İstanbul’un en yoğun ve yapılaşmış ilçelerinden biri olan Şişli, son dönemde büyük bir tartışmanın odağı haline geldi. Taşyapı adlı özel bir inşaat firmasına, ilçenin merkezi noktalarından birinde 24 bin metrekarelik geniş bir alanın “rezerv yapı alanı” ilan edilerek inşaat izni verilmesi hem bölge halkı hem de sivil toplum kuruluşları tarafından şiddetle eleştiriliyor.
REZERV ALAN SÜRECİ
Bahsi geçen alan, mahallelilerin “son yeşil alanımız” olarak tanımladığı, Şişli'nin merkezine yakın bir bölgedeki parsellerde yer alıyor. Başlangıçta, bu alanda 72 katlı bir rezidans ve alışveriş merkezi (AVM) inşa edileceği duyurulmuştu. Ancak kamuoyunun artan tepkileri üzerine, projenin planları değişerek 30 ve 27 katlı iki kuleli yapılara dönüştüğü öne sürüldü. Bununla birlikte, alanda başlatılan hafriyat ve temel çalışmaları, çevresel ve toplumsal kaygıları daha da artırdı.
Bu süreç, 2022 yılında Şişli Belediyesi başkanlığı döneminde büyük bir hukuki mücadeleye sahne oldu. Dönemin Belediye Başkanı Muammer Keskin, rezerv yapı ilanına ve inşaat ruhsatlarına karşı çıkarak mahkemeye başvurdu. Mahkeme, 2022’de verilen ilk rezerv yapı kararını iptal etti. Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 8 Ağustos 2022 tarihinde bölgeyi yeniden “rezerv yapı alanı” ilan etti. Belediyenin bu duruma karşı mücadelesi, 2023 yılında ikinci davada da başarısız oldu ve mahkeme davayı reddetti. 2024 yılında seçilen yeni Başkan Resul Emrah Şahan da Keskin’in verdiği mücadeleyi kararlılıkla sürdürdü.
Ancak Şişli Belediye Başkanı Şahan’ın tutuklanması ve Şişli Kaymakamı Cevdet Ertürkmen’in kayyum olarak atanmasıyla birlikte, belediyenin direnci kırıldı. Başkan Şahan’ın tutuklanmasının ardından inşaat süreci hız kazandı ve belediye sürecin dışında kaldı.
2024’TE ŞİŞLİ BELEDİYESİ İNŞAATI DURDURMUŞTU
Rezerv yapı alanındaki tartışmalar yalnızca hukuki ve idari değil, teknik açıdan da sorunlar barındırıyor. Şişli Belediyesi, 2024 yılı Nisan ayında 24 bin metrekarelik alanda yapımı süren rezidans inşaatında yaptığı denetimlerde ciddi uygunsuzluklar tespit etti. Belediye ekipleri, projeye göre 12 milimetre olması gereken bazı demirlerin 10 milimetre olarak kullanıldığını, iksa kazıklarının ise uygulama sırasında projeye aykırı biçimde değiştirildiğini belirledi. Bu tespitlerin ardından tutanak tutuldu, inşaat girişine mühür vuruldu ve çalışmalar durduruldu. Denetim sırasında, yapı denetim firmasının da bu aykırı işlemlere müdahale etmediği belirlendi.
Şişli Belediyesi, 8 Nisan 2024 tarihli denetim sonucunda, projedeki eksiklikler nedeniyle çalışmaları durdurmuş ve ilgili firmadan onaylı, ıslak imzalı proje talep etmişti. Firmanın Bakanlıkça ruhsat onaylı projeyi sunmasının ardından inşaat yeniden başlamıştı.
Öte yandan, bu rezerv alanın dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un imzasıyla 6306 sayılı yasa kapsamında ilan edildiği, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan tarafından 19 Mart 2024 tarihindeki basın toplantısıyla kamuoyuna açıklanmıştı. Şahan, yasal sürecin sürdüğünü ve denetimlerin kesintisiz devam edeceğini de vurgulamıştı.
