Ben hep vefa duygusunun ve kıymet bilmenin çok önemli olduğuna inandım. Bu çerçevede bu yazımda 1989 yılında İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilen ve döneminde İstanbullular için hayati önemde projelerin ilklerini gerçekleştiren Prof. Dr. Nurettin Sözen’den bahsetmek istiyorum. Çünkü bu anlamda biz İstanbulluların kendisine bir vefa borcu olduğuna inanıyorum.

‘İlk metroyu o hayata geçirdi’

Biraz dönüp geçmişe baktığımızda hepimiz Sayın Nurettin Sözen’in malum çevrelerin çirkin propagandalarının aksine İstanbul’a çok şey verdiğini görecek ve kabul edeceğiz. Ne mi, gelin hep beraber bir hatırlayalım. Bugün İstanbul’da metrolara binebiliyorsak bu Sayın Nurettin Sözen sayesindedir. Çünkü İlk metro projesinin planlanmasının önünü açan ve Taksim’den Levent’e giden hattı 1992 yılının Eylül ayında hayata geçiren kişi Sayın Nurettin Sözen’dir. Evet, bu çalışma Sayın Sözen’in eseridir.  Sayın Sözen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi görevini devrettiğinde metro projesinin10 kilometresi tamamlanmıştı bile. Yine o dönemde İstiklal Caddesi yayalaştırılarak 1961'de seferlerine son verilmiş olan nostaljik tramvaylar tekrar hizmete girdi, 1992'de Topkapı-Sirkeci arasında hızlı tramvay (T1 hattı) seferleri başlatıldı.

‘15 milyon insanı kapsayacak çöp projesini o imzaladı’

Bugün İstanbul’da eskiye nazaran daha temiz bir hava soluyabiliyorsak bu yine Sayın Nurettin Sözen sayesindedir. Dünyanın belki de en büyük doğal gaz projesini İstanbul’da Nurettin bey başlattı. Yine Nurettin bey sayesinde çöpün organizasyonu projesi yapıldı. O günlere kadar İstanbul’da çöp ciddi bir sorundu. Nurettin bey 15.000.000 insanı kapsayacak kadar ileri görüşlü bu projeyi o zaman Amerikan hibesiyle gerçekleştirmişti. Kopenhag Belediyesi’nin İnşaat şirketi ve Türk ortakları tarafından çöp projesi gerçekleştirilmişti. Ayrıca proje çevreci yönüyle çok moderndi. Çöplere geri dönüşüm olacak şekilde proje gerçekleştirilmişti. Bir kısmıyla da elektrik üretimi başlatıldı. Oysa iki işçi eylemiyle biriken çöp yığınları bu büyük emekle çözülmüş olayın üstüne karabulut gibi çökmüş ve aslında burada da ciddi anlamda Sayın Sözen, bir hakkının kendisine iade edilmesinden yaratılan algılarla mahrum bırakıldı.

‘Su sorunu onun döneminde çözüldü’

Hatırlayın o dönemlerde İstanbul’da ve Türkiye’de kuraklık vardı. Nurettin bey o zamanlar şehrimizin susuzluk problemini çözmek için üniversitelerle işbirliği yaparak çok sayıda proje üretmişti. Sazlıdere Barajı, Istranca Dereleri projesi büyük ölçüde o zamanlar tamamlanmıştı. Ayrıca da geleceğe yönelik Melen Projesi de kamuoyuna tanıtılmıştı. Bu projelerin inşaatlarında hiçbir ölüm vakası olmadan İstanbul’un susuzluğuna kısa zamanda çözüm getirebilmişti.

‘Cumhuriyet tarihinde görülmemiş toplu sözleşmeye imza attı’

Nurettin bey ayrıca bir sosyal demokrat Belediye Başkanına yakışacak şekilde Belediye çalışanlarıyla toplu sözleşme imzalamıştı. Kendisinden önce bununla ilgili toplu sözleşme ve grev yasası yürürlükte olduğu halde yapılmamıştı. Nurettin bey Türk-İş, DİSK ve Hak-İş yetkilileriyle görüşerek emekçiler açısından o zamana kadar Cumhuriyet tarihinde görülmemiş büyüklükte bir toplu sözleşme imzaladı. Toplu sözleşme, enflasyon artı,  %10 refah payı düşünülerek hayata geçirilmişti. Ayrıca emekçilere 1980’den itibaren yapılmayan toplu sözleşme konusunda da geriye dönük ödeme yapıldı.  

‘Yaptığı çalışmalar bizlere hep yol gösterecek’

Burada siz değerli okuyucularım Nurettin beyin İstanbullumuz için yaptığı hizmetlerin sadece bir kaçını saydım. Kusuru var mıdır? Kimin yoktur ki? Ama bazı kesimlerce yapılan kara propagandalara da inanmayın. Birkaç yıl önce sayın Nurettin beyi arşivinde ziyaret etmiştim. Beraber çok güzel sohbet etme fırsatımız olmuştu. Hem bana eski çalışmalarını anlatmıştı hem de güzel kütüphane ve arşivini gezdirmişti. Ayrıca benim Meclis üyesi olarak yaptığım çalışmaları kitaplaştırdığım ‘Başkanlık Makamına’ adlı kitabımın ön sözünü yazdığı için de çok mutlu olmuştum. Buradan kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum.

‘Sayın İmamoğlu’nun bu fikre sahip çıkması bizleri mutlu eder’

Gönül isterdi ki İstanbul gibi milyonlarca insanımızın yaşadığı kadim kentte, büyük emekler vermiş, gecesini gündüzüne katarak önemli projeler kazandırmış değerli büyüğümüzün adına bir ‘Şehircilik Kütüphanesi, Arşivi ve Araştırma Merkezi’ kurulsun.  İstanbul Büyükşehir Belediyemiz ve şehrimizin başarılı dinamik yeni Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun bu fikre sahip çıkması beni olduğu kadar eminim sizleri de mutlu eder. Bu merkez eminim İstanbul’un geleceğine de önemli bir yol haritası niteliğinde olacaktır.

Editör: Haber Merkezi