“Muhteşem bir gülüşe sahip olmak artık hayal değil! Bir gün gibi kısa bir sürede tüm gülüşünüzü yeniden tasarlıyoruz” diyen Diş 212 Polikliniği Doktorları Uzm. Dr. Ortodontist Abidin Acar ve Msc. Dt. Aykut Koşun gazetemize açıklamalarda bulunarak dişin insan sağlığı üzerinde ne kadar önemli olduğunu anlattılar.

Diş 212’nin ilke ve hizmetlerini anlatır mısınız?
Diş 212 olarak, 2011 yılında Halkalı merkezde beş üniteli bir klinik olarak hizmet vermeye başladık. 2012 yılında ise Bayrampaşa’da yedi üniteli kliniğimizi hizmete açtık.
2011 yılından günümüze, tüm dental tedavi ve hizmet branşlarını bünyesinde sunmaktayız. Kurumsal yapıda Diş 212 Polikliniği başlıca ve öncelikli olarak; hasta gereksinim ve taleplerini optimum seviye ve sürede gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bunun yanı sıra, ağız ve diş sağlığı ile ilgili tüm rahatsızlıklarda doğru teşhisi koymak, sektördeki yenilik-gelişim faaliyetlerini yakından takip ederek kurumsal yapıda yararlı kılmaya özen gösteriyoruz.
Diş 212 Ağız ve Diş Polikliniği olarak asıl önceliğimiz hijyen. ‘Hasta odaklı’ hizmet politikamızla, hastalarımızın kendilerini evlerindeymiş gibi rahat hissetmeleri, kapıdan girdikleri andan itibaren güler yüzle karşılanmaları, tam teşekküllü ekipman, alanlarında uzman hekimlerden hizmet alacak olmaları, bir hasta değil de misafir gibi ağırlanmaları, herkese ulaşıyor olabilmemiz çok önemli. Ciddi anlamda iyi hizmet veriyoruz. Ayrıca ekibimizde yer alan yardımcı ve asistanlarımızın da alanlarında eğitimli uzman olmaları da ilkelerimiz arasında.

Diş sağlığıyla ilgili sorunlar yaşayan ya da estetik kaygıları olanlar son yıllarda implantı daha çok tercih ediyor. Herkese implant yapılabilir mi?
Ciddi sistemik rahatsızlıkları olmayan, doktorun değerlendirmesi sonrası uygun görülen herkes implant yaptırabilir. Eski damak tadına kavuşmak isteyen, rahat konuşup gülmek isteyen, eksik bir dişi için sağlam dişlerini kestirmek istemeyen herkes bir implant hastasıdır. Burada gene teknoloji bizim, dolayısıyla hastalarımızın hizmetinde. İmplant uygulamak için hastamızın çene kemiği uygun olmalı. Ama yeni teknikler ve malzemelerle eksik olan kemik dokusu tamamlanabilmekte. Böylece birçok hastamız implantlarla gerçek dişlerinde olduğu gibi konfora kavuşabiliyor.
İmplant yapılacak kişiye öncelikle genel sağlık taraması yapılır. Ciddi kalp ve damar bozukluğu, karaciğer ve böbrek yetmezliği, şeker hastalığı, kan hastalığı (hemofili, lösemi v.b.), Bisfosfonat ilaç tedavisi alan, kemoterapi veya çene kemiğine radyoterapi uygulaması gören, bağışıklık sistemi bozukluğu, alkol bağımlılığı olan hastalara, çocuklarda ve kemik gelişimini tamamlamamış kişilerde de implant yapımı uygun değildir.

İmplant nasıl bir operasyon?
Lokal anesteziyle yaptığımız bir operasyon. Uygulama sırasında ve sonrasında ağrı kesiciyle geçmeyecek bir ağrı hissedilmiyor. İmplantı iki şekilde uyguluyoruz: birincisinde implantı yerleştirdikten sonra 3-6 ay bekleyip üzerine protez veya porselen kron yapıyoruz. İkinciside ise kemik yapısı uygunsa hemen protezimizi veya kronlarımız takıyoruz.

İmplant uygulaması için Avrupa’dan ülkemize yoğun bir talep olduğu söyleniyor. Sebebi nedir?
Ülkemizde hiçbir prosedürün, protokolün Avrupa’dan hiçbir farklılığı yok. Hekimlik hizmeti de neredeyse Avrupa ülkelerinden bir üst düzeyde. Buradaki tercih nedeni tamamen işin maddiyat boyutudur. Aynı ekipmanlarla aynı hekimlik hizmetleri Avrupa ülkelerinin neredeyse üçte biri oranında. İletişime geçtiğimiz hastalarımızdan öncelikle diş röntgeni istiyoruz. Bunun üzerinden kabataslak bir rakam çıkarıyoruz ve yüzde doksan geri dönüş alıyoruz.

