“Lehe bilirkişi raporları ve tanık beyanları dikkate alınmalı”
Avukat Ersöz, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer hakkında, kamuoyunda ‘Beşiktaş Belediyesi’ ya da ‘Aziz İhsan Aktaş Suç Örgütü’ adıyla bilinen soruşturma sürecinde İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı.
Mahkeme tarafından 2025/241 İddianame Değerlendirme No üzerinden yürütülen inceleme kapsamında müvekkilimiz adına tahliye talebinde bulunduk.
Dilekçede Ahmet Özer hakkında isnat edilen suçun oluşmadığına dair lehe bilirkişi raporları ve lehe sanık/tanık beyanlarına yer verdik.”
“Raporlarda Özer’in ismi dahi geçmiyor”
Ersöz’ün açıklamasına göre, dilekçede özellikle Emekli Sayıştay Uzman Denetçisi İbrahim Süren ve Emekli İçişleri Bakanlığı Başkontrolörü Gazi Sert imzalı 13 Ocak 2025 tarihli bilirkişi raporu öne çıkarıldı.
Raporda Ahmet Özer’in söz konusu ihalelerde herhangi bir teklif, onay veya yönlendirme sürecinde yer almadığı, adının ilgili bölümlerde dahi geçmediği belirtildi.
Avukat Ersöz, iddianamede yer alan suçlamaların somut delile dayanmadığını ve yalnızca “belediye başkanının haberi vardır” varsayımıyla oluşturulduğunu vurguladı.
“Müvekkilimiz hakkında ileri sürülen suçlama tamamen faraziyeye dayanmaktadır. Hiçbir tanık ya da belge, ihale süreçlerine müdahale ettiğini göstermemektedir.”
“Tutukluluk süresi ölçüsüz hale geldi”
Ersöz, açıklamasında Ahmet Özer’in tutukluluk süresinin, isnat edilen suçun kanundaki alt sınırıyla orantısız hale geldiğini belirtti:
“Müvekkilimiz ‘ihaleye fesat karıştırma’ suçlamasıyla 9 aydan uzun süredir tutukludur. Bu suçun basit halinin cezası 3 ila 7 yıl arasıdır. Dolayısıyla mevcut tutukluluk süresi, muhtemel ceza süresini aşmış ve ölçüsüz hale gelmiştir.”
“Kent Uzlaşısı Davası” örneği hatırlatıldı
Dilekçede ayrıca, kamuoyunda “Kent Uzlaşısı Davası” olarak bilinen ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada verilen tahliye kararı da emsal olarak gösterildi.
Ersöz, söz konusu davada mahkemenin delil karartma şüphesi bulunmaması, sabit ikametgâh, adli kontrol yeterliliği ve tutuklamanın orantısızlığı gibi gerekçelerle tahliye kararı verdiğini hatırlattı.
“Ahmet Özer hakkında da aynı gerekçeler geçerlidir. Bu nedenle özgürlük hakkına orantısız müdahale oluşturan tutukluluk tedbirinin kaldırılması gerekmektedir.”
Dosyada iddianame değerlendirmesi sürüyor
Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, dosyaya ilişkin iddianame incelemesi devam ediyor. Delil klasörlerinin tamamı henüz mahkemeye gönderilmedi; savcılıktaki tarama işlemlerinin sürdüğü öğrenildi.
Mahkemenin, iddianamenin kendisine ulaştığı tarihten itibaren 15 gün içinde “Kabul” veya “İade” kararı vermesi gerekiyor.
İddianamenin kabulü halinde duruşma tarihi ve tutukluluk durumuna ilişkin karar, Tensip Zaptı ile birlikte açıklanacak.