ÖZKAN, TOPBAŞ’IN PLANINA SAHİP ÇIKTIKLARINI SÖYLEDİ

Uzun yıllar boyunca İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu Üyeliği görevinde bulunan CHP’li Mahmut Sedat Özkan meclis toplantısında Kanal İstanbul gündemli bir konuşma yaptı. Özkan, Kadir Topbaş döneminde hazırlanan 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı’na sahip çıktıklarını ifade etti.

Toplantıda söz alan İmar Komisyonu Üyesi ve Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Mahmut Sedat Özkan, Kanal İstanbul’un hayata geçirildiğinde geri dönüşünün olmadığını ifade etti. Bilim insanları ve uzmanların karar vermesi gereken bir proje hakkında siyasetin inat ettiğine vurgu yaptı. Özkan, projenin bir ısı adası oluşturarak, dünyada devam eden iklim krizinin etkilerini daha da derinleştireceğinin altını çizdi.

ISRARIN SEBEBİ İNŞAATA DAYALI BÜYÜME MODELİ

Sedat Özkan; “Kanal İstanbul Projesi’nin temelinde inşaata, betona dayalı bir sistemi sürdürebilme ve bunu geliştirebilme inadı olduğunu düşünüyorum. Projeyi ayakta tutmak ve bir an önce hayata geçirmek için sergilenen çabanın en önemli sebeplerinden biri 2008 krizinin yarattığı ucuz kredi olanaklarıdır.  İnşaata dayalı büyüme modelinin sürdürülmesi ile ilgili siyasi tercihte bulunulmaktadır. Bununla ilgili olarak yeni bir yöntem oluşturmamak, başka çare aramamak bu tercihi ayakta tutmaya neden oluyor.

TOPBAŞ 50 YILLIK İMAR ANAYASASI HAZIRLADI

 Özellikle dikkat edilmesi gereken bir konu var. İstanbul’un imar anayasası diye sahip çıktığımız ve İBB tarafından hazırlanan bir çalışma var. 2009 yılı öncesi koşullarında birçok bilim insanı tarafından bilimsel ve akademik verilere dayalı, planlama tekniğine uygun olarak hazırlanmıştı.  Rahmetli Belediye Başkanımız Kadir Topbaş’ın,  ‘Benim büyük projem İstanbul'un 50 yıllık Anayasası’ diye ısrarla üzerinde durduğu,  1/ 100000’lik Çevre Düzeni Planı’na, Kanal İstanbul Projesi olduğu gibi aykırıdır. “ diye konuştu.

Özkan bu sözleriyle, Ak Parti’nin bugün geçmişte kendisinin hazırladığı 50 yıllık İstanbul planına karşı mücadele ettiğini kendilerinin de bu planın arkasında durduklarını savundu.

“BEDELİ KUŞAKLAR BOYUNCA ÖDENECEK”

İmar Komisyonu Üyesi CHP’li Sedat Özkan, “ Kanal İstanbul Projesi hayata geçtiği takdirde, başta İstanbul olmak üzere, Marmara Denizi'ne kıyısı olan tüm bölgelerde geri dönülmez ve bedeli kuşaklar boyunca ödenecek bir çevresel tahribata yol açacaktır.” derken,  kanal projesinin 27 Nisan 2011 tarihinde kamuoyuna açıklandığını belirtti.

Özkan, “İstanbul’un anayasası dediğimiz planın kabul edildiği tarihten 2 yıl sonra Kanal İstanbul Projesi Türkiye'nin gündemine oturdu. Hemen arkasından, 04 Temmuz 2011 tarihinde 27984 sayılı Resmi Gazete ’de yayınlanan şekli ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kuruluşu 644 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile geliştirildi. 2009 yılında, hepimizin de ısrarla savunduğu ve savunması gereken bir Çevre Düzeni Planı’mız mevcuttu. Ancak, 2011 yılında Kanal İstanbul projesi kamuoyu ile paylaşıyor. Sonra, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kuruluşu ile ilgili yeniden bir kanun hükmünde kararname, yeni çalışma sistemi ve yöntemiyle Türkiye’nin gündemine oturuyor. Daha sonra, birçoğumuzun hayatında olan 6306 sayılı yasa yürürlüğe giriyor. Yasayla birlikte ‘Yeni Şehir Projesinin’ yani Kanal İstanbul'un sağındaki, solundaki yerleşime açılan yerlerle ilgili rezerv yapı alanı kavramı gündemimize giriyor.” dedi.

AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ VE ESENLER BELEDİYE BAŞKANI TEVFİK GÖKSU:

“CHP'de bir siyasal depresyon vardır”

Patolojik kanal haline geldi. Niye? Burada CHP'nin iki önemli zihinsel altyapısı vardır. Bir, CHP hiçbir zaman için halkı hizmet edilmesi gereken olarak değil, her zaman halkı eğitmek ve hizaya getirmesi olarak görür. İkincisi ise CHP'de bir siyasal depresyon vardır. Devletin, cumhuriyetin kuruluşunda var olmasına rağmen siyasal yarışta hiçbir zaman yer alamamış, hiçbir zaman için bu milletin huzuruna çıkıp bir siyasal yarışa girememenin depresyonu vardır. İşte karşı çıkışın temel ruhu budur. Türkiye'de Edirne'den Kars'a kadar yola çıkın, sağınıza solunuza baktığınızda kimi görürsünüz biliyor musunuz? Menderes'i, Erbakan'ı, Özal'ı, Tayyip Erdoğan'ı görürsünüz, bu kadar. Kanal İstanbul'a karşıyız diye bağıracağınıza, ne olur dönüp bir bakın 15 Temmuz Köprüsü'ne karşı çıktınız, yapıldı mı, yapıldı, kim haklı çıktı? Biz haklı çıktık. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne karşı çıktınız, yapıldı mı, yapıldı. Kim haklı çıktı? Biz haklı çıktık. Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapıldı, bağırdığınız çağırdınız, kim haklı çıktı, biz haklı çıktık. Avrasya Tüneli yapılırken bağırdınız. Yapıldı mı, yapıldı, kim haklı çıktı? Biz haklı çıktık. Marmaray yapılırken, bağırdınız, çağırdınız. Yapıldı mı, yapıldı. Kim haklı çıktı? Biz haklı çıktık" dedi. Göksu, "Sadece ve sadece Kanal İstanbul'u itibarsızlaştırmak için özellikle İBB başkanı kendisini, CHP'nin zihinsel kodlarına dönmek için ve algı yürütmek için çok sık kullandığı bir ifade var, 'Kanal İstanbul yapacağınıza, deprem yatırımı yapın' diyor. Peki şimdi soracağım ben; geldiğin günden bugüne kadar 150 milyar TL para harcadın, bu 150 milyar TL'den kaç kuruşunu depreme harcadın; söylesene. Ben söyleyeyim, kaç kuruş, binde 6. Geldiğin günden bugüne 150 milyar TL para harcadın kaç kuruşunu sosyal yardıma kullandın; binde 8. Reklama, tanıtıma, Yemek parasına ne kadar kullandın; binde 10. Onun için ben aziz İstanbullulara saygıyla ve hürmetle şunu söylemek istiyorum; bugüne kadar bu millete ait bütün değerlere, bu millete yapılan her türlü yatırıma karşı çıkmış bir siyasal zihniyetin bu topluma ne siyaseten ne de sosyolojik olarak verecek hiçbir şeyi yoktur" şeklinde konuştu.

MHP GRUP BAŞKANVEKİLİ VE SİLİVRİ BELEDİYE BAŞKANI VOLKAN YILMAZ:

“Şehircilik anlayışıyla hazırlandı”

 “Uzunca bir süreden bu yana teknik altyapı üzerinde çalışmalar yapılan ve içerisinde AR-GE çalışmalarının, üniversitelerin, teknoparkın, insanların vakit geçireceği millet bahçelerinin, millet kıraathanelerinin, kütüphanelerin ve yatay şehircilik anlayışıyla zemin artı üç, dördü geçmeyen mevcut yerlerde finans şirketlerinin olduğu, üretim merkezlerinin olduğu bir şehircilik anlayışıyla hazırlanan Kanal İstanbul projesini, İstanbul için gerekli görüyoruz, faydalı görüyoruz ve destekliyoruz.”

ŞİŞLİ BELEDİYE BAŞKANI MUAMMER KESKİN:

“Kanal değil talan İstanbul”

“Hala amacı, önemi, faydası belli değil. Yapılma nedeni ile ilgili ortaya konmuş tek mantıklı açıklama yok. Ekonomik kriz buhrana dönmüşken, her 4 gençten biri işsizken Kanal İstanbul'da ısrar neden? Çünkü rant burada. Kanal değil talan İstanbul. Proje güzergahında 30 milyon metrekare arazi el değiştirdi. Kanalın maliyeti en iyimser tahminle 65 milyar dolar. Kanal İstanbul’un maliyeti, İstanbul’un 2022 yılındaki tüm ilçe bütçelerinin toplamının 37 katına denk. Proje, İSKİ'ye 45 milyar TL yük getirecek. Kanal ancak 130 yıl sonra kendini geri ödemeye başlayacak.

