HİÇ BİR ŞEYE ADAY DEĞİLİM, OLMAYACAĞIM

Adaylığı döneminde de sık sık dile getirdiği, “Partime olan borcumu ödemek için adayım” sözünü yenileyen Hakkı Celayir, “Bakırköy’de kötü olan şeylere itiraz etmek, iyi olan şeyleri vatandaşa duyurmak ve iletişim eksikliğinden doğan yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için varsanız, bir abi, bir kardeş, bir partili olarak elimden geleni yaparım. Partime olan borcumu ödemek için çıktığım bu yolu, kimse ‘ileride bir şeylere aday olacak’ düşüncesiyle değerlendirmesin, çünkü asla bir şeye aday değilim. Tek derdim ilçemizdeki kötü gidişata dur demek ve geleceğin mirasçısı çocuklarımıza güzel bir ülke, güzel bir Bakırköy bırakmak” dedi.

Adaylık döneminde çalıştığı ve kendisine destek olan partilileriyle bir araya gelerek durum değerlendirmesi yapan Hakkı Celayir, öncelikle partililerini dinleyerek görüş, öneri ve eleştirileri aldı.

İsmail Hakkı Celayir’in örgüt içinde çok fazla tanınmadığını, adaylığını açıklamakta geç kalındığını söyleyen partililerin yanı sıra, oluşturulan delege sistemiyle zaten kazanılamayacağının baştan belli olduğunu söyleyenler de oldu.

KONGREDE YAŞANANLARDAN ASIM KÖKSAL MUŞ’TA SORUMLUDUR

Üye listeleri açıklandıktan, askı süresi geçtikten ve hatta delege seçimlerine başlandıktan sonra İlçe Başkanı Asım Köksal Muş’un, ‘Bakırköy’de yerel irade gasp edilmiştir’ açıklamalarını samimi bulmadığını söyleyen katılımcıların bazıları ise, olup bitenlerden sorumlu olanların başında ilçe başkanlığının geldiğini söyledi.

İLÇE SEÇİMİNE MUDAHALE ETMEK, BELEDİYE BAŞKANINA YAKIŞMADI

Seçime ortak listeyle gidileceği yönünde telkinler veren dönemin İlçe Başkanı Asım Köksal Muş’un, taşıma üyeleri kabul etmesini, il delegeliğinde anlaşamadıkları için sesini yükselttiğini ve iş işten geçtikten sonra aday olmaktan vazgeçtiğini söyleyen bazı katılımcılar, Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun mahalle delegeliklerine kadar müdahil olmasının bir belediye başkanına yakışmadığını belirttiler.

Düşüncelerini paylaşan katılımcıların ardından, dönemin mevcut başkanı Asım Köksal Muş’un yeniden aday olacağı konusunda herkesin hemfikir olduğunu, yönetim kurulunu toplayıp aday olmayacağını açıkladığı anda kendisinin adaylığını açıklayacağını duyurduğunu söyleyen İsmail Hakkı Celayir, partililerin kendisini tanımadığı yönünde gelen eleştirilere de cevap vermedi.

CHP GENÇLİK KOLLARINDAN BERİ PARTİDEYİM

Partinin gençlik kollarından geldiğini, İstanbul Bayındırlık Müdürlüğü’nde grup başmühendisi olarak görev aldığını, 79 Ecevit Hükümeti döneminde ise henüz 28 yaşında olmasına karşılık İstanbul Bayındırlık Müdürü olduğunu, Bakırköy Belediye Başkanı olan merhum Yıldırım Aktuna’nın başkan yardımcılığını, Belediye Fen İşleri Müdürlüğünü ve Proje Üretim Merkezi Başkanı olarak uzun yıllar çalıştığını ve son kamu görevini de TBMM Milli Saraylar Daire Başkanı olarak yaptığını belirten Hakkı Celayir, “Benim tanımadığını söyleyen örgüttekiler, son 6 yıldır partide aktif olanlardır. Dışarıdan gelen taşıma üyenin tanımaması da gayet normal, zaten onları bizde tanımıyoruz” dedi.

BAKIRKÖY’DE TUZ KOKMUŞ

Taşıma üyenin ayrı bir vaka olduğunu, eğitim düzeyi yüksek, yaşam tarzını ise modern diye nitelendiren insanların evinde 20 kişinin ikamet etmesinin hiçbir akla mantığa uymadığını belirten Hakkı Celayır,  “20 kişi aynı evde ihtiyaçlarını nasıl giderir? Bunun tutulacak hiç bir yanı yoktur. Hele hele evinde 20 kişiyle kaldığı söylenen bu arkadaşlarımızın bazıları meclis üyesi ise, Bakırköy’de artık tuz kokmuş demektir. Her şeyden önce merhamet var, vicdan var, nizam var. Bu insanları teşhir etmek hepimizin görevidir. Bu işleri bir kişinin üzerine yıkarak bu işin altından çıkamayız” diyerek devam etti.

FALANIN EŞİ, FİLANIN BEYİ, FEŞMEKANIN BİLMEM NESİ!

Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ve yönetiminin “Ben bu işte yokum” dese de, ilçe başkanlığı ve delege sistemi içinde olmadığını söylemenin sahtelik olacağını belirten İsmail Hakkı Celayir, “Listeleri Belediye ve yönetiminin hazırladığını bile bile, kongrede listeler açıklandığı anda seslerini yükselttikleri halde o listeye oy veren arkadaşlarımızı kınıyorum” diyerek, konuşmasına şöyle devam etti.

“O listeye oy veren arkadaşlarımız vicdanlarına şunu sığdırabiliyorlarsa hiç sorun yok. Bakırköy’de hiç adam yok mu? Bakırköy CHP’de bu işleri yapacak etkin, yetkin kimse yok mu da falanın eşi, filanın beyi, feşmekânın bilmem nesi? Yarın öbür gün karar verme noktasında, falana, filana, feşmekana mı soracaklar kararı nasıl verelim diye? Asıl dikkat etmemiz gereken konular tam da bunlardır. Bizim belediye ile baş edecek bir gücümüz yok, olsa bile bu şekilde kullanmayı ahlaki bulmadığımız için kullanmayız. O halde bizim yapacağımız bir şey var. Öncelikle partililerimizle aramızdaki iletişim bozukluğunu ortadan kaldıracağız. Bu örgütün birbirine küsmek gibi bir lüks de yok. Partiyi kendi kişisel bekası için kullananlar bu partiye yazık ediyor. Kimse demokrasiyi, hakkı, hukuku, kişisel bekası için yapmaz. Bizim partililer olarak siyaseten bir fikir ve düşünce birliğimiz varsa, hepimiz aynı gayreti sarf etmek,  güç birliği yapmak zorundayız. Bakırköy’ün bu günlere gelmesinin en büyük sebebi de kişisel meselelerin, siyasetin önüne geçmesidir”

Herhangi bir ekipleşmenin ne için de olacağını, ne de benimseyeceğini belirten Hakkı Celayir, Bakırköy’de kötü giden gidişata dur demek için, yanlışlara itiraz etmek için, siyasi hedeflerle değil, toplumsal içgüdüyle hareket etmek için, yanlışa yanlış diyen herkese bir abi, bir kardeş, bir partili olarak elinden geleni yapacağını söyledi.

BAKIRKÖY KENTSEL DÖNÜŞÜMÜNE DİKKAT!

Bu tür olayların artık kendileri için sürpriz olmaması gerektiğinin altını çizen eski İmar ve Bayındırlık Müdürü İsmail Hakkı Celayır, “Bakırköy’de bir kentsel dönüşüm gerçeği var. Yarın öbür gün oturduğumuz eve çürük raporu çıkarılabilir. Bir adama üç kuruş para verip dilekçe verdirmeye ve karot aldırmaya bakar iş. Binanız riskli statüsüne sokulur ve gönderilen tebligatla 3 ay içinde boşaltmanız istenebilir. Boşaltmadığınız takdirde, elektriğiniz, gazınız, suyunuz kesilir, kolluk kuvvetleri gözetiminde de yıkılır. Biz aslında böyle bir tiranla karşı karşıyayız ve önce ülkemizin sonra da partimizin geleceğini düşünmek zorundayız”

CHP BÖYLE DEĞİL Dİ!

Kimsenin gönlü hoş olacak diye de iltifat etmek zorunda olmadıklarını, bundan sonra el ele tutuşmak, kişiselleştirilmediği sürece yanlışları söylemek zorunda olduklarını söyleyen Hakkı Celayır, “Günün birinde benim partiyi kişisel emellerim için kullandığımı düşünen olursa, gelsin beni toplasın gerekirse çarmıha gersin” diyerek, siyasette aktif olduğu dönemlerde, CHP’nin böyle olmadığını, gördüğü tablodan ise büyük üzüntü duyduğunu ifade etti.

“Bu toplantıları ayda bir kez yapalım, durum değerlendirmesi yapıp varsa itirazlarımız ilgili mercilere ileterek çalışmalara başlayalım” diyen Hakkı Celayır, son olarak ne oğluna, ne de kızına düğün yapmadığını, bu yüzden de kimsenin özel davet beklememesini, ayda bir kez yapılacak toplantılara, ‘Demokrasi bana lazım. Bu parti benim’ diyen ve gidişata itirazı herkesin katılması gerektiğini söyledi.

ÖYLE UCUZ BİR LAF DEĞİLDİR ‘EMEK’ !

Kimsenin de kimseye ‘Ben emek verdim, ben bedeller ödedim’ diyerek kendisine paye çıkarmaya kalkmaması gerektiğini söyleyerek konuşmasını tamamlayan İsmail Hakkı Celayır, “Emek, öyle ucuz bir laf değildir. Emek uğruna şehit olan, idam edilen arkadaşlarımız varken, başından geçen şeylerin faturasını kimse kimseye kesemez. Bende zamanında öğrenci cemiyeti başkanlığı yaptım. 1971’de Mamak’taydım,  80’de yine Mamak’ta yattım. Bunların faturası olmaz. Bunlar insanın inancı uğruna yaptığı şeylerdir. Biz yanlışa itiraz eden düz insanlar olarak bundan sonra birlik ve beraberliğimizi sağlamalıyız”  diyerek konuşmasını tamamladı.

Selvi Sarıtaç / Mahmut Erdinç / Kemt Yaşam

Editör: Haber Merkezi