Turizmin Başkenti Antalya

Dönmedin Bana Geri

Herkes gülünü gülşenini arasın dursun

Ben de kaybettiğim aşkımı arıyorum

Bahar demeden, yaz demeden

Ne hazana ne de kışa aldırmadan

Direndim boyun eğmedim ufka daldım

Bekledim

Baharı bekleyen kumrular gibi

Hasretindeyim dönmedin bana geri

Akdeniz’in prensesi, güzeller güzeli

Düşünce bu aşkın kıskacına çilem bitmedi

Bitirdim gençliğini, güzelliğini

Bir hayal için bir hiç uğruna

Çaldın ruhumu esir ettin kendine beni

Ne sen mutlu oldun ne de mutlu ettin seven gönlümü

Mevsimler döndü yine dönecek

Ama sen hala dönmedin bana geri

Yine sarardı çiçeklerim kurudu gülşenim

Gözlerim uykusuz mahur sabah ilk ışıkları

Güzüm afakta gözüm yollarda

Kaç mevsim kaç yıl geçti bilemiyorum

Darmadağın oldu yüreğim duymadın feryadımı

Dönmedin, dönmedin bana geri

Kapkara bulutlar kapladı gökyüzünü

Yok oldu maviliği

Yine şimşekler çaktı yağmur yağıyor

Fırtına koptu kopacak gibi

Lal olsun dilim kör olsun gözlerim

Son nefesimde bile ismini haykırdım

Seni seviyorum duysun dünya alem

Şahidim olsun Lara’da el ele yürüdüğümüz sokaklar

Gün batımını bekliyorum kızıl olmuş güneşe bakıyorum

Gelsin Akdeniz’in çılgın dalgaları üstüme

Bak yine akşam oldu hüzün çöktü gönlüme

Mehtap doğunca aydınlandı her yer

Gökyüzü bile

Hiç gitmedim bıraktığın yerdeyim

Sö  z verdim masmavi gözlerine

Ne bugün ne de yarın unutmayacağım

Bekliyorum seni dün gibi

Lara sahillerinde… Lara sahillerinde…

4 Kasım 2019 - ANTALYA

Antalya

Antalya adını Bergama Kralı Attalos’tan alır. Bu ilimiz antik Pamfilya, Psidya, Likya bölgelerinin kesiştiği Anadolu’nun en bereketli coğrafyasında kurulmuştur. 630 km uzunluğundaki sahile ve 2 milyon 548 bin 308 nüfusa sahiptir. Bin 417 kilometrekare yüz ölçümü ile yabancı halka en çok misafirlik eden ilimizdir Antalya. Toplam yerleşik yabancı nüfusu 102 bin 643’tür; bu sayının çoğunluğunu sırasıyla Ruslar, Kazaklar ve Almanlar oluşturmaktadır. Antalya ilimizin 19 ilçesi mevcut olup çoğu turizme açık bölgelerdir. Antalya’ya gelen yıllık turist sayısı 4-6 milyon arası değişmektedir. Turizmden elde edilen gelir 35 milyar dolardır. Çok verimli toprakları olduğu için Antalya’da tarım arazisi çok fazla olup turfanda sebze ve meyve üretimi kapsamında Türkiye’de ilk sıralarda yer almaktadır. Muz, mandalina, Finike portakalı gibi ürünlerin yetiştirildi ilimizdir. Tarihi bir şehir olduğundan ötürü birçok turistik noktaya sahiptir. Hadrian Kapısı, Aspendos Tiyatrosu, Perge Antik Kenti, Xanthos Antik Kenti, 5.Phaselis Antik Kenti ve Alanya’da Damla Taş Mağarası, Alanya Kalesi gezilip görülmeye değer yerlerdir. Bir başka turizm noktası olan Karain Mağarası denizden dağın tepesine kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve Türkiye’de en eski yerleşim merkezlerinden biri olan antik bir kenttir. Türkiye’nin en büyük müzelerinden biri olan Antalya Müzesi ve dünyaca ünlü Likya Yolu, Antalya’nın en dikkat çeken tarihi noktalarındandır. Dört mevsim turizmin yapılabildiği ender şehirlerimizden biridir Antalya.

