Küçükçekmece Amatör Spor Kulüplerini Destekleme Derneği Başkanı ve AK Parti Küçükçekmece Belediye Meclis Üyesi Seymen Gençtürk, Yaşam Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Celal Karaali’nin sorularını yanıtladığı geniş kapsamlı röportajda ilçedeki amatör spor ekosisteminin güçlendirilmesi için acil tesisleşme, profesyonel antrenör temini ve sürdürülebilir altyapı yatırımlarının şart olduğunu vurguladı.
Gençtürk, Türkiye genelinde amatör futbolun 6 binden fazla kulüple büyük bir kitleyi temsil ettiğini, Küçükçekmece’de ise yaklaşık 40 kulübün aktif olduğunu belirterek, “Küçükçekmece 2008’den beri İstanbul’da amatör futbolda öne çıkıyor; başarının devamı için saha bakımından, çim yenilemesinden paslanan direklerin değiştirilmesine kadar somut adımlar atılmalı” dedi.
Röportajda Gençtürk, milli takımın yükselen performansını desteklemek için altyapı yatırımlarına ve bilimsel planlamaya dikkat çekti; genç yeteneklerin tespiti, beslenme ve uzun soluklu antrenman programlarıyla bir “havuz” oluşturulması gerektiğini söyledi. Ayrıca ilçedeki yeni Gençlik ve Spor Bakanlığı tesisleri, kapalı spor salonları ve Atasporlar Kompleksi gibi yatırımların önemine değinen Gençtürk, saha eksikliği ve bakım yetersizliklerinin resmi müsabaka kısıtlamalarına yol açtığını belirtti. Kulüplerin, antrenörlerin ve yerel yönetimlerin ortak çalışmasıyla hem amatör sporun sürdürülebilirliğinin sağlanacağı hem de milli takım başarısının tabana yayılacağına dikkat çekti.
Seymen Gençtürk kimdir?
Seymen Gençtürk uzun yıllar sporun içinde olan, özellikle Küçükçekmece’de spora emek veren birisidir. Futbolculuktan yöneticiliğe uzanan bir geçmişim var. İstanbul’a gelişimiz de futbol sayesinde oldu. Trabzonspor altyapısında oynarken Galatasaray’a transfer oldum. O dönemden itibaren Küçükçekmece’de ikamet etmeye başladım. 1990 yılından bu yana futbolu bıraktıktan sonra özellikle yerel yönetimler tarafında siyasete başladım. İlk dönem AK Parti İl Genel Meclis Üyeliği yaptım, ardından Küçükçekmece’de başlayan siyasi sürecim devam etti. Şu anda da üçüncü dönem AK Parti Belediye Meclis Üyesi olarak görev yapıyorum. İlçedeki sporu uzun yıllardır ekip arkadaşlarımızla birlikte elimizden geldiğince yönetmeye, kurumlar arası iletişimi güçlendirmeye çalışıyoruz. Bunu bireysel değil, bir çatı altında yapıyoruz. Küçükçekmece Amatör Spor Kulüplerini Destekleme Derneği’miz var, uzun yıllardır da bu derneğin başkanlığını yapıyorum.
“HEM İSTANBUL’DA HEM TÜRKİYE GENELİNDE SPORA, HİZMET EDER HALE GELDİK”
Bu birliğin görevi nedir? Neler yapıyorsunuz? Küçükçekmece’de futbola mı daha çok odaklanıyorsunuz?
– Hayır, sadece futbola değil. Tüm takım sporlarını kapsıyoruz.
2007 yılında kurulan Kulüpler Birliği, 8 aylık bir dönemden sonra başkanlığı devraldığımız günden bu yana faaliyetlerine devam ediyor. Biz bu birliktelik içinde amatör spora ne kazandırdık, ona bakıyoruz. İlçedeki sporu yönetirken bugün birçok yöneticimiz hem Türkiye Futbol Federasyonu nezdinde hem de futbolun farklı paydaşları arasında görev alıyor. Ben de aynı zamanda Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesiyim. Uzun yılların emeğiyle hem İstanbul’da hem Türkiye genelinde spora, özellikle amatör spor alanına hizmet ediyoruz.
