Halkalı'daki eski Nükleer Araştırma Merkezi’nin bulunduğu arazide Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın imar planı çalışması var. Biz bu 100.000’lik plana askı süresi içerisinde itiraz ettik. Burada rezerv alan oluşturup riskli mahallelerde yaşayan vatandaşlarımızı taşımak suretiyle mevcut alanlarda dönüşümü daha sağlıklı gerçekleştirmeyi planlamalıyız.

Küçükçekmece Belediyesi, İstanbul'u bekleyen olası büyük depreme karşı hazırlıklarını hız kesmeden sürdürüyor. Belediye Başkan Yardımcısı Gökhan Aygün, ilçenin afet senaryolarına karşı yürüttüğü çalışmaları ve kriz anına yönelik hazırlık planlarını değerlendirdi. Aygün, 7/24 sahada görev yapan deneyimli ekiplerle birlikte, İstanbul Teknik Üniversitesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle önemli çalıştaylar gerçekleştirdiklerini vurguladı.

Toplanma alanlarının güncellenmesi, riskli yapıların gözden geçirilmesi ve her mahallede yer alan hafif arama kurtarma konteynerleriyle ilk müdahale sisteminin güçlendirildiğini aktaran Aygün, sadece Küçükçekmece değil, afet sonrası göç alması muhtemel illerin de şimdiden hazırlanması gerektiğine dikkat çekti. “Deprem anında plan yapacak zaman kalmaz. O yüzden senaryolarımız hazır, ekiplerimiz hazır, malzememiz hazır olmalı,” ifadelerini kullanan Aygün, siyasetten arındırılmış, ortak akılla yürütülecek bir afet planlamasının tüm Türkiye için kaçınılmaz olduğunun altını çizdi.

“BELEDİYELERİMİZ VE BAKANLIĞIMIZIN ORTAK PROJESİ OLMALI”

Rezerv alan için önerinizi dinleyelim…

Aslında zor bir konu olan kentsel dönüşüme geçiş sürecindeyiz. Meclis konuşmamda da bahsetmiştim; yerleşimini tamamlamış bir ilçeyiz. Gerçekleri önümüze koyduğumuzda, mahallelerdeki bu sıkışık dönüşümü gerçekleştirebilmek için rezerv alanlara ihtiyacımız var. Küçükçekmece’yi düşünen tüm siyasiler olarak bir birliktelik sağlamamız gerekiyor. Mecliste de söylemiştim; tüm görevlerden bağımsız olarak, doğmuş büyümüş bir Küçükçekmeceli olarak bunu teklif ediyorum.

Şimdi, nükleer araştırma merkezi olarak yıllarca kullanılan bir bölge var. Yaklaşık 2,5 milyon metrekarelik bir alan. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bu alanla ilgili bir imar planı çalışması yürütüyor. Bu kapsamda 100.000’lik planları hazırlamış ve ilan etmiş durumda. Bu süreçten sonra 5.000’lik ve 1.000’lik planlar yapılacak. Biz bu 100.000’lik plana askı süresi içerisinde itiraz ettik.

Burada nüfus ve konut yoğunluğunu artıran bir projeden ziyade, Bakanlık ile belediyelerin ortak çalışmasıyla rezerv ya da konut alanları oluşturmak, bu sayede riskli mahallelerde yaşayan vatandaşlarımızı bu alanlara taşımak suretiyle mevcut alanlarda dönüşümü daha sağlıklı gerçekleştirmek istiyoruz. Bu yalnızca belediye eliyle yapılabilecek bir çalışma değil; mutlaka Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile ve belki İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ortak bir proje haline gelmesi gerekiyor.

Nükleer Araştırma Merkezi Arazisi;

“SİLİVRİ DEPREMİNDE KRİZ MASASI OLUŞTURDUK”

Son depremde Küçükçekmece başarılı bir sınav verdi mi?

23 Nisan'da yaşadığımız olay, bizim için bir örnek canlı bir tatbikattı. Küçükçekmece Kaymakamı Sayın Mustafa Anteplioğlu başkanlığındaki kriz masasında ve belediyenin tüm yetki ve sorumluluk alanlarında çok iyi bir çalışma yürüttüğümüz kanaatindeyim. Bu olayda iyi bir sınav verdik. Ancak bu bir yıkım olsaydı, sonuçlarını öngörmek çok zor olurdu.

23 Nisan’daki depremde ilçemizde dışarıda kalmak zorunda kalan, kendini güvende hissetmeyen vatandaşlarımızın tamamına insani yardım konusunda destek olduk. Afet İşleri Müdürlüğümüzün personeliyle birlikte imar, zabıta, yapı kontrol, sosyal işler ve kültür müdürlükleri sürekli sahadaydı. Bizi yanlarında görmek isteyen her vatandaşımızın yanında olduk.

80 saate yakın süren “kırmızı kod” uygulaması kapsamında, 24 saat esasına göre aralıksız çalıştık. İlçemizde 80 saat boyunca fiilen sahadaydık. Vatandaşlarımızın tüm ihtiyaçlarını karşılamak için büyük bir çaba sarf ettik ve bu süreçte önemli bir başarı elde ettik.

10 binayı tahliye ettik. Bu binalarda %95 oranında dolu daireler ve 34 iş yeri bulunuyordu. Vatandaşlarımızı acil şekilde tahliye ettik.

Örneğin gece saatlerinde bir ihbar geliyor. Deniliyor ki: “Bu ev, benim evim. Kolonlarından ses geliyor. Evimle ilgili bir tespit yapılmasını istiyorum.” Bu ihbar üzerine, Afet İşleri, AFAD, itfaiye, İmar Müdürlüğü ve Yapı Kontrol Müdürlüğü’nden ilgili ekipler bölgeye gidiyor. Gidildiğinde, kolonlarda bir patlama varsa ve gözle görülür şekilde binanın dayanıklı olmadığı tespit edilebiliyorsa, bina anında tahliye ediliyor.

Bu tahliye kararının ardından vatandaşların barınma ihtiyacı doğuyor. Ancak bu konuda, vatandaşların bir yere yerleştirilmesi hususunda belediyelerin ya da kaymakamlıkların doğrudan bir görev veya yetkisi bulunmuyor. Ancak insanî olarak, gece evlerinden çıkardığımız vatandaşlar için barınma yeri bulmak adına ilçe imkânlarımızı seferber ediyoruz. Bazı vatandaşları otellere, bazılarını kurslara, yurtlara yerleştirmeye çalışıyoruz. Fakat bu yalnızca geçici bir süredir, genelde iki gün. Bu sürede vatandaşların kendilerini toparlamaları ve sonrasında kendi kalıcı konutlarını bulmaları bekleniyor. Bu noktada bahsettiğim rezerv konutlar, bize oldukça yardımcı olacak alanlardır.

“PARATUS PROJESİ İLE FARKLI SENARYOLAR MASAYA YATIRILIYOR”

Yakın zamanda yapılan çalıştay hakkında bilgi verir misiniz?

Avrupa Birliği’nin yürüttüğü Paratus Projesi kapsamında, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı iş birliğiyle İstanbul’un 39 ilçesinde afet senaryoları hazırlanıyor. Biz bu projede üçüncü ilçeyiz. Çalıştay tarihi önceden belirlenmişti. 23 Nisan depreminin hemen ardından gerçekleşmesi ise bir tesadüf oldu ve bu, yaşanan sorunların doğrudan ele alınması açısından faydalı oldu.

Proje kapsamında farklı senaryolar ele alınıyor. Bu senaryolar arasında; yağmurlu ya da karlı bir havada barınma alanları ve kaçış noktaları, yaz mevsiminde gündüz saatlerinde herkesin evde olmadığı bir anda yaşanabilecek senaryolar, gece saatlerinde herkesin uykuda olduğu bir anda meydana gelen afet senaryoları ve çocukların okulda, ebeveynlerin işte olduğu senaryolar yer aldı. Toplamda altı ayrı senaryo oluşturduk. İTÜ, teknik ve sonuç raporlarını hazırlayıp bize sunacak. Biz de bu raporlar üzerinden belediye meclis üyeleri, muhtarlar, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla tekrar değerlendirme yapacağız.

