışanın sağlığı adına yatırım yapsaydınız’’ diye belirtti.

OTOPARK’TA KİRACIYIM VE KENDİMİ ŞİKAYET ETTİM

15 yıl önce siteye gelerek, ortak olduğunu belirten Çakmak, yönetim kurulu tarafınca kendisine kiraya verilen yerin otopark olduğunu bilmediğini söyledi ve ekledi, ‘’Ruhsat istedim, burası otopark dediler. Madem ruhsat veremiyorsunuz ve burası sitenin otoparkı, o zaman burayı bana neden kiraya verdiniz dedim. Ve yatırım yaptığımı belirterek bu durumu şikayet edeceğimi söyledim. Bana ilk etapta söylenen, ‘’Sen her şeyi karıştırma, git işini yap’’ oldu. Ben de bunun üzerine kendimi şikayet ettim, gelip beni mühürlediler. Ben de mühür fekki yaparak işletmemi yeniden açtım ve şu an bu konuyla ilgili de yargılanmaktayız. Ve daha sitenin otoparkinde benim gibi 12 işletme var ve bunlara ilaveten ortak alanlarda tam 38 işletme bulunmaktadır. Ben bunların peşini bırakmayacağım. Her türlü tehdit ve saldırıları da göz önüne alarak hukuk mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim’’ dedi.

KAYMAKAMI MAHKEMEYE VEREN TEK VATANDAŞIM

Çakmak, yaşadıklarını film seneryosu gibi sıralarken ilginç tespit ve sonuçlarda ortaya çıkmaya başlıyor. Örneğin, Kaymakamı mahkemeye veren ilk vatandaş olmuş. Yaşadıklarını ise şöyle özetlemeye başladı: ”Başta İOSB ve içinde bulunduğum Triko CENTER yönetimi olmak üzere, vatandaşın hakkını yiyen kim varsa hukuk yolunu kullanarak elimden geleni yaparken, sırasıyla OSB yönetimi, siyasi parti ilçe başkanları ve emniyet müdürü nezdinde çare bulamayınca, çareyi bir üst makam olan Kaymakamlığa müracaat etmekte buldum. Ancak ne acıdır ki, dönemin Kaymakamı da onlardan yana çıktı’’ dedi ve beni dinlemek yerine odasından kovar gibi davrandı bana. Hatta, bu kadar şikayet dilekçesi verdiğim için beni suçladı. Ben de kendisine şunu söyledim ‘’Kaymakamım ben makama geldim. Durumu makama ihbar ettim, size değil. Ben sizin bu işe el atmayacağınızı zaten biliyorum. Ama şunuda bilin, buradan çıktığım gibi size dava açacağım dedim ve hakkında görevi kötüye kullanmaktan dava açtım. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nde kişisel olarak bir kaymakamı mahkemeye veren tek T.C. vatandaşı oldum. Şuan yargılanıyoruz. Yani davadan çıkacak sonuç belli, ama ben yine de vatandaş olarak hakkımı arıyorum’’ diye ifade etti.

İFTİRA KUMPASI KURDULAR AMA TUTMADI

Benim işçim olmayan yabancı uyruklu bir sahsı, “yanımda çalışıyorken iş kazası yapmış” gibi gösterip, beni şikayet ettiler diye anlatan Çakmak, ‘’Şahidin varsa ispatla dedim. Kaza yaptın da nereye gittin? Polis tutanağı veya sağlık kaydı var mı? Yok. Beni yıpratmak veya durdurmak adına yapılan bu kumpası da boşa çıkardım” dedi.

POLİS EKİPLERİ GELMEDEN HABER VERİYORLAR

Çakmak son olarak, “OSB’nin bir çok noktasında olduğu gibi, özellikle Triko Center’da da sahte alkol satan var, iki kere ben yakalattım. Sahte fatura basan paravan şirketler var, korsan taksi durağı var, üst katlarda Suriyelilerin kaldığı pansiyonlar var, hatta fuhuş yapan ve yaptıranlar var. Ama maalesef devlet yok. Bir örnek vereyim neden devlet yok dediğimi daha iyi anlarsınız, Gördüğüm olumsuzlukları bildirmek için 155’i arayıp, ihbar ediyorum. Polis gelmeden, kişilere haberi geliyor ve gerekli önlem alınıyor.  Burada tenha bir alanda aylarca bekleyen bir araç vardı. Kanunen icradan kaçırılan bir araç olduğu şüphesiyle şikayet ettim. Ben telefonu kapatır, kapatmaz aradan 10 dk geçmeden aracın başına adamlar geldi. Araç götürüldü, ardından ekip geldi. Ekip beni arıyor, Turgut bey aracı bulamadık diyor. Siz gelmeden önce haberiniz geldi ve araç sahipleri aracı kaçırdılar tabi ki araç olmayacak dedim. Yani kokuşmuşluk hat safhada’’ diyerek sözlerini tamamladı. 

Tolga ÖZDEMİR /KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi