İstanbul Kadıköy ilçesinde otelin kongre salonunda Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ gençler ile buluştu. Gençlerin sorularını Özdağ cevapladı.

Etkinliği planlayan Zafer Partisi Kadıköy İlçe Başkanı Asuman Taş, salonda ümit Özdağ ile gençleri selamladı. Daha sonra, saygı duruşu ve İstiklal Marşı; ardından tezahürat ve bozkurt sloganları ile Ümit Özdağ gençlerle buluştu.

Programa il başkanlarıilçe başkanları,genel başkan yardımcısı, Kadıköy ilçe başkanı Asuman Taş programa katıldı. Genel başkan Ümit Özdağ günün anla ve önemi konuşması gençlerle sorularını cevapladı.

“Yasama-yürütme-yargı, Recep-Tayyip-Erdoğan şeklinde üçe ayrılmıştı.”

Bugün ülkenin ağır sorunlarla karşı karşıya kaldığını belirten Özdağ, “Yaşayarak görüyorsunuz ve gençliğin büyük bir bölümünde Zafer Partisi kurulana kadar ağır bir umutsuzluk hali vardı. Gençler bir an önce ülkelerini terk ederek yurtdışında kendilerine hayat kurma arayışı içindeydiler. Sistem partileri, iktidarıyla sarı muhalefetiyle, Türk gençliğine bir yaşama sevinci, mücadele azmi ve gelecek için savaşma, gelecekteki zorlukları aşabilmek için bir mücadele dinamizmi kazandırmaktan yoksundu. Bu arada ülkemizde bir tek adam rejimi kurulmuştu. Yasama-yürütme-yargı, Recep-Tayyip-Erdoğan şeklinde üçe ayrılmıştı.” dedi.

“ÜLKEMİZDE TEK ADAM REJİMİ KURULMUŞTUR”

Özdağ’ın sorulara verdiği cevaplar şu şekilde;

Türkiye bugün ağır sorunla karşı karşıya, bunları her gün yaşayarak hissederek görüyorsunuz gençliğin büyük bir bölümümde umutsuzluk hali var. Gençler ülkesini terk ederek yurtdışında kendilerine hayat kurma değişimi içindeler. Sistem partileri iktidarı ile sarı muhalefetiyle Türk gençliğine bir yaşama sevinci mücadele azmi gelecek için savaşma, gelecekteki sorunları aşmak için mücadele dinamizmi kazandırmaktan yoksundur. Ülkemizde tek adam recimim kurulmuştur. Yasama yürütme yargı recep Tayyip Erdoğan şeklin de üçe ayrılmıştır. Dört bin senelik bir kültür yirmi yılda tahrip edildi. Kurumlar devlettin den bir kişi devletine tek adam devletine dönüştürüldü. Devletin kurucu felsefesi tasfiye edilirken bir parti devleti oluşturulurken,riyakat ilkesi tamamen terk edildi. bunu gençler girdikleri her sınav da görüyorlar, yazılı da birinci olan mülakat da iki yüz seksen beşinci, yazıl da iki yüz seksen beşinci olan mülakat da birinci olabiliyor. Bir devlet kurumuna girmek için iktidara biat etmiyorsanız ne bildiğinizin ne kadar bildiğinizin önemini yitiriyor, eğer biat ediyorsanız sadece siz değil anneniz babanız kardeşleriniz işe girebiliyorsunuz. Biz buna devlet krizi diyoruz. Devlet krizin içinde toplum hiç olmadığı bir şekilde ayrışmış durumda, çünkü Erdoğan yirmi senedir Türk halkını bir birine düşmanlaştırarak yönetmeye çalışıyor. Yirmi yıldır üretmeyen satarak ve borç alarak yandaşları zengin halkı fakirleştiren ekonomik bir politika uyguluyorlar. Milletin dişinden tırnağından artırarak inşa ettiği bütün fabrikaları, tesisleri, limanları 65 milyar dolara sattılar demek ayıp oluyor peşkeş çektiler ve bu ülkeye 55 milyon dolarlık avm inşaatı yaptılar. buavmler de yabancının cebini dolduruyoruz. Bize yirmi yıldır şunu öğrettiler, gelirin kadar yaşama borçlanarak yaşa bizde, Türkiye olarak borçlanıyoruz kadar harcamaya alıştırdılar. . Beş firma ya 203 milyar dolar kadarlık ihale verdiler. Geçmediğimiz köprülerin, kullanmadığımız havalimanlarının parasını ödüyoruz, bugün büyükleriniz ödüyor yarın siz ödemeye devam edeceksiniz. İhale kanunu dört yüz defadan daha fazla değiştirdiler. Sadece kendi yandaşlarına belirli ihaleleri verebilmek için, bunula da yetinmediler. Değişik ülkelere iyilik adı altında yetmiş bir milyar dolardan fazla yardım yaptılar. Kendi insanlarına insan gibi davranmayan iktidarın dünyada insani yardım yapmak gibi bir derdi olabilir mi?

"Biz sığınmacılardan rahatsızız"

Özdağ ; ‘’ Sayın Erdoğan biz sığınmacılardan rahatsızız, ülkemizi dünyanın luna parka getirmenden rahatsızız ‘’ Suriye, Afgan, çetelerinin Türk gençlerimizi sokaklar da bıçaklamasından tacizin den rahatsızız. Türk halkının bu ekonomik kriz de açlıkla, sefaletle boğuşurken paraların sığınmacılara harcanmasın dan rahatsızız.

Özdağ; Süleyman soylu’ nun diplomasını iptal etmek olmalı, neden sonuç ilişkisini zorlanan, kuramayan bir iç işleri bakanı var, sığınmacı olarak mı geldik göç idareci gurup bizi göçle mi aldı. Biz geldiğimiz de ne vardı ülkede Bizanslılar vardı, şimdi var mı yok, demek ki gelenler kendi devletlerini kuruyorlar. Şimdi gelenler bu nüfus artışı ile ne yapacaklar bir süre sonra Türkiye üzerinde hak sahibi olduklarını iddia edecekler.

"Görev emri; gençliğe ifade"

Özdağ; Gazi Mustafa Atatürk’e gerçekten kalbimizin en derin noktasında seviyorsak yapacağımız şey Türk gençleri olarak onun bıraktığı mirası kendi çocuklarımıza ve torunlarımıza, dedelerimizden babalarımızdan aldığımız gibi devretmek dedi. Benim için en büyük şeref Mustafa Kemal’in genci, köylüsü, öğrencisi, askeri, pilotu, bilim insanı, ( Mustafa Kemal’in açtığı yolda Türk milletinin daha fazla refah daha fazla demokrasi, güvenlik hedefine ulaşabilecek şekilde yürümesidir dedi.

KENT YAŞAM GAZETESİ SIDIKA BAYLAN

Editör: Haber Merkezi