İstanbul’da olası büyük bir depremde, İstanbul’da yaşayan 20 milyon insanın en az 8-10 milyonunun başka illere gideceğini varsayıyoruz. Bu ayrı bir çalıştay konusu. Oradan aktarıyorum. Örneğin İzmir'e, Çanakkale'ye gidecek insan sayısını tespit ediyoruz. Dolayısıyla, Çanakkale’ye gidecek insan sayısına göre orada ekmek üretilmesi, yemek sağlanması, battaniye temin edilmesi gerekiyor. Bunların hepsi senaryolarımız içinde yer alıyor.

Bir anda 3 milyon insanın bir ile gittiğini düşünürsek, oradaki genel altyapı ve ihtiyaçlar karşılanabilir mi? Karşılanamaz. Dolayısıyla, İstanbul’u ya da ilçeleri afete hazırlarken, kaçışın olacağı diğer illeri de bu konuda hazırlıklı hale getirmek gerekiyor. Bu nedenle diyorum ki, Türkiye genelinde bu durumu masaya yatırmalıyız. Siyaseti bir kenara koyarak yapacağımız iş ve işlemleri hep birlikte, ortak akılla yürütmeliyiz. Bu, bize büyük kazanç sağlayacaktır.

“AFET İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜMÜZ BİRÇOK İLÇENİN ÖNÜNDE”

Küçükçekmece için hazırlıklarımız neler?

Afet İşleri Müdürlüğümüzün hâlihazırda yaklaşık 45 personeli bulunuyor. Sayıyı artırmayı planlıyoruz. Orta seviye akreditasyon başvurumuz var, süreci devam ediyor. Arama kurtarma ekipmanları ve insan gücü konusunda kapasitemizi genişletiyoruz.

Ayrıca afet anında kullanılmak üzere, ilçemizin sağlam zeminli bir bölgesinde 900 metrekare kapalı alana sahip yeni bir Afet İşleri Müdürlüğü binası inşa ediyoruz. Bu bina, kriz anlarında koordinasyon merkezi olarak kullanılacak. Normal zamanlarda da arama kurtarma ekiplerinin eğitim alacağı, okulların ziyaret ederek eğitim görebileceği, görsel içerikli anlatımların yapılabileceği kapsamlı bir tesis olacak.

Belediye Başkanımız Sayın Kemal Çebi'nin hem bu ilçenin afete karşı hazırlıklı bir hale gelmesi gerektiğini bilen, Küçükçekmeceli olan, bu konuda tecrübesi olan bir başkan olarak ön açmasıyla yaptığımız iş ve işlemler bunlardır. Biz son derece deneyimli bir ekiple sahada 7/24 çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızı da en iyi şekilde sürdürmeye devam edeceğiz.

Elimizde ne kadar deprem toplanma alanı var?

209 adet deprem toplanma alanımız mevcut. Bunlar bildiğimiz parkları da kapsıyor mu, yoksa gerçekten sadece deprem toplanma alanları mı? 200 metrekarelik bir park da buna dahil mi? Evet, dahil. Yani 100 metrekarelik bir boş arsa da dahil edilebiliyor. Bazen okul bahçeleri, spor kompleksleri, cami bahçeleri de dahil ediliyor. Toplam 209 adet.

Bu alanlar İl Jandarma Komutanlığı tarafından, Türkiye Afet Müdahale Planları kapsamındaki bir ekiple birlikte, her ilçe kendi içinde belirli paydaşlarla çalışma yaparak belirleniyor. Biz bu toplanma alanlarını belirli zamanlarda gezip inceliyoruz. Örneğin, yanında büyük bir bina yapılmışsa, riskli bir bina varsa, yıkılma ihtimali olan bir yapı mevcutsa, o alanı da listeden çıkarıyoruz.

Çocuklar ve anneleri Beşiktaş’ta keyifli vakit geçirdi Çocuklar ve anneleri Beşiktaş’ta keyifli vakit geçirdi

Başlangıçta bu sayı 135 civarındaydı. Son süreçte bizim çıkardıklarımızla birlikte güncellendi. Vatandaşlar bu alanlara geldiğinde herhangi bir sorun yaşamamaları gerekiyor. 23 Nisan'daki etkinlikte de toplanma alanlarını verimli kullandık. İnsanlar o alanlara gitti, biz de en azından ihtiyaçlarını ulaştırabildik. Sümeyra Duğan-Fazıl Anıl Kılıçlı