KENT KONSEYİ VE ŞİŞLİ HALKI İLK GÜNDEN BERİ DİRENİŞTE
Geçtiğimiz yıl, Şişli Kent Konseyi ve Şişli Belediyesi öncülüğünde Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde, muhtarlar, STK temsilcileri ve Şişlilerin katıldığı “TAŞYAPI mahallemden elini çek” toplantısı düzenlendi. Kent Konseyi bileşenleri, muhtarlar ile çok sayıda Şişlilinin katıldığı toplantıda çarpıcı açıklamalar yapıldı. TAŞYAPI’nın Şişli’yi ahtapot gibi sararak nefes alamayacak hale gelmesine izin vermeyeceklerini belirten önceki dönem Kent Konseyi Başkanı Av. Şükran Eroğlu, bunun için gerekli tüm hukuki süreçleri başlatacaklarını söylemişti.
Şahan’dan önce görev yapan Muammer Keskin de “6306 sayılı yasa uygulanırken vatandaş ve belediyeler yok sayılıyor.” demişti. Keskin, “Kentsel dönüşüm yasası olarak bilinen bu kanun, eksiğiyle fazlasıyla ülkemizin ihtiyaç duyduğu bir kanundur. Ancak bu kanunun bazı kesimleri yok sayan bir kanun olduğunu da bilmenizi isterim. Bunlar belediyeler ve vatandaşlardır. Özellikle bu iki unsur bu kanunda yok sayılmıştır. Bu yasa hayata geçirilirken ne belediyeler ne de vatandaşlar dikkate alınıyor.” ifadelerini kullanmıştı.
BELEDİYE BAŞKANI RESUL EMRAH ŞAHAN: “ŞİŞLİ’NİN KANAL İSTANBUL’U”
Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, gazetecilerle bir araya geldiği bir toplantıda “Şişli’nin Kanal İstanbul’u dediğimiz rezerv alanını çok iyi takip ediyoruz. O projelerle ilgili bakanlıkla öyle bir yazışma yaptık ki bakanlık, yazdığımız yazıyı dikkate alarak ruhsatı iptal etti. Size şu kadarını söylemek istiyorum: Rezerv alanda istediklerini yapamayacaklar. Benim meslek eğitimim var ve belediye başkanı olarak bu kente borçluyum. Bana 5 sene sonra sorarlar; ‘Niye orayı yaptırdın?’ diye. Orası hayal ettikleri gibi giderse, ben siyasi olarak kendimi izah edemem.” dedi.
Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, seçim öncesinde 19 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla, 6306 sayılı kanun kullanılarak Merkez Mahallesi 10619 ada 3 parselde bulunan 24 bin metrekarelik alanın, dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un imzasıyla rezerv yapı alanı ilan edildiğini kamuoyuna duyurmuştu.
CEM SOLMAZ: “BU PROJE ŞİŞLİ’NİN KANAL İSTANBUL’UDUR”
Projeye karşı mücadele veren Şişli Kent Konseyi ise geri adım atmıyor. Şişli Kent Konseyi Başkanı Cem Solmaz, projenin sadece bir inşaat değil, kentsel yaşamı tehdit eden bir plan olduğuna vurgu yaparak şu açıklamaları yaptı:
“YEŞİL ALAN DEDİKLERİ SİTE BAHÇESİ OLACAK”
“72 kat meselesinden aldılar diye düşündüm. Başkanın tutuklandığını duyduğumda, aklıma ilk olarak bu proje geldi. 72 katlı yapı zaten başlı başına tartışmalıydı. Zamanında Now TV bu konuyu haber yaptı, biz de kendi mecralarımızda gündeme getirdik. İlk olarak 72 kat olarak planlanmıştı. Sonra kamuoyundan gelen baskılarla bu, ‘36 katlık iki blok’ gibi sunulmaya başlandı.
