
Iğdır, Milli Mücadele döneminde önemli bir lideri, H. Ali Ekber Tufan’ı rahmet ve minnetle anıyor. 14 Ocak 1870 tarihinde dünyaya gelen Tufan, 13 Kasım 1970’te vefat etti. Bölgede önemli bir siyaset ve mücadele figürü olan Tufan’ın hayatı, hem Iğdır’ın hem de genel olarak Türkiye’nin tarihine ışık tutuyor.
Tufan, Melekli-Revan Hanlığı Bey ailesine mensup olarak dünyaya geldi ve İrevan Rus Gümnazyumundan mezun oldu. 1905 yılında Kafkasya’da gelişen iç savaş sürecinde DIFÂİ Teşkilatı’nın İrevan bölge lideri oldu. 1911 yılında ise Müsavat Partisi İrevan Temsilcilerinden biri olarak görev yaptı.
1914 yılında, Köprüköy Meydan Savaşı’nda Rusların ikmal yollarını keserek ileri karakollara baskın yapan harekette başı çekti. 1915 yılında Cemiyet’i Hayriye’nin İrevan yönetiminde yer aldı ve 95 bin nüfuslu Iğdır’da teşkilat kurdu. Oğlu Talat’ın doğum gününde ise toplanan 90 reşat altını Sarıkamış eşlerine bağışladı.
1917’de Iğdır ve çevresinde yaşayan Ermenilerin teklifi üzerine Başkanlık şartıyla kurulan Iğdır İcra Hükümeti’nin seçilmiş başkanı oldu. Aynı yıl Mayıs ayında Bakü İslam Kurultayı’na Iğdır Temsilcisi olarak katıldı. 1918 yılında ise Mart ayında Bakü ve Kafkasya genelinde yaşanan olaylar akabinde Ermenilerin yönetimden azledilmesiyle Başkenti Melekli’ye taşıyarak 4 Mayıs 1918 günü Iğdır Milli Hükûmeti’ni dünyaya ilan etti. Aynı yıl Mavera-i Kafkasya Şeyh’ine Iğdır Temsilcisi olarak katıldı ve Iğdır Milli Hükûmeti’nin bağımsızlığını kabul ettirdi.
1919 yılında ise 20 Mayıs günü Türk Ordusu’nun resmi prosedürle Iğdır’a ilerleyebilmesi için 10 binden fazla imza ile Beyazıt’ta bulunan Kafkas Tümeni’ne başvuruda bulundu. Yakup Şevki Paşa komutasındaki Türk Ordusu Iğdır’a giriş yaptı. 15 Eylül günü Nuri Paşa ile birlikte Bakü’ye giren heyette yer aldı. İngilizlerin bölgede yarattığı kaosa karşı direniş gösterdi ve Cenubi Garbi Kafkasya Cumhuriyeti’nin kurucusu olarak yer aldı.
Ekim ayında Wilson İlkelerine göre bölgeye gelen General Harbord’a bizzat bölge halkının imzalı raporlarını teslim etti. Beyazıt Mutasarrıflığından “Büyük Ermenistan denilen yerde Ermeni göremedim” raporunu yazmasında büyük rol oynadı. Savaşın iki toplumu lideri olarak General Drastamat Kanayan ve Nazarbekov’a karşı psikolojik ve silahlı harp yürüttü.
1919 yılında Serdarabad bölgesinde milli direnişi başlatmak için Yakup Şevki Paşa tarafından görevlendirildi. Halil Paşa ile birlikte Anadolu’ya getirilen altınları Beyazıt’ta bulunan Kazım Orbay’a ulaştırdı. Silah sevkiyatları başta olmak üzere amcasının oğlu Hüseyin, kayınbiraderi Celil ve 20’den çok ileri gelen ağa ve bey arkadaşını şehit verdi. Erzurum Kongresi’ne davet edildi ancak güvenlik önlemleri nedeniyle yerine üç arkadaşı gönderildi.
1920 yılında 19 Eylül günü çatışmalarda gösterdiği üstün başarılar nedeniyle Kazım Karabekir Paşa’dan teşekkür telgrafı aldı. Aynı yıl 12 Kasım günü 10 bini aşkın millî destekle ile Türk Ordusu’na destek vererek Iğdır’ın düşman işgalinden kurtuluşuna en büyük katkıyı sağladı. TBMM Hükümeti Beyazıt İl Genel Meclis Üyesi olarak asker ve vergi toplama işlemlerini yürüttü.
1926 yılında Sürmeli Mahalli Türk Ocağı Başkanı olarak Iğdır’a geri dönerek halk ile ilgilendi. 1952 yılında Hac yolunda Ermeni Komutan Drastamat Kanayan ile Beyrut’ta karşılaştı ancak Ermeni ileri gelenlerinin dilediği özrü kabul etmedi.
H. Ali Ekber Tufan, 13 Kasım 1970’te 100 yaşında vefat ederek, geride Milli Mücadele tarihine damgasını vuran bir miras bıraktı.