“KULÜPLERİMİZİN MADDİ-MANEVİ YANINDAYIZ”
Amatör sporun futbol kısmında Türkiye genelinde 6 binden fazla kulüp var. Küçükçekmece’de ise 40’a yakın futbol kulübü bulunuyor. Bunun yanında basketbol, voleybol gibi takım sporlarımız da mevcut. Küçükçekmece’de yerel yönetimle, belediye meclis üyesi olmamızın da etkisiyle, geçmişten bugüne iyi bir iletişim kurduk. 2009 yılından bu yana ilçede bir sistem oluşturuldu ve bu sistem aslında Küçükçekmece Kulüpler Birliği’nin öncülüğünde kuruldu. Ulaşımdan tesisleşmeye, altyapılardan yarışmacı takımlara kadar birçok alanda kulüplerimize hem nakdi hem ayni destekler sağladık.
“AMACIMIZ SADECE PROFESYONEL SPORCU YETİŞTİRMEK DEĞİL, İYİ BİREY DE YETİŞTİRMEK”
Amatör sporun en büyük sıkıntılarından biri saha ve ulaşım sorunudur. Antrenman yapacak, maç oynayacak sahaların eksikliği amatör kulüplerin ayakta kalmasını zorlaştırıyor. Çünkü her yaş grubunda yarışmalara katılan sporcular var. Bunların ulaşımı, antrenörü, sigortası, maaşı gibi giderleri ciddi bir yük oluşturuyor. Ancak amatör takımlarımız özverili başkanlar ve yöneticiler sayesinde ayakta durabiliyor. Dışarıdan “Ne var ki amatör takımda?” denebilir ama işin içine girince bu işin ne kadar zor olduğu anlaşılıyor. Yönetimler ve antrenörler haftanın yedi günü emek veriyor, çocuklara yalnızca spor değil, aynı zamanda iyi bir insan olmayı da öğretiyorlar. Bu çocukların belki yüzde 90’ı profesyonel sporcu olamayacak ama iyi bireyler olarak topluma kazandırılmaları bizim asıl hedefimiz.
Ben amatör sporun büyük bir camia olduğunu düşünüyorum. Velisiyle, çalışanıyla, ekipman tedarikçisiyle, tekstilcisiyle kocaman bir aileyiz. Bu camia gerçekten desteklenmeli. En büyük ihtiyaç ise tesisleşme. Bu konuda belediye, Büyükşehir ve Gençlik Spor Bakanlığı ile sürekli görüş alışverişinde bulunuyor, fikirlerimizi meclis kürsüsünden de dile getiriyorum. Küçükçekmece özelinde antrenman yapılacak sahalarımız mevcut ama yetersiz. Bu sayının artması gerekiyor.
Peki, birliğinizin bünyesinde kaç kulüp var?
– Şu anda 45 kulüp üyemiz bulunuyor. Bunların yaklaşık 40’ı futbol branşında, kalanlar ise basketbol ve voleybolda faaliyet gösteriyor.
– Antrenman ve maç yapılacak saha durumunuz nasıl?
– İlçemizde Kanarya Sahası var. Şu anda resmi müsabakalara kapalı çünkü uzun yıllar önce yapılan çimlerin yenilenmesi, tellerin ve paslanan demirlerin değiştirilmesi gerekiyor. Burası zamanında merhum Kadir Topbaş döneminde Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmıştı. Şu anda ise sadece antrenman yapılabiliyor. Sahanın iyileştirilmesi gerekiyor; çim değişimi, paslanan direklerin ve tellerin yenilenmesiyle yeniden kullanılabilir hale gelir.Tribün kısmı zaten çelik konstrüksiyon olduğu için sağlam. Yani mesele sadece bakım yapılması. Üç sezondur burası resmi müsabakalara kapalı. Bunun dışında Kemal Aktaş Stadı, Yeşilova, Kartal Sahası, İFA Sahası, Metin Oktay Stadı gibi sahalarda resmi maçlar ve antrenmanlar yapılıyor. Ayrıca kulüplerimize halı saha ölçeğinde küçük antrenman sahaları tahsis edildi. Oralarda altyapı takımları spor okulları düzenleyerek ayakta kalmaya çalışıyor.