Projenin detayları ortaya çıktıkça daha çarpıcı gelişmeler yaşandı. Belediyeye, ‘Eğer buraya daha fazla yeşil alan isterseniz, arka taraftaki binayı daha yüksek yaparız’ dendiği iddia edildi. Yani ‘burası 30-30 olacağına, biz 60’ı oraya yapalım; burası da size yeşil alan gibi görünsün’ denildi. Ama bu ‘yeşil alan’ dedikleri şey site bahçesi olacak. Altı otopark, üstü yeşil…”
“KAMUYA AİT ALANLAR EL DEĞİŞTİRİYOR: TAPU, BALKAN VAKFI’NA GEÇMİŞ OLABİLİR”
“Belediye binasının yerine de bina yapılması isteniyor. Zaten mevcut binayı da kaldırıyorlar. ‘Mahkemeyi kazandık’ dediler, ama o mahkeme kararı da oldukça tartışmalı. Belediye binasının da proje alanına dahil edilmesi isteniyor.
Bu alanın tapusu Balkan Vakfı’na ait olabilir. O dönemde değerlemesi düşük olduğu için, Mustafa Sarıgül döneminde Çağlayan’daki bir başka araziyle takas düşünülmüş, ancak tapu devri yapılmamış. Sonradan, azınlık mallarının iadesine dair çıkan yasayla tapu bu vakfa geçmiş. Belediye, başkasına ait araziye kamu binası yapmış olabilir.
Burada mesele imar değil, rant. Balkan Vakfı, Bulgar vatandaşlarının kurduğu bir vakıf. Şişli gibi bir yerde bu kadar kritik bir alanı ellerine geçirmişler. Bu yapı üzerinden kamuya ait alanların nasıl el değiştirdiğini görüyoruz.”
“İNŞAAT FİRMASI, BELEDİYEYE ‘YANA ÇEKİLİN’ DİYOR”
“Şişli Belediyesi'nin yeri projeye kurban ediliyor. İnşaat firmasının belediyeye, ‘Buranın binasını biz yapalım, siz yana çekilin’ dediği bile iddia edildi. Belediye binasının yanındaki benzinlik de bu plana dahil edilmeye çalışılıyor.
‘Kendi arsasına bina dikiyor, ne var bunda?’ diyenler olabilir ama mesele öyle değil. O bölgede yaşayan insanların şerefiye hakkı var. Siz 36 katlı bina diktiğinizde, komşunuzun dairesi güneş görmez hale gelir. Bu bir hak ihlalidir. Şişli gibi sıkışık bir bölgede bu denli yüksek yoğunluk yaratmak vicdansızlıktır.”
“İSTANBUL’UN GÖBEĞİNDE YAŞANACAK BİR KENT FELAKETİ BU”
“Biz bu projeye ‘Şişli’nin Kanal İstanbul’u’ diyoruz. İstanbul Kent Konseyleri Platformu ve Türkiye Kent Konseyleri Platformu olarak basın açıklamaları da yaptık. Çünkü burada sadece bir bina yapılmıyor; kent yaşamı yok ediliyor.
Altyapı bu yoğunluğu kaldırmaz. Mecidiyeköy’de metrobüs, E-5, metro hepsi iç içe. Zaten kentsel bir boğulmuşluk var. Yarın bir felaket olsa bina E-5’in üzerine yıkılır. Bu yapılaşma; trafik, altyapı, kanalizasyon gibi pek çok sistemi iflas ettirir. İstanbul’un göbeğinde yaşanacak bir kent felaketi bu.” TAYDUN ERCAN – KENT YAŞAM
PROJE, TBMM’DE!
Projenin yarattığı tartışmalar, CHP Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar’ın konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşımasına neden oldu. Avşar, verdiği soru önergesinde, kamuya ait bir toplanma alanının özel bir inşaata kurban edilip edilmediğini sordu. Soru önergesinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından yanıtlanması bekleniyor.