Son günlerin en sıcak ve sempatik söylemi: BİZİM ÇOCUKLAR...

Şu bizim çocuklar, sadece yeşil sahada top oynayanlar değildir elbette. Ülkemizin dört bir yanında nice sorunlar yumağında kıvrananlar da

bizim çocuklardır!

Birileri görmese de duymasa da bizim çocuklardır!

Kimi, kepenk kapatan esnafların çocuklarıdır.

Kimi, tarlasında mağdur olan çiftçilerin çocuklarıdır.

Kimi, işsiz kalıp evine ekmek götüremeyen, milyonlarca yurttaşımızın çocuklarıdır.

Kimi de üç kuruş maaşa talim eden emekli ve de çalışan emekçilerin çocuklarıdır.

Elbette ki milli takımımızda futbol oynayanlar da bizim çocuklardır.

Millete ve memlekete dair nice yaşamsal konularda suspus olan medyamız...

Öyle bir iletişim fırtınası estirdi ki yurtta ve cihanda...

Sanki Avrupa Kupalarında bir üst tura çıkacağımızın garantisi varmış gibi...

Sanki tur atlamak, bizim çocukların cebinde bir keklik gibi baktılar.

Oysa, sportif  mücadeleler her türlü sonuçlanabilir.

Bunu herkes böyle kabullenmeli...

Farklı takımlarda futbol oynayan futbolcuların, bir de yıl sonu yorgunlukları niye unutulur ki...

İdari ve teknik yönetimden kaynaklanan olumsuzlukların faturası, bu milli futbolculara niye kesilir ki...

Yetmedi: Ülkede ters giden tüm işler, futbolcularımızın ortaya koyacağı bir zaferle nasıl çözülür ki...

Bu millet, her konuda olduğu gibi, bu milli futbol maçlarındaki abartılı medyatik gazlamalardan da bıkıp usandı!

Onların başarısı, ülkemizin başarısıdır!

Bunu kim istemez ki...

‘’Bizim çocuklar... Bizim çocuklar’’ diyerek:

Bu maçları ve de futbolcuları bu kadar gündeme getirip strese sokanlar...

Acaba her saniyesi stres içinde geçen, ülkemdeki diğer bizim çocukları niye görmüyorlar...

Bu ülkenin her karış toprağında, mutsuz ve umutsuz olan bizim çocukları niye duymuyorlar...

Mademki bizim çocuklar, öyleyse her adrestekilerin sorunları neyse onlar da getirilsin gündeme...

Yurtta ve dünyada onların da gerçekleri serilsin orta yere...

Evet onlar da bizim çocuklardır.

Kimi ilk başladığı okullarda aradığını bulamıyor...

Kimi de orta dereceliden, en tepeye... Yani doktoraya kadar amacına ulaşacağı bir eğitimi göremiyor...

Çünkü memleketinin eğitim düzeyi, artık Afrika’nın bile gerisinde...

Çoğu da gördüğü eğitime göre iş bulamıyor!

İş bulanlar da öyle farklı alanlarda çalışmak zorunda kalıyorlar ki...

Bu da ayrı bir darbe oluyor onlara...

Peki, sadece futbolculara, ‘’Bizim Çocuklar’ diyenler:

Acaba eğitimdeki bu kötü gidişatı, tüm çarpıklığı ve çıplaklığıyla ortaya koydular mı?

Bizim çocukların geleceğine dair sorgulama işine koyuldular mı?

Elbette ki, hayır!

Oysa bu ülkede, eğitimden ekonomiye kötü giden tüm gelişmeler bizim çocukları çok yakından ilgilendiriyor.

Böyle bir iletişim çağında, bizim çocuklar her şeyin farkındandır elbette.

Neyin yalan neyin doğru olduğunu...

Kimin haklı kimin haksız olduğunu...

Kimlerin milleti oyalayıp zaman çaldığını...

Kimlerin emeğinin hakkını alamazken...

Kimlerin kasalarını kısa yoldan doldurduğunu...

Devlete dair rakamların, siyasal tezgahlarda nelere uğradığını...

Yurtta ve cihanda ortaya konan yanlış siyasetler yüzünden:

Gerçek anlamda dış güçleri kimlerin memnun ettiğini...

Her alanda geri giden bir Türkiye için, hangi dış güçlerin sevinip mutlu olduğunu...

Ekonomide betonlaşmanın, sosyal hayatta kutuplaşarak ayrışmanın...

Ahlak, adalet, demokrasi ve özgürlüklerden uzaklaşmanın...

Türkiye’yi günden güne dayanılmaz bir karanlığa sürüklediğini...

Öyle bir biliyor ki bizim çocuklar...

Evet bizim çocuklar çok şey biliyor çok...

Onlar çok şey biliyor...

Onlara kulak tıkayıp göz kapayanlar da her şeyden habersizdir!

Çünkü ilgilenmiyor... Çünkü duyarlı olmuyorlar...

Yöneten siyasetle onun şakşakçı medyası...

BİZİM ÇOCUKLARDAN O KADAR UZAKTALAR Kİ...