“BAKANLIĞIMIZ ÖNEMLİ TESİSLERİ HİZMETE ALDI”
Basketbol ve voleybol branşlarındaki kulüpler ise genellikle okul bahçelerindeki kapalı spor salonlarını veya Gençlik Spor Bakanlığı’na ait tesisleri kullanıyor. İlçemizde şu anda iki kapalı spor salonu var: Halkalı Kapalı Spor Salonu ve Osman Solakoğlu Spor Salonu. Buralarda hem resmi maçlar hem antrenmanlar yapılabiliyor.
Ayrıca İstasyon Mahallesi’nde, Sebahattin Zaim Üniversitesi’nin alt kısmında yeni açılan “Atasporlar Merkezi” bulunuyor. Gençlik Spor Bakanlığı’na ait olan bu tesisin tapusu tamamen bakanlığa geçmiş durumda. İçinde yüzme havuzu, kapalı spor salonu, fitness salonu, restoran, misafirhane gibi birçok bölüm yer alıyor. Gerçekten örnek bir kompleks. Halkın ve spor kulüplerinin kullanımına açık. Geçen hafta burada engelli sporcularla ilgili uluslararası bir organizasyon düzenlendi. Bakanlığın yaptığı bu tesis, ilçemiz adına gurur duyulacak bir proje, bunu iyi değerlendirmek gerekiyor.
Küçükçekmece’de profesyonel takım var mı?
– Evet, Küçükçekmece Sinop Spor var.
“KÜÇÜKÇEKMECE İSTANBUL’DA 1 NUMARA!”
Genel olarak baktığımızda, 2008 yılından bu yana Küçükçekmece, İstanbul’da amatör futbol açısından bir numara. Hem tesisleşme hem faaliyet hem de başarı anlamında önde. Türkiye Futbol Federasyonu Gelişim Direktörlüğü bu yıl yeni bir uygulama başlattı. “Gelişim Ligi” adı altında amatör kulüpler de belirli kriterleri karşılayarak bu liglerde mücadele edebiliyor. Bu kriterlere uyan takımlar arasında Küçükçekmece’den tam beş kulüp yer alıyor.
Bu kriterler arasında tesis, bütçe, antrenör sayısı, sağlık personeli, kaleci antrenörü gibi zorunluluklar bulunuyor. Ayrıca geçmişte Türkiye Şampiyonası’na katılmış olmak da avantaj sağlıyor. Bu kriterleri karşılayan beş takımımız şu anda Gelişim Ligi’nde mücadele ediyor.
Buradan baktığımızda Türkiye’deki futbolu değerlendirecek olursak ne söylemek istersiniz?
Milli takımımız gerçekten büyük bir başarıya imza atıyor. Sahada Azerbaycan’dır, Gürcistan’dır, Arnavutluk’tur, Kosova’dır; isimlere çok takılmamak lazım. Maç sahada oynanır, kazanılır. Dolayısıyla galibiyetler bizi mutlu etti. İnşallah Türkiye dünya şampiyonasında yerini alacaktır. Almaması için bir sebep yoktur. Tüm imkânlar bu doğrultuda mevcut. Hem devlet tarafından hem de futbol federasyonu nezdinde tüm destekler milli takımın yanında. Milli takım hepimizin milli takımıdır. Onunla sevinmemek mümkün değil.
“TÜRKİYE’NİN YETENEK HAVUZU ÇOK ZENGİN”
Bu sadece milli takım düzeyinde değil; tesisleşme açısından da böyle. İyi olan gençleri tespit edip analiz etmek, onları koruyup kollamak ve yatırım yapmak lazım. Beslenmelerinden antrenman planlarına kadar her şeyin üzerine titizlikle eğilmek gerekiyor. Bir havuz oluşturulmalı – ki böyle havuzlar var – bunların daha da güçlendirilmesi, kurumsallaştırılması ve uzun yıllar devam ettirilmesi gerekir. Türkiye’de bu yetenekler var. Bu, devlet eliyle Gençlik ve Spor Bakanlığı üzerinden devamlılığı sağlanabilecek bir iştir. Çünkü bu az bütçeli bir mesele değil. Kurumların işbirliği ve paydaşlık içinde hareket etmesi gerekiyor.
