Türkiye’de yaklaşık olarak 160 bin mali müşavir Mart ayı beyannamelerini düzenlemek için koronavirüs riskine rağmen ofiste ve sokakta çalışıyor. Kendileri ve çalışanları başta olmak üzere aileleri ve iletişimde oldukları herkesin de risk altında olduğunu belirten mali müşavirler yıllık olarak ya da dönemsel olarak hazırlanması gereken beyannamelerin ileri bir tarihe ertelenmesini istiyor.

Ayrıca bu durum sadece mali müşavirleri değil, firmada çalışmakta olan kişileri de etkiliyor. Çünkü normalde kapalı olan şirket, mali müşavirlerin denetim ve beyannema hazırlamak için geleceğinden dolayı açılmak zorunda kalıyor. Böylece mali müşavir ve ailelerinin yanı sıra firma çalışanları ve ailelerinin de virüse karşı tedbirsiz kalmasına neden oluyor.


MURAT ULUHAN; CİDDİ BİR RİSK ALTINDAYIZ

Beyanname hazırlamak için kimlerin elinin değdini bilmedikleri yüzlerce kağıt ürünü evrakla haşır neşir olduklarını ve birinci derece risk grubunda olduklarını belirten mali müşavirler, devletin bu konuda acil bir karar almasını bekliyor. Konu ile ilgili görüştüğümüz Mali Müşavir Murat Uluhan, mükellef ulaşamadıklarını ancak mükellefin mağdur olmaması için ofiste çalışır durumda oldukların belirterek,  ‘‘Şu anda ortalarda mükellef yok ama biz mali müşavirler ofislerimizde çalışır durumdayız.  Şubat ayı beyannameleri af kapsamına girmeyeceği içinmükelleflerimizin  Şubat ayı kazançlarının maliyeye bildirilmesi isteniyor. Bizler de bu konuda üzerimize düşen görevleri yerine getiriyoruz. Aslında böyle bir zamanda en doğrusu beyannamelerin ertelenmesiydi. Çünkü gelen faturalar elden ele dolaşıyor. Ve bizler bu anlamda hayati tehlike ile karşı karşıyayız. Her an virüsü kapabiliriz. Bizim içinde bulunduğumuz durum düşünülmeliydi. Ancak görüyoruz ki bu konuda hiçbir adım atılmadı. Beklentimiz biz mali müşavirlerin bu durumunun yeniden gözden geçirilmesidir’’ diye konuştu.

SEZAİ AYNALI: İŞYERLERİ KAPATILDI EVRAKLARA ULAŞAMIYORUZ

Evraklara ulaşamadıkları için beyanname hazırlamakta zorlandıklarını belirten Mali Müşavir Sezai Aynalı ise, ‘’Mart’ın 26’sında KDV beyannameleri uzatılmadı. Bununla ilgili müşterilerden evrak alıp, faturalarını, fişlerini, tahsil makbuzlarını ve gider pusulalarını alamadığımız için beyanname düzenlemekte zorlanıyoruz. Çünkü müşterilerimizin yüzde 70’ine yakını koronavirüs sebebiyle işyerlerini kapatmak durumda kalmış. Devletimizin çıkarmış olduğu resmi kararlar doğrultusunda işyerleri kapalı. Buna rağmen bizden ayın 26’ısında beyan verilmesi isteniyor. Hem doğru beyanname verememekten, hem de eksik evrakla iş yapmak zorunda kalmaktan aynı zamanda çalışma ekimizde yer alan personelimizin koronavirüsü sebebiyle tedirgin olmaları nedeniyle sağlıklı bir iş yapamıyoruz. Bu da bizleri ciddi anlamda zorlamaktadır. Bu konuda beklentimiz Şubat ayı evraklarının Mart ayında verilecek beyannamelerinin ileri bir tarihe ertelenmesini talep ediyoruz. Bunun yapılmaması için bir gerekçe yok.  ‘Türkiye Evde Kal’ sloganına bizim de uyabilmemizi için beyannamelerin kesinlikle uzatılmasını istiyoruz.’’

HASAN TAPAN; DEVLETİMİZ ÇÖZÜM ÜRETMEDE YETERSİZ KALDI

Devletin bu konuda TÜRMOB’un önerilerini dikkate alması gerektiğini belirten Mali Müşavir Hasan Tapan ise, ‘’TÜRMOB olarak bu konu ile ilgili Maliye Bakanlığı’nın önünde bir eylemimiz oldu. Konu ile ilgili başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz Ankara’da gözaltına alındılar. Bir tarafta devletimiz gelir bekliyor. Çünkü tahakkuk olmadığı zaman vergi tahsil edemiyor. Öteki taraftan yaşam ile ilgili önerimizi dikkate almıyor. Bugün itibariyle 160 bine yakın meslek mensubu bürolarında yıllık gelir vergisi beyannamesi, KDV, muhtasar, sigorta tahakkuklarını yapmak zorunda aksi durumda mükellef cezai sorumlulukla karşı karşıya kalıyor. Sizin de bildiğiniz gibi evraklar gelmeyince biz de evrak düzenleyemiyoruz. Belgeler kağıt ortamında olduğu için virüsünde kolay yayılacağı bir ortamda çalışmak zorundayız. Bize bir çözüm üretme konusunda maalesef devletimiz yetersiz kaldı. Bütün işyerleri şu anda kapalı. Burada yapılacak tek şey var. Mevcut olan beyannameleri ileri bir tarihe ertelemektir. Aksi halde meslek mensuplarının taşıyacağı risk hem kendisi hemde ailesi ve direkt tüm toplumu etkileyecektir. Ertelemenin biran önce yapılması gerekmektedir’’ dedi.

ÖZİMER; ‘MÜCBİR BİR SEBEPTEN ERTELEME OLABİLİR’

Sokakta mükellefe gitmek üzere yolda iken görüştüğümüz Mali Müşavir Soner Özimer’de şu an birçok mali müşavirin sokakta ve dışarıda mükellefine ulaşmaya çalıştığını belirterek, ‘’Bir çok mali müşavir dışarda ve sokakta. Çünkü beyannamelerini yetiştirmek zorundayız. Kağıtla en fazla haşir neşir olan meslek gruplarından biriyiz. Bizler, ailelerimiz ve çalışanlarımız risk altında. Bankalar yarım gün çalışma kararı almışken ülkemizde şu an 160 bin mali müşavir çalışanlarıyla ayakta ve dışarıda.  Bu neredeyse risk altında bir milyon demektir.  Bu bizleri direk ölüme sürüklemek demektir.  Kimin elinin değdiği belli olmayan bir sürü kağıtla iç içe yaşıyoruz. Devletin yetkili birimlerinin bu konuyu ivedilikle gündemine alıp beyannamelerin ötelenmesi kararı vermelerini bekliyoruz.  Bu mücbir sebeptir. Beyannamelerin ertelenmesi hiç kimseyi olumsuz etkilemez. İvedilikle tüm beyannamelerin altı ay sonraya ertelenmesi gerekmektedir. Dünya tayakkuza geçmişken bizim dışarılardada evine kapanmış mükellefi beklememiz gerçekten trajikomik bir durumdur. Vergi dairesi kapalıyken bizleri dışarda dolaştırmanın bir anlamı yoktur’’ dedi.

FİDAN UĞUR-KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi