İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı diploma davası, duruşmada yöneltilen bir sorunun ardından yeni bir tartışmanın odağına yerleşti. Duruşmada Mahkeme Başkanı’nın, İmamoğlu’nun 19 yaşındayken üniversiteye geçiş sürecinde İstanbul Üniversitesi’ne yazdığı dilekçeye atıf yaparak, “Maddi durumunuz o zamanlar kötü müydü?” sorusunu yönelttiği aktarılmıştı.
İmamoğlu’nun ise soruya tepki göstererek, “Tüm dosyada bu mu dikkatinizi çekti hâkim bey? Çok kötü bir giriş yaptınız… Soruları sormadan önce iyi düşünmeniz gerekirdi” dediği belirtilmişti.
Tartışmalı soru ve duruşma tutumları, Yeni Şafak yazarı Mehmet Şeker tarafından da ele alındı. Şeker, köşe yazısında hâkimin yönelttiği sorunun “gereksiz” olduğunu belirterek, dava hakkındaki iddianamenin baştan sorunlu olduğunu savundu.
“ORTADA SUÇ YOK, DAVA DÜŞMELİYDİ”
Şeker, dava dosyasının incelenmesiyle birlikte “ortada bir suç olmadığı görülmeliydi” ifadelerini kullanarak, hâkimin başlangıçta beraat kararı vermesi gerektiğini belirtti. Savcının iddianamesini “işgüzarlık” olarak nitelendiren Şeker, İmamoğlu'nun gençlik dönemine ilişkin belgelerin yıllar sonra sorgulanmasını “abest” buldu.
Köşe yazısında, İmamoğlu’nun duruşmadaki tavrının da anlaşılır olduğunu söyleyen Şeker, İmamoğlu’nun “Bu adaletsizliğe imza atanlar er ya da geç adil yargı önünde hesap verecek” sözlerini ise “yerinde bir uyarı” olarak değerlendirdi.
“HÂKİM İMALI SORULAR SORDU”
Yazının devamında Şeker, mahkeme başkanının imalı sorular yönelttiğini, İmamoğlu’nun da bu nedenle sert yanıtlar verdiğini belirtti. Cezaî ehliyet ve gençlik dönemine ilişkin soruların, davanın ruhuyla bağdaşmadığını savunan Şeker, davadaki tutumun “adaletsizlik” görüntüsü yarattığını ifade etti.
Yazı sosyal medyada, özellikle “Hâkim yanlış yapmıştır” başlığı ve İmamoğlu’nun sözlerinin “vatandaşlık görevi” olarak nitelendirildiği bölümle öne çıktı.
Bu gelişmelerle birlikte diploma davası, hukuki süreç kadar duruşma salonundaki üslup ve sorular nedeniyle de tartışılmaya devam ediyor.