“VELİLERİMİZ ÇOK ÖNEMLİ BİR ŞEYİ KAÇIRIYOR”
Ülkemizde velilerle sık sık istişare ediyorum. Çocuğu futbolcu olsun, para kazansın, ailesi rahat etsin düşüncesi hâkim. Ama bu doğru bir bakış değil. Spora, “sporcu kültürüyle” bakmak lazım. Velilere hep şunu söylüyorum: “Çocuğunuzun üniversite çağına kadar mutlaka spor yapmasını sağlayın. Yani şu soruyu sormalılar: “Benim çocuğum futbolcu olabilir mi, olamaz mı?” Buna karar verin, biz de yol haritamızı buna göre çizelim.
Veliler çocuklarının mutlaka bir spor dalında yer almasını sağlamalı. Futbolun veya diğer branşların kazandırdığı disiplin, onların topluma daha bilinçli, karakterli bireyler olarak kazandırılmasını sağlar.
Futbolda torpil var mı?
Bana göre yok. Olsa kendi çocuğumu futbolcu yapardım. Futbolda değerlendirme ve takdir hakkı vardır ama hiçbir hoca takımını torpil uğruna riske atmaz. Takdir hakkı başka, liyakatsiz birini sahaya sürmek başka bir şeydir. Olmayacak birini futbolcu yapıp oynatmak mümkün değildir. Zaten o oyuncu da bir süre sonra “Ben bu işi yapamıyorum” der ve başka bir alana yönelir. Bu dünyanın sonu değil. Çocuklar için fazla beklentiye girmemek lazım.
“FEDERASYONUN ÜSTÜNE DÜŞEN ÖNEMLİ BİR GÖREV VAR”
Küçükçekmece’de siyaset yapıyoruz ama spor kısmını her zaman siyasetin üstünde tuttuk. Spor, bizi birleştiren bir alan. Kulüplerimizde kimsenin dini, dili, ırkı gözetilmez. Sporcuya insan odaklı bakarız. Ülkemizde üniversitelerde okuyan birçok yabancı oyuncu var. Bu çocuklar küçük yaşlarda geliyorlar ama evrak işlemlerinde bazı sıkıntılar yaşanıyor.
Yabancı statüsünde sayıldıkları için 18 yaş altı lisans işlemlerinde sorun çıkıyor. Oysa bu çocuklar Türkiye’de doğmuş, burada büyümüş ve eğitim alıyorlar. Futbol Federasyonu’nun bu konuda bir çözüm üretmesi gerekiyor. Biz de federasyon yönetimine bu konuda bir sunum yapacağız. Bu çocukların lisans sürecinde kolaylık sağlanmalı.Profesyonel olana kadar bu engeller kaldırılmalı.
Çocuklar arada kalıyor; ne tam Türk vatandaşı sayılıyorlar ne de yabancı. Bu da onların insani ve sportif haklarını engelliyor. Bu konu yeni değil, geçmiş dönemden gelen bir durum ama inşallah bu federasyon döneminde çözülür.
“KÜÇÜKÇEKMECE’DE TESİSLEŞME ARTMALI”
Küçükçekmece özelinde ise tesisleşme üzerine çalışmalarımız devam ediyor. Hem belediyemizle hem Gençlik Spor İl Müdürlüğü ile sürekli istişare halindeyiz. Belediye Başkanımız Kemal Bey ve ilçe başkanımızla birlikte bu konuda ciddi gayret gösteriyoruz. İlçede profesyonel takımların sayısına göre sahaların artırılması gerekiyor. “Neden çim saha yok?” diyenler oluyor, ama bunun için çalışmalar var.
Bu konuda tüm siyasi partiler birleşmiş durumda. Gayretlerimiz, yazışmalarımız, taleplerimiz sürüyor. Spor Bakanlığı’nın Küçükçekmece’ye yatırım yapacağı yönünde beklentimiz var. İnşallah yakın zamanda bu konuda güzel bir müjde veririz.
Bu sohbet için bana zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum. KENT YAŞAM HABER MERKEZİ