20 Ocak 2020’den bu yana il il, ilçe ilçe, esnaf esnaf gezdiğini hatırlatan Akşener, çok uzun bir zamandır çiftçinin, köylünün, atanamayan öğretmenin, EYT’linin, KPSS mülakatında hakkı yenen gençlerin, tencere kaynatmakta zorlanan ev kadınlarının, KYK borçları altında ezilen gençlerin ve emeklilerin dertlerinin konuşulmadığının mesajını verdi.

Herkesi birbirine düşüren dil üzerinden yürütülen siyaset anlayışı sonucu vatandaşların çırak çıktığını ifade eden Akşener, şöyle konuştu:

*Bakın iki tane rakam vereceğim. Nasıl çırak çıkıyorsunuz. Türk Telekom’dan 24 milyar lira çarpıldı, Hariri’nin cebine kondu. Hariri kim, Sayın Erdoğan’ın aile dostu.

*Mahcup olmadılar, Hariri’ye 24 milyar gitti. Kimin cebinden, sizin cebinizden. Şimdi 24 milyar lirayı bir kenara koyun.

*Ankara’da bir park var, adı Ankapark. Garibim dinozorların her tarafını yolmuşlar, çalmışlar. Çarpışan otomobillerin çarpışamadığı bir parktan bahsediyoruz. Harcanan para 14 milyar lira. Toplayın ikisini 38 milyar lira.

“38 MİLYAR LİRA İLE KYK BORÇLARI ÖDENEBİLİR”

Bu para ile çiftçilerin ücretsiz gübre atabileceğini, çiftçilerin elektrik faturalarına yönelik af sağlanabileceğini, KYK borçlarının affedilebileceğini kaydeden Akşener, konuşmasının devamında işyerine gelen elektrik faturasından dert yanan bir vatandaşı dinledi.

“Bu gerçek dert” diyen Akşener, şu ifadeleri kullandı:

*Biz bu gezilerimizle sizin gerçek problemlerinizi ağzınızdan dinliyor, kamuoyuna mal ediyor ve iktidarda bulunan muhteremlere ‘burada bir dert var, çöz kardeşim’ diyoruz.

*Ama bunun karşılığında bana ‘Meral Akşener, Nevşehir’de PKK’lı. Batman’a, Urfa’ya gittiğinde de faili meçhulcü' diyorlar. Ben de bu ahmaklara ‘Karar verin kardeşim.’ diyorum.

*PKK’lıysam nasıl faili meçhulcü oluyorum? Her ikisini de aynı ahmaklar söylüyor. Bunun anlamı ‘Cambaza bak, ben de seni çırak çıkarayı.

BU HARAMİ DÜZENİ SANDIKTA OYLARINIZLA YIKACAĞIZ

Akşener şöyle devam etti:

*Dertlerin çözülmesi gerekirken, sizi olmayan meselelerle meşgul edenleri bir kere elinizin tersiyle iteceksiniz. Bunlara ‘Oğlum işsiz, kızım atanamadı. 92 puanla atanamadı, 58 puanla senin yandaşın atandı.

*Bunun hesabını ver’ diyeceksiniz. 5-10 maaş alan bedavacı danışmanlar var. 15 maaş alan var. ‘Bu harami düzen’ diyeceksiniz.

*Bu harami düzeni, el ele verip, sandıkta, helal oylarınızla ve demokrasiyle birlikte yıkacağız. Bileceksiniz ki, seçmen velinimettir. Siz milletsiniz, asılsınız. Biz vekiliz.

*Asgari ücretli birisi, evli, o kirayı nasıl ödeyebilir. Kalan parayla nasıl geçinebilir? Emeklinin 3 bin 500 lira aldığı bir ülkede, o parayla o emekli geçinebilir mi?

*Bütün bunların toplamında siyasetçinin görevi; seçmenin derdini, tasasını dinleyip ona çözüm üretmek, o çözümler üzerinden de rekabet etmektir.

*Artık şuculuk-buculuk üzerinden sizi birbirinize düşman etmeye çalışanlara ‘hadi oradan’ diyeceksiniz, bir. Her bir muhteremi karşınıza getirip, hazır olda durduracaksınız, iki. Ben dahil herkesi oy verirken en ince kuyumcu terazisinde tartacaksınız, üç.

Editör: Haber Merkezi