Teşvikiye Sakinleri’nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ruhsatın iptali için Ağustos 2020 tarihinde açmış oldukları davanın ilk duruşması yarın saat 11.40’ta İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nde görülecek. Mahallelinin tek deprem toplanma alanının ranta açılmasına tepki gösteren Teşvikiye Sakinleri ise bugün duruşma öncesi Teşvikiye DAP satış ofisi önünde bir araya gelerek, “Kamu malını ranta açanlara, doğayı talan edenlere, beton-asfalt politikalarına boyun eğmiyoruz.” dedi.  İYİ Parti Şişli İlçe Başkanlığı üyeleri de bölgeye giderek Teşvikiye Sakinleri’ne destek verdi.

İYİ Parti Şişli İlçe Başkanlığı üyeleri de bölgeye giderek Teşvikiye Sakinleri’ne destek verdi.

“HER YER KAZDAĞLARI HER YER İKİZDERE”

Teşvikiye Sakinleri adına metni okuyan Selin Melek Aktan,  “Yıllar önce hayırsever bir aile tarafından eğitim amaçlı kullanılması için bağışlanan ve zamanla kamu malı olan Marmara Üniversitesi yerleşkesi ve uzantısı olarak devam koru bir süre öncesine kadar bu mahallenin deprem toplanma alanıyken bildiğiniz gibi hiç bir kamusal fayda gözetilmeden TOKİ ve DAP Yapı İnşaat şirketine devredildi. Çevre Orman Tarım Bakanlığı gibi kurumlar ülkenin ağacını ormanını korumak için varken, bugün geldiğimiz noktada ise halk devlet aracılığıyla yapılan bu kıyımlara karşı dağını, taşını, ormanını, ağacını, deresini, kısacası doğasını korumaya çalışıyor. Görüldüğü gibi artık her yer Kazdağları her yer İkizdere! Toplumca doğayı tahrip eden projelere her göz yumduğumuzda, yaşadığımız dünyanın da adım adım sonunu getirmekte olduğumuzu artık fark etmemiz gerekiyor. Bu yok oluş hikayelerine seyirci kalıp olayları film izler gibi seyredenler bir gün o dozerler üstlerine gelirken sakın şaşırmasınlar ve çığlıklar atmasınlar, çünkü o zaman seslerini duyan kimse olmayacaktır.” ifadelerini kullandı

“PROJENİN AĞIRLIKLI OLARAK KATARLILARA PAZARLANMAYA ÇALIŞILDIĞINI GÖRÜYORUZ”

Projenin ağırlıklı olarak Katarlılara pazarlanmaya çalışıldığının vurgulandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Yabancılara karşı değiliz. Bizler eğer ‘Din dil ırk ayırımı yapmadan bu dünya hepimizin.’ diyorsak, nerede olursak olalım dünyanın hazinesi doğaya hepimiz sahip çıkmalıyız. Ama bazen de böyle parsel parsel satışlarla topraklarınızı verirsiniz ve bir gün bir de bakmışsınız, yerli ve milli olma telaşındayken kendi ülkenizde yabancı azınlık olarak kalıvermişsiniz.”

“MAHALLEMİZİN TEK DEPREM TOPLANMA ALANINA EL KONULMASINI KABUL ETMİYORUZ”

Açıklamanın devamında, “Hepiniz eski bir semt olan Nişantaşı’nın daracık sokaklarında nasıl bir trafik keşmekeşi yaşandığını görüyorsunuz. Bu proje nedeniyle şu sokaklarda katlanarak büyüyecek kaosu tahmin edebiliyor musunuz? DAP Yapı mensupları 50 yıl sonra bile bu semte değer katacak binalar yapacaklarını iddia etseler de insan aklıyla alay edercesine yok edilen bir korunun üzerine inşa edilerek 'Nişantaşı Koru Evleri'' adıyla pazarlanan bu proje semtimizi yaşatacak değil, aksine havası suyu betonu trafiği ile semtimizi yok edecek bir projedir. Teşvikiyeliler olarak doğayı hunharca tahrip eden ve rant uğruna yeşili griye çeviren bu tarz yanlış alandaki yanlış projelere ‘Hayır’ diyoruz. Yakın gelecekte karşımıza çıkacağına muhakkak gözü ile bakılan büyük İstanbul depremine rağmen, mahallemizin tek deprem toplanma alanına el konulmasını kabul etmiyoruz.” ifadelerine yer verildi.” İSA KARAARSLAN / KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi