‘’Kararlı adımlarla iktidara yürüyen partimizin öncü gücü olan kadınlardan korkan tek adam
rejimi, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’nu cezalandırmaya çalışıyor. Canan Kaftancıoğlu
hakkında verilen hukuk dışı cezalandırma kararının, korku dışında başka bir dayanağı yoktur!
Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak bugün 81 ilde ve 973 ilçede bu hukuksuz karara karşı tek ses olduk. Sonda söyleyeceğimizi en başta söyleyelim:
Tek adam rejimi, kadının gücünden korktu; çünkü şunu çok iyi biliyor: Bu ülkede siyasetçi olmak zor. Bu ülkede hem siyasetçi hem muhalif olmak daha zor. Bu ülkede hem siyasetçi hem muhalif hem de kadın olmak en zor͙ Canan Kaftancıoğlu, bütün bu zorlukların karşısında yılmadan, pes etmeden mücadele eden güçlü bir kadın siyasetçidir. Canan yüreklidir, Canan cesurdur, Canan bizimdir, Canan Türkiye’nindir.
O’nun yanında halk var. O yüzden Canan Kaftancıoğlu’nu yasaklarınızla yalnızlaştıramazsınız!
İstanbul İl Başkanımız görevinin başındadır ve parti çalışmalarımıza hız kesmeden devam etmektedir.
Biz kadınlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu yok sayanlara boyun eğmiyoruz. Bu hukuksuz kararı tanımıyoruz. Hukuku yok sayan AKP Hükümeti’ne “Dur!” diyoruz. Bu ülkede hakkı, hukuku ve adaleti sağlamak için Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde Milletin Sesi mitinginde buluşuyoruz. 21 Mayıs Cumartesi günü Maltepe’de yapacağımız miting için tüm kadınlara çağrı yapıyoruz.
Gelin! Hukuksuzluğa karşı birlik olalım. Bu kararın ardından gelebilecek diğer hukuksuz uygulamalara set çekelim! Ülkemizi karanlığa sürüklemek isteyenlere izin vermeyelim. Biz kadınların azminin ve kararlığının önünde hiçbir kuvvetin duramayacağını gösterelim. Kadınların örgütlü gücünden korkan iktidara hep birlikte seslenelim. Biz gücümüzü haktan, hukuktan ve adaletten alıyoruz. Halkın örgütlü gücüyle hareket ediyoruz.
Yaşama hakkımız için, eşitlik için, özgürlük için, adalet için, demokrasi için kadın dayanışmasının gücünü gösterelim. Miting alanını mora boyayalım. Umudu örgütleyelim. Umut sadece bir duygu değil, umut bir eylem, örgütlü bir direniştir. Eşit ve özgür bir gelecek için, yaşasın örgütlü mücadelemiz!’’