Dolgu da sık uygulanan bir tedavi yöntemi. Dolgu malzemelerinin seçimi nasıl yapılıyor?
Artık günümüzde düşük kalitede dolgu malzemesi kalmadı. Restorasyonlar artık ışınlı. Işıkla sertleşen kompozik restorasyonlar, bir de seramik restorasyonlar var Bunlar da laboratuvar ortamında hazırlanandır. Kullanılacak bölgeye göre ya da vakaya göre materyal seçimi yapılır. Çiğneme bölgesi ve estetik bölgeye göre malzeme seçimi farklılaşır.

Hekimler tarafından yapılan diş temizliğini onaylıyor musunuz?
Kişisel bakım gibi düşünün. Nasıl ki saç taranması, tırnak kesilmesi, el yüz yıkanması, dişlerin günde iki kez fırçalanması gerekli ve kişisel bakım olarak kabul ediliyorsa diş temizliği de bu kategorilerde olmalı. Yılda bir kez muhakkak hekiminize yaptırmalısınız. Akabinde diş ipi ve ağız gargarası yapmak gerek. Ayrıca insanlarımızın koruyucu hekimlik hizmeti alması gerekliliği konusunda bilinçlenmesi gerekir. Dişlerimiz ağrımadan gitmek gerek. Hem maddi hem manevi külfetin azaltılması ve tedaviye geç kalınmaması veya tedavi süresinin uzamaması adına altı ayda bir koruyucu hekimlik hizmeti almak gerek.

Sağlıklı olduğu kadar beyaz bir diş rengi de olmazsa olmazlardan. Bleachİng (diş beyazlatma) işlemi nedir ve nasıl yapılır?
Beyazlatma dişlerin yapısında (mine ve dentin tabakasında) oluşan renklenmeleri giderme işlemidir. Şu anda bilinen iki değişik beyazlatma yöntemi vardır. Bunlardan ilki hastanın kendi başına uygulayabileceği bir yöntemdir, aşamaları şöyledir:

  1. Hekimin ağızdan ölçü alıp, dişlerinizin üzerine takabileceğiniz ince lastik kalıpları hazırlatması, 2- Hastanın kendisi için hazırlanmış özel kalıbın içerisine ilaç yerleştirerek bu kalıbı beyazlatılacak dişlerin üstüne günde en az 6- 8 saat takması (tercihen uykuda), 3- Tedavinin ortalama 1- 4 hafta içinde sonlandırılması.
İkinci yöntem ise klinikte bir hekim tarafından yapılan beyazlatmadır ki şu şekilde uygulanır:
Ağartıcı ilaç bu işlem hakkında deneyimi olan bir hekim tarafından diş üzerine yerleştirilir. İlgili dişin üzerine beyaz renkli ışık kaynağı belli bir süre tutulur. İşlem bittiğinde sonuç hemen gözlenir. Her iki yöntemde etkin olmasına rağmen tercih, renklenmenin derecesine, tedavinin ne kadar çabuk sonlandırılmak istendiğine ve hekimin görüşüne bağlıdır.

Devlet hastanelerinde de bu uygulamalar yapılıyor. Sizi onlardan farklı kılan nedir?
Diş tedavisi geniş zamanlı bir tedavidir. Basit gibi görünen bir dolgunun dahi hazırlanması, uygulanması, cilalanması aşağı yukarı 30 - 40 dakikalık bir zaman gerektiren işlemdir. Oysaki devlet hastanelerinde büyük yoğunluk var. Ortalama olarak devlet hastanelerinde günlük 80 - 100 hastaya bakılırken, kliniklerde ise 10 hastaya hizmet verilmektedir. 10 hastaya verilen hizmet ile 100 hastaya verilen hizmet mümkün değil aynı olamaz. İkincisi ekipman olarak bütün güncel tedavi prensipleri bizim kliniğimizde yapılıyor. Kliniğimiz çok daha teşekküllü olup her türlü materyal mevcuttur.  Bütün ekipmanlarımız tamam bunlarda tabi ki artılarımız. Ayrıca kliniğimizde her alanda uzman hekimlerimiz var. Dişeti hastalıkları, periodontolog pedodonti, ortodonti, implantoji, genel cerrahi, protez hizmetlerinin alanında uzman hekimler tarafından verilmesi ayrıca bir avantaj.

Sümeyra DUĞAN - Kent Yaşam
 
 
Editör: Haber Merkezi