İYİ Parti Beyoğlu İlçe Başkanlığı’nın 4. Olağan Kongresi Sütlüce’de bulunan Event House Haliç salonunda gerçekleştirildi. Mevcut başkan İsmail Hakkı Çavuşoğlu, tek aday olarak girdiği kongrede kullanılan oyların tamamını alarak güven tazeledi. Kongreye İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun, Genel İdare Kurulu Üyesi Şule Ağaçayak Ersoy, Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Zeki Bulgan, İYİ Parti’nin il yöneticileri, çeşitli ilçelerinin başkan ve yöneticileri, diğer partilerin temsilcileri, muhtarlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve delegeler katıldı.

ÇAVUŞOĞLU: İYİ PARTİ BAYRAĞINI BEYOĞLU’NUN BURÇLARINA DİKECEĞİZ
Divan Başkanlığı’nı il başkan yardımcısı Dursun Aksu’nun yaptığı kongrede konuşan İlçe Başkanı İsmail Hakkı Çavuşoğlu, alışılagelmiş aday konuşmalarının tersine oldukça kısa bir konuşma yaptı:
“Dördüncü Olağan Kongremize katılan herkese, Beyoğlu ailesi adına teşekkürlerimi sunuyorum.
Siyasi konuşmaların sokakta, pazarda, kulüplerde yapılması gerektiğine inanıyorum. Belediye başkan adayı olduğum dönemde ‘Beyoğlu’nda sıkmadığımız el, girmediğimiz ev kalmayacak’ demiştim; bugün de aynı kararlılıkla söylüyorum.
Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi, bizim en önemli vazifemiz İYİ Parti bayrağını Beyoğlu’nun burçlarına diktirmektir. Mecliste grubu bulunan bir partide, İstanbul’un 39 ilçesi içinde en kıymetlisi olarak gördüğüm Beyoğlu’nda aday olmaktan büyük bir gurur duyuyorum.
Seçilecek yönetim kurulu üyelerimizden, partililerimizden, yöneticilerimizden ve delegelerimizden partilerine olan bağlılıkları nedeniyle gurur duymalarını istiyorum.
Şunun altını çizmek istiyorum: Beyoğlu’nun hanımlarından ve kadınlarından büyük gurur duyuyorum; onları baş tacı görüyorum.
Ve biliyorum ki, bugün bu salonda bulunan arkadaşlarımızın yüzde yetmişi, partimizin kuruluşundan bu yana bıkmadan, küsmeden, Ankara’dan Afyonkarahisar’a, Çanakkale’ye kadar her etkinliğe katılan emektarlarımızdır. Bu inançlı kadınların bizi bir gün Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıyacağına yürekten inanıyorum.”

COŞKUN: İKİ YILDIR KAPIMIZI ÇALMAYANLARIN ADAYLIĞININ MEŞRUİYETİ YOK
İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun ise yaklaşan İstanbul İl Kongresi öncesinde rakiplerine sert sözlerle gönderme yaptı:
“İl başkanıyız. Önümüzdeki dönemde de il başkan adayıyım. Duyan var, duymayan var; biz adayız.
İki senedir kapımızı çalmayanlar, Sarıyer’i ziyaret etmeyenler, Beyoğlu’nun yolunu bilmeyenler, Kağıthane’de kendi bölgesindeki bir tek ilçe başkanıyla bile iyi olmayanlar bugün çıkıp ‘adayız’ diyorlar. Biz, ilçelerine sahip çıkanlarla yolumuzu yürüyeceğiz.
Sizler de kimin düğününüzde, cenazenizde, zor gününüzde yanınızda olduğunu biliyorsunuz; işte onunla birlikte olacaksınız, doğru mu?
Seçimlerden sonra ‘il dağıldı mı, ilde adam var mı, ilçe dağıldı mı, ilçede adam var mı’ diye düşünürken, biz bu ili ayakta tuttuk. Ekonomik olarak da ayakta tuttuk, çalışarak ayakta tuttuk, yeminimize ve sözümüze sadık kalarak ayakta tuttuk.
Ama aynı zamanda ilçelerimiz de bu zorlu ekonomik koşullarda dimdik durdular. İlçe başkanı bulamadığımızı iddia edenlerin yerine çıktılar, teşkilatlarını kurdular, yönetimlerini oluşturdular, üye kaydı yapmaya başladılar.
Evet, bir dönem üye kaybımız oldu ama çok şükür yeniden yükselişe geçtik. O dönemde bin üye yapmayan, giden arkadaşlarımızı aramayan, sormayan, ‘gelin beraber olalım’ demeyenlerin bugün ilk kongredeki adaylıklarının da meşruluğunun da bizim nazarımızda bir karşılığı yoktur.
Sahaya çıkacağız ama hiçbir zaman geçmişimizle övünmeyeceğiz. Çünkü kongreler, gelecekte ne yapacağını ortaya koyanların tercih edildiği yerlerdir. Ve şunu net söylüyorum: 2027’nin sonunda İstanbul’da çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmayacağız.”

KAVUNCU: BU ÜLKENİN İYİ PARTİ’YE ÇOK İHTİYACI VAR
İYİ Parti, parçalanmak ve bölünmek istenen Türkiye Cumhuriyeti’nin, devletimizin, ülkemizin, milletimizin geleceği için son kaledir. O hâlde bunun hakkını vermek zorundasınız. Bu sadece basit bir slogan olarak kalmamalı; hem zihinlerinize hem de yüreklerinize işlemelidir.
Siyaseti bir oyun gibi, bir meşguliyet alanı gibi ya da güç kazanma aracı olarak gören arkadaşlarımız olduğuna inanmıyorum. Biz siyaseti ülke için yapıyoruz. Hele de bugünlerde bu ülkenin İYİ Parti’ye çok ihtiyacı var.
Onun için gerçekten her kapıyı çalmak, bugüne kadar yaptığımızın üç katını, beş katını yapmak zorundayız. Çünkü İYİ Parti’nin “son kale” olduğuna inanan bir kişi, Beyoğlu’nda çalınmadık bir kapı gerçekten bırakmaz. Sadece Beyoğlu’nda değil, tüm ilçelerde, bütün ilçe teşkilatlarımızın aynı duyarlılıkta, aynı bilinçte olması gerekiyor. Çalışmalarınızı buna göre yapmalısınız. Aksi halde ne partimizi istediğimiz noktaya getirebiliriz, ne de ülkemizi içinde bulunduğu durumdan kurtarabiliriz.
Her zamankinden çok daha fazla çalışmak, her zamankinden çok daha kapsayıcı ve kucaklayıcı olmak zorundayız. Yüzde on yeter mi? Yüzde on beş yeter mi? Eğer birisi bu kafadaysa, bu partiye gelip bu anlayışla siyaset yapmak istiyorsa, kulağını çekin; anlamıyorsa da kapının önüne koyun. Bu parti, iş üretmekten başka çaresi olmayan bir partidir. Başka yolumuz yok. Yoksa İYİ Parti son kale falan değil, sadece üç beş kişinin bir araya gelip kendi küçük dünyasında bazı hedefleri gerçekleştirmeye çalıştığı bir yer olur.
Ya samimi bir şekilde bu davayı sahiplenin, ya da samimi değilseniz yerinizi başkalarına bırakın.

“UMUT HAKKI MASUM BİR KAVRAM GİBİ SUNULUYOR”
Umut hakkı konusu da burada gündeme geldi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından “umut hakkı” kavramı Türkiye’ye uygulanırken tartışma konusu oldu. Kavuncu bu konuda şunları söyledi:
“Umut hakkı dediğimiz şey, suçlarından pişmanlık duyan bir mahkumun yeniden değerlendirilmesi ile ilgilidir. Peki, terör örgütü PKK’nın katliamlarını düşünecek olursak, hiçbiri pişmanlık göstermemiştir. Bu hak, kahraman Türk polisinin, Türk askerinin şehit edilmesi ve cumhuriyetimize karşı suç işleyenler için uygulanamaz. Biz, Cumhuriyet’e soykırımcı diyen, yaptıklarıyla gurur duyan ve mücadelemiz devam edecektir diyen bir suçla karşı karşıyayız. Buna rağmen umut hakkı masum bir kavram gibi sunuluyor; bu kabul edilemez.”
Kavuncu, Umut Hakkı’nın İngiltere yasalarından ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarından türetildiğini, ancak Türkiye’de hiçbir şekilde PKK veya güvenlik kuvvetlerini öldüren teröristler için uygulanamayacağını vurguladı.

KAVUNCU’DAN YÜCEL COŞKUN’A DESTEK MESAJI
Kavuncu, mevcut dönemin partinin kendi içinden veya dışından herhangi bir güçle çatışmaya girme dönemi olmadığını özellikle vurguladı.
“Bu dönem birilerinin görevdeki arkadaşlarımızın karşısına dikileceğiniz bir dönem değil” diyerek, partililere sahada ve teşkilat içinde odaklanmaları gereken öncelikleri net bir şekilde işaret etti. Ona göre, bugünkü tablo siyasete uzaklaşmış bir toplumun, güvenini yeniden kazanmaya çalışan bir partiyi işaret ediyor; dolayısıyla enerjiyi ve zamanı iç çekişmelere veya kişisel çekişmelere harcamak yerine, partiyi güçlendirmek ve sahada etkin kılmak gerekiyor.
Kavuncu, bu dönemde esas hedefin, parti disiplinini korumak, sahadaki çalışmaları artırmak ve vatandaşlarla doğrudan temasla İYİ Parti’nin mesajını yaymak olduğunu belirtti. Her türlü rekabetin demokratik ve yapıcı bir zeminde sürdürülmesi gerektiğini, kişisel hesapların veya iktidar hırslarının, partiye ve milli hedeflere zarar verebileceğini vurguladı. Özellikle kongre sürecinde, yarışın ardından partililerin yan yana durmasını sağlayacak bir anlayışın şart olduğunu ifade ederek, liderlik ve teşkilat disiplininin bu dönemin en kritik unsuru olduğunu dile getirdi.”
TEŞKİLAT MENSUPLARINA TEŞEKKÜR
Cumartesi günü evini, işini, çoluğunu, çocuğunu bırakıp kapıdan içeri giren tüm dava arkadaşlarının çok kıymetli olduğunu belirtti.
“Sekiz yıldır tüm zorluklara rağmen mücadele eden, hiçbir menfaat beklemeksizin dimdik duran bütün teşkilat mensuplarımızın önünde saygıyla ve sevgiyle eğiliyorum. İyi ki varsınız.” dedi. TAYFUN ERCAN- KENT YAŞAM






