Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Başkanı (MHGF) Hüseyin Öztürk yıllarca çorap ürettikten sonra müzesini kurdu. Balkanlar ve Anadolu’dan özenle topladığı çorapları fabrikasında kurduğu müzede sergiliyor.

 “Bir sanayicinin kendi mesleğiyle ilgili de topluma sanatla değer katması gerekir” diyen Hüseyin Öztürk “Farklı farklı bölgelere ait çoraplar var. Çorapların çoğu çeyizlerde saklandığı için hiç kullanılmamış. Müze ücretsiz olarak halk tarafından ziyaret edilebiliyor. Türkmen dediğimiz bölgeye baktığımızda ağırlıkta çivit yani Türk mavisi dediğimiz renk ile kırmızı biraz ağırlıkta. Bulgaristan bölgesini ifade eden renkler yeşil ve saks çok etkin” şeklinde konuştu.

250 PARÇADAN OLUŞUYOR

Müzede Bilecik Yörük Damat Çorabı, Bulgaristan Silistre Çeyizlik Çorap, Samsun Göçmen Çorabı gibi farklı yörelere ait çorapları sergileniyor. Çorapların her biri farklı renk ve desenden oluşuyor.  Müze fikri 40 yıldır çorap sektöründe olan Hüseyin Öztürk'e ait. Müzedeki çorapların kimi yünden kimiyse tiftikten oluşuyor. Çorapların hikâyesinde bölgeden bölgeye renklerinin farklılaştığını ve o bölgenin kültürünü yansıttığını görebiliyorsunuz.. Müze ücretsiz ve herkese açık. Çorapların çoğu çeyizlerde saklanıp hiç kullanılmamış. 250'nin üzerinde parçadan oluşan sergide ilgi çekici çoraplardan biri de Afyon-Isparta yöresine ait çoban çorabı. Bu çorap 1920 tarihli, diz altı ve renkli püskülleri bulunuyor. Ayrıca gelin ve damada özel yapılmış çoraplarda harika.

Editörün Notu

Çorap örmek esinlenmektir, yaratıcılıktır, sanattır, armonidir, sevgidir, kendini ifade etmektir. Üretildiği kültür çevresinde her renge, her bir motife anlam yüklenmiştir. Buna göre; giyenin bağlı olduğu toplum ve köyü tanıtır. Sosyal ve medeni durumu belirler. Değerli hediyelerden sayılır. Sözle dile getiremediğiniz konuları anlatır. Sizde bu duygu yüklü nostalji rüzgarını hissetmek isterseniz Rapsodi Çorap Müzesini mutlaka ziyaret edin.

Senay GÜNCAVAR BADUR-Kent Yaşam

Editör: Haber Merkezi