İstanbul Avcılar'da 2005 yılında Bakanlar Kurulu tarafından Afet risk bölgesi ilan edilen Ambarlı Mahallesi'nde bina yıkımları başladı. Mahalle sakinleri kaldıkları evlerdeki su, elektrik ve doğalgaz hattının kesilerek zorla evden çıkarıldıklarını belirtti.

Yıkıma karşı direnen mahalle sakinleri tapulu evlerine, "Evime dokunma, afet varsa önlemini al", "Barınma hakkımız engellenemez", "Diren Ambarlı" pankartları ve Türk bayrağı astı.
Kendilerine hiçbir bedel ödenmeden tapulu, iskanlı, ruhsatlı evlerinin yıkılması için terk etmelerinin istendiğini belirten mahalle sakinleri aynı yerde Türkiye Elektrik İletişim A.Ş.’a (TEİAŞ) ait 380 bin volt Ambarlı-Yenibosna Yüksek Gerilim Yer altı Kablo Projesi hat döşenme çalışmaları yapıldığına dikkat çekti.

Aileler, bölgenin ranta açılmak istendiğini öne sürdü. Evlerinin yıkılmasını bekleyen semt sakinlerinin endişeli bekleyişi ise sürüyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri (İBB), Bakanlar Kurulu’nun ‘Afet Risk Alanı’ ilan ettiği Ambarlı Mahallesi’ndeki Bayırlı, Badem ve Bahçe Sokak’ta geçen Aralık ayında 47 binadan 13’ünü yıktı. Diğer konutların da yıkılması için harekete geçilirken, çevik kuvvet ve zabıta gözetiminde 4 binanın su, elektrik ve bazılarının doğalgazı kesildi. İki binalarda kalan ev sahibi ve bir bölümü Suriyeli kiracılar zorla çıkarıldı.

“SİSTEMDE DEFARMASYON”

Avcılar Afetzedeleri Koruma Derneği Başkanı Cemal Kaya gazetemize yaptığı açıklamada,1987’den bu yana imarlı, iskânlı bağımsız kat mülkiyeti olan, depremde hasarsızlık raporu bulunan konutlarında oturduklarını, kendilerinden hiçbir hak ödenmeden evlerini terk etmelerinin istendiğini söyledi.

Emekli mühendis Cemal Kaya, evinin de yıkılmak istendiğini belirterek şöyle devam etti.
"1999 depreminde oturduğumuz bölgede kanalizasyon sisteminde deformasyon olduğu raporlarla sabit. Şimdiye kadar bölgemizde 3 rapor düzenlendi. İlk raporda 1 binanın yıkılması, 18’inin boşaltılması, 38 binanın izlenmesi gerektiği belirtildi.

İkinci raporda binaların durumları tespit edilirken, ’Mevcudun korunması’ yeni yapılaşmaya izin verilmemesi istendi. İzlenmesi gereken binalar da daha sonra ’Afete Maruz Bölge’ kapsamına alındı. Depremden kaç yıl geçti, binalarımızın statik veya beton yapısında en ufak bir oynama olmadı. 10 sene hukuki mücadele verdik. Aynı durumdaki 2 daire için bile ayrı kararlar verildi. Madem afete maruz bölge o zaman yeni yapılan inşaatlar ne anlama geliyor? Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun evi de burada o neden yıkılmıyor? Burada dönen rantlar ne? Lütfen birileri bunun cevabını versin. Bizlere bu haksızlıkları yapanları Allah’a havale ediyoruz” dedi.

Senay BADUR- Kent Yaşam
 

Editör: Haber Merkezi