KÜÇÜKÇEKMECE BELEDİYE BAŞKANI KEMAL ÇEBİ:

“Marmara Denizi tamamen ölecek”       

“Belki de yaşanacak en büyük çevresel ekonomik maliyet unsurlarından biri olarak Sazlıdere Barajı devre dışı kalacak. Değerli arkadaşlarım, Kanal İstanbul inşa edildikten sonra ortaya çıkacak yeni durumda su açığının telafi edilmesinin maliyeti İSKİ'ye göre güncel döviz kuruyla en az 35,8 milyar TL olacaktır. Kanalın açılmasıyla hâlihazırda oksijen kıtlığı yaşayan Marmara Denizi'nin tamamen ölmesi gündeme gelecek. Kirlilik oranı yüksek olan Karadeniz'in oksijen seviyesi zaten düşük olan Marmara'ya yüksek debide akması, Marmara Denizi'ni oksijensiz bırakacak ve tüm İstanbul'u etkisi altına alabilecek bir kirlilik ve koku sorunu ortaya çıkacaktır. Deniz ekosisteminin çökmesinin yanında, bu kirlilikle mücadelenin de devasa ekonomik ve toplumsal çöküntü yaratacağı kuşkusuzdur.”

BEYLİKDÜZÜ BELEDİYE BAŞKANI MEHMET MURAT ÇALIK:

“Kadim Kente İhanet edilmektedir”

BEYLİKDÜZÜ BELEDİYE BAŞKANI ÇALIK: “AFETLERE DAYANIKSIZ TEK BİR BİNA  KALMAYANA KADAR MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ” - Gazete Grafiti

“Projelerde herhangi bir fizibilite çalışması olmadan, kamuoyu yeterince bilgilendirilmeden, yeterince tartışılmadan, sürece dahil edilmeden bu kadim kente ihanet edilmektedir arkadaşlar. Büyük lider olmak büyük inşaatlar yapmak anlamına gelmez. Başta İstanbul olmak üzere sırf bu projeler için ülkenin her yerinde plan tadilatı kültürü yerleşiyor arkadaşlar.”

İYİ PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ İBRAHİM ÖZKAN:

“İstanbul ormanları daha da azalacak”       

İbrahim Özkan ; AKP'nin kendisini Devlet Partisi gibi görme hayalleri –  HABERETKİN

“İstanbullunun çılgın müteahhitlik projelerine değil, sağlıklı yaşam projelerine ihtiyacı var. İstanbul’un da sağlıklı bir yaşam ve refahı artırmak için antropojenik kirletici faaliyetleri artırmak yerine iyileştirici projelere ihtiyacı var. Kanal İstanbul Projesi, bölgedeki biyoçeşitliliği de tehdit etmektedir. Biyoçeşitliliği azaltacak, yeni zararlıları ve istilacı türleri tetikleyerek şehirdeki insan sağlığı ve refahı üzerinde art arda olumsuz etkilere yol açacaktır. Ancak vatanını, milletini sevmeyen, halkının yarınlarını düşünmeyenlerin yapacağı tarzda bir proje yani bu, yerli ve milliliğiniz lafta değilse derhal vazgeçer, derhal iptal edersiniz. Hem de derhal. Bakın, Kanal İstanbul denilen çılgın müteahhitlik projesi, İstanbul’un rant uğruna sürüklendiği kitlesel ormansızlaşmayı daha da artıracak. Kanal İstanbul ile son 50 yılda 27 bin hektar kadar azalan İstanbul ormanları daha da azalacak. Projenin yer alması planlanan Kuzey Ormanları, Dünya çapında önemli 200 ekolojik bölgeden, Avrupa’da ise acil korunması gereken 100 ormandan biri olarak kabul ediliyor. Bu proje de AK Parti, diğer akla zarar projeleriyle birlikte çok yakında karanlığa gömülecektir. İktidar, bir an önce bu konulara kafa yormayı bırakıp, mevcut kaynaklarını ve enerjisini ekonomi gibi, deprem gibi, pandemi gibi çok daha acil sorunlara ayırmalı, bu sorunları daha da körükleyecek gereksiz konuları da acilen rafa kaldırmalıdır.” TAYFUN ERCAN / KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi