“BUGÜNE KADAR HALKIN SESİ, BUNDAN SONRA DA NEFESİ OLMAK İÇİN ADAYIM”

Demokrasinin en fazla tecelli ettiği zemin olduğuna inandığı CHP’den İstanbul 3. Bölge aday adayı olduğunu ifade eden Eren Erdem, çeşitli zeminlerde verdiği emeklere duyulan saygıdan ötürü,çevresindekilerden gelen talepler ve tavsiyeler doğrultusunda, aktif siyaset zemininde de mücadeleyi sürdürmek vebugüne kadar halkın sesi, bundan sonra da nefesi olmak için aday olduğunu belirtti.



“İslam dinini siyaset kodamanlarının sömürmesine müsaade etmeyeceğiz” diyerek açıklamalarını sürdüren Erdem,“Dini ayrımcılığa ve mezhepçiliğe son verecek politikalar üreteceğiz. İktidar eliyle üretilmiş olan laik-dindar kutuplaşması, sahte bir kutuplaşmadır. Bu kutuplaşmayı sona erdireceğiz” dedi.

“Allah ile aldatan faşizmin ezberlerini bozduk. Şimdi sıra oyunu bozmaya geldi” diyerek konuşmasını sürdüren Eren Erdem, 3. bölgede 126 Milletvekili aday adayının birbirine değil, faşist iktidararakipolduğunu sözlerine ekleyerek, “Biz aynı siyaset kültürünün, aynı amacın neferleriyiz. Kitabın ortasını açarak okuyoruz ve okuyabiliyorsa AKP iktidarına da, hadi karşı karşıya gelelim, hodri meydan diyoruz” ifadelerini kullandı.

“CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NİN ÖRGÜTLERİNE KENDİMİ TESLİM EDİYORUM”

Çimdik atarak, çelme takarak, kumpas kurarak harun gibi gelip, karun gibi çökenlere, hırkayla gelip, hırkayla gidileceğinin dersini vermek için aday olduğunu sözlerine ekleyen Erdem, 8 Haziran sabahı AKP faşizminin tek başına Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğu ele geçirmesi halinde, 9 Haziran’da sokaklarına dahi çıkılamayacak bir ülkeye uyanma tehlikesi olduğunun bilinciyle kendisini Cumhuriyet Halk Partisi’nin örgütlerine kendimi teslim etme kararı aldığını söyledi.


“BUGÜN BÜTÜN TÜRKİYE ÇANAKKALE’DİR. ÇANAKKALE GEÇİLMEDİ, TÜRKİYE DE GEÇİLMEZ“

Erdem “Biz Çanakkale’de ecdadımız ne yaptıysa onu yapacağız ve ‘Çanakkale geçilmez’ diyeceğiz. ‘Çanakkale, emperyalizmin elini kolunu sallayarak geçeceği bir havza değildir’ diyeceğiz. Bu gün bütün Türkiye Çanakkale’dir” diyerek konuşmasını sürdüren Erdem “Mücadele eden, siyaset üreten, Türkiye’nin geleceğini değiştirmeye niyeti olan insanların, benim anlayışıma göre kaybedecek bir şeyi olmaması lazım. Benim arkamda bırakacağım bir evladımdan başka hiçbir şeyim yok” dedi.

“PARAYI SEVEN ALLAH’I SEVMEZ. ALLAH’I SEVEN DE PARAYI SEVMEZ”

“Haram parayla, kul hakkıyla, gemicikler alan bir adamın, akşama kadar ibadet etmesi onu aklamaz” diyerek konuşmasını sürdüren Erdem, “Hz. Muhammed derki; Bir kimseyle münasebet kuracağınız vakit, onun alnındaki secde izine değil, dirhem ve dinar ile olan muhabbetine bakın. Parayı seven Allah’ı sevmez. Allah’ı seven de parayı sevmez” diyerek açıklamalarına devam etti.

Erdem, AKP’nin tarumar ettiği bir devletin, yeniden özüne döndürülmesi mücadelesinin verilmesi gerektiğini ifade ederek, bu mücadelede Türkiye’de ki her siyasal kesimine Cumhuriyet’in bütün kurucu ilkelerinin doğru anlatılması gerektiğini belirtti. “Bu ülkede bütün inanç gruplarının, özgür bir şekilde inanç özgürlüğünü yaşama yolunun laiklikten geçtiğini anlaması lazım. Laiklik ekmek gibi, su gibi vazgeçilmez bir hayat kaynağıdır. Laiklik inanç özgürlüğünün teminatıdır. Bu sorunların yaşanmaması için laikliğe daha fazla sahip çıkılması gerekiyor"  dedi.

“ETRAFIMIZDA YANAN ATEŞ, HANEMİZE SIÇRIYOR”

“Sadece Türkiye’de laikliğin kurumsallaşmasını değil, aynı zamanda bütün Ortadoğu’da laikliğin kurumsal bir akıla dönüşmesi için, devrimci dış politikaları da üretmek zorundayız” diyen Erdem Ortadoğu’da yaşanan İŞİD vahşetine örnekler vererek, “Etrafımızda yanan ateş, hanemize sıçrıyor. Laiklik dış politikamızın ana mantığı olmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi, yurtta sulh, cihanda sulh ilkesini savunurken, sulhu bozması muhtemel, hastalıklı siyasetlerin karşısında kendi siyasetlerini her zaman bir duvar gibi yükseltmiştir, yükseltecektir” diyerek açıklamalarda bulundu.


AKPdiktatörlüğüne öyle yada böyle angaje edilmiş ve o diktatörlüğün kendisine entegre ettiği halk kitlelerine ulaşma misyonunu üstlendiğini ifade eden Erdem“Cumhuriyet Halk Partisi’ni bu kitlelere anlatmayı misyon edinmiş kardeşiniz benim. 29 Mart’ta ön seçimde bir sıralamadan çıkarsam, gelip sizlere Bağcılar’da, Fatih’te, Esenler’de ve AKP’nin kalesi olarak görülen yerlerde savaşmaya gidiyorum diyeceğim. AKP’yi iktidara taşıyan oyların Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar yürüyüşüne katılması için hepinizle helalleşeceğim” dedi.

Eren Erdem “30 Mart sabahı velevki ben seçilmeye layık görülmezsem, örgütüm ne yapmamı istiyorsa 7 Haziran sabahına kadar katıksız çalışmaya hepinizin önünde söz veriyorum. 8 Haziran sabahı her kesin özgürce sokaklarında gezeceği, Özgecan’ların sokaklarında özgürce dolaştığı, Berkin’lerin ekmek almaya korkusuzca yürüyeceği bir ülkeye uyanacağından en ufak bir şüphe duymuyorum” diyerek, katılımcılarla sohbet etti.

“8 Haziran sabahı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Başbakan’ olduğu Türkiye’de bunlardan hesap sormaya gideceğiz” diyen Erdem, “Mazbata almaya gidecek başbakanımıza 81 ilden otobüs kaldıralım. Kaçak Saray’a 1 Milyon kişi yürüyelim. Hazırlıklı olun 8 Haziran’da Kaçak Saray’a hep beraber gideceğiz” dedi. “Kendimi Cumhuriyet Halk Partisi örgütlerine emanet ediyorum” diyen Erdem’e partililer yoğun ilgi gösterdi.

Toplantı sonrası Eren Erdem’le çay içerek sohbet eden partililer, “Sesimize ses oldun, şimdide iktidarın hedefi oldun. Eren Erdem bizim vicdanımızdır, vicdanımızın sesini dinleyeceğiz ve bizi temsil etmen için seni meclise göndereceğiz” diyerek desteklediklerini söylediler.





EREN ERDEM KİMDİR?

İstanbul Fatih doğumlu yazar, öğrenimini İstanbul’da tamamladı. 2000’li yılların başında Türkiye’de tartışılmaya başlayan “Kur’an Odaklı İslam” düşüncesinin toplumsal tartışmalara dahil olması adına çok sayıda çalışma yürüttü. Kurduğu “internet forum” siteleri üzerinden, “Kur’an ve Akıl Sempozyumu” gibi önemli bir sürece varacak çalışmaların olgunlaşmasına katkı sundu. 2000’li yılların başında, ciddi tartışmaların yürütüldüğü platformlarda etkin faaliyetler üretti. Akabinde “hanif Müslümanlık, Kur’an’a dönüş” fikrinin önemli fikir işçileri arasında yerini aldı. Yaklaşık 15 yıllık eğitim ve mücadele süreci ile birlikte 2008 yılı ile birlikte yaptığı araştırmaları kitaplaştırdı. İran’ın ve ekseriyetle 3.dünyanın ezilenlerinin önemli bir simgesine dönüşen Dr. Ali Şeriati’nin ilk olarak dile getirdiği “Abdestli Kapitalizm” kavramını kitaplaştırdı. Ulusal Kanal’da “Ezber Bozanlar” adlı programla büyük beğeni topladı.

Devrimci İslam düşüncesini teorik zeminde Türkiye toplumuna izah çalışmaları yürüten yazar, 2012 yılında kurulmasına ön ayak olduğu ve Devrimci İslam’ın büyük şiarı Ebuzer Gıffari’nin son sürgün yerinin de adı olan Rebeze Kültür Evi’nde Cumartesi Sohbetleri adı altında, Kur’an’ın zamana sözü, tarihsel perspektif, tarih felsefesi üzerine söyleşiler yapmaktadır.

Yazarın başlıca kitapları;

Gayya Karanlığından Kur’an Aydınlığına - Abdestli Kapitalizm - Nurjuvazi (Toplatılması istemiyle dava açıldı) - İslam ve Kapitalizm - Selman-ı Pak - Şeytan Evliyaları - Riya Tabirleri - Devrimci Peygamber

Selvi Sarıtaç/Kent Yaşam 



Editör: Haber Merkezi