                                                                   

1980 sonrası gelişen turizm hareketi Antalya’da dinlenme - konaklama tesisleri yapılmış,  çeşitli türde lüks mağazalar açılarak gelen turistlerin ihtiyaçları karşılanmış ve ticari piyasa oldukça hareketlenmiştir. Antalya Ticaret Odası (ATSO) şehrin ticaretteki en etkili kuruluşudur. ATSO Bugün 10 binden fazla üyeye sahiptir.

Antalya’da ihracatın yüzde 67 ithalatın yüzde 60’ı Avrupa Birliği üyeleri ülkeler ile gerçekleşmektedir.

Antalya bulunan Serbest Ticaret Bölgesi, Bakanlar Kurulu kararı ile özel sektöre verilmiştir. Bu karar doğrultusunda yüzde 36 kamuya yüzde 64 Antalya Serbest Bölge İşleticisi A.Ş’ye (ASBAŞ) verilmiştir.

Antalya ‘turizmin başkenti’ olarak nitelendirilmesinin yanı sıra tarım potansiyelinin yüksek olması ve ekolojik uygunluk olmasıyla ülke tarımında da önemli bir yere sahiptir. Antalya topraklarının yüzde 34’ünde tarım yapılabilmekte. Bu ürünler katma değeri yüksek ürünlerdir.

Babaları tarafından mağdur edilen Aydın, Muğla ve Antalya’nın kızlarının makûs talihi 1983 yılında alınan deniz kenarları turizme açılması kararı ile değişmiştir. Eskiden bu bölgelerde miras bölüşümlerinde tarıma elverişli yerler erkeklere, tarıma elverişsiz olan deniz kenarları ise kız çocuklarına verilirdi. Antalya’nın Çolaklı köyünde 700 dönüm arazisi olan Hüseyin Akın vefat etmesiyle miras bölüşümü için çocukları bir araya gelip toplanır ve karar alırlar. Erkek çocukları çiftçilik yaptıkları için verimli araziler kendilerine, kız çocuklarına ise sahil kenarındaki kumluk arazileri verir. Bu araziler tarıma elverişli olmadıklarından dolayı o dönem için değersizlerdir. Daha verimli ovalarda ise pamuk tufanda sebze ve çeşitli meyveler yetiştirilir. Akın ailesinin kızı Ünzile’ye deniz kenarından 23 dönüm kum tarlası düşer. Arazilerin değeri olmadığı için Ünzile erkenden evlenir ve Akın soyadı Yumru olur. 1983 yılında bir müteahhitin, Ünzile’nin 23 dönümlük arazisinde lüks bir otel yapacağı söylentileri köyde dilden dile dolaşınca Ünzile’nin sahip olduğu topraklar değerlenmeye başlar. Fakat mutlulukları uzun sürmez. Erkek kardeşleri dava açar ve her türlü baskıyı yaparlar. Ünzile Yumru bir gün mide kanamasından dolayı hayata gözlerini yumar. Kızı Fadime davayı takip eder; mahkeme 23 dönümlük arazinin kardeşler arasında bölünmesine karar verir ama yıllarca süren kırgınlıklar, küskünlükler devam eder. Antalya’nın birçok ilçesinde miras olayları yüzünden buna benzer olaylar yaşanır ve kardeş kardeş ile huzurlu yaşayamaz hale gelir.

Antalya Üniversitesi Tıp Fakültesi organ nakli konusunda dünyaca birçok başarıya imza atmıştır. Yüz nakli, kol nakli gibi yapılması imkansız gibi düşünülen operasyonları gerçekleştiren dünyaca ünlü doktorumuz Profesör Ömer Özkan’dır.