AKGÜN: MESELE AĞAÇ DEĞİL BENİM KOLTUĞUM
Konu hakkında geçtiğimiz günlerde basın açıklaması düzenleyen Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, “Büyükçekmece Albatros Parkı’nın imara açılması kesinlikle söz konusu değildir. Kamuoyunda imara açıldı olarak belirtilen alan 1957 yılından beri belediyenin tapulu arazisidir. 17 Haziran günü de belediyenin turizm imarlı arsası olan Albatros Parkı üzerinde yapılacak olan inşaatların oranı değişerek %40 otel, %60 da ticaret ve konut olarak belirlendi. Olay bundan ibarettir. Çünkü, bu konuyu gündeme taşıyarak halkı yanıltan kişilerin amaçları yeşil ve çevre meselesi değil, Hasan Akgün’ün koltuğudur. Bu işin başını çeken CHP Milletvekili Ali Şeker ve yandaşları benim değişmez birkaç muhalifimdir. Hedefleri burada benim koltuğumdur. Yalan söyleyerek halkı yanıltmaya devam ediyorlar” dedi

ALİ ŞEKER BAŞKAN AKGÜN’E SERT ÇIKTI

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün “Yalan söylediler, halkı yanılttılar” açıklamasına CHP'li Milletvekili Ali Şeker'den sert tepki geldi. Kendisiyle telefonda görüştüğümüz Ali Şeker gazetemize açıklamalarda bulunarak , “Bu ifadeler CHP'de olmaması gereken son derece çirkin söylemlerdir. Yalan, şahsıma yönelik asla söylenemeyecek bir kelimedir, mesnetsiz bir iftiradır. Söyleyen de kendini müfteri konumuna düşürür. Kimsenin böyle bir şey söylemeye hakkı da yoktur, haddi de yoktur" diye konuştu.

CHP'DE HERKES BİREYDİR, KİMSE KİMSENİN ADAMI DEĞİLDİR

Şeker sözlerini şöyle sürdürdü: "Sanki hayır oyu veren üç kişi bizim uzantımızmış gibi bir algı yaratılıyor. Kaldı ki ben üç arkadaşı da yakından tanımam. CHP'de herkes bireydir, kimse kimsenin adamı da değildir. Ancak doğrularda birleşebilirler. Bu da demek değildir ki bunlar birilerinin adamı. Çünkü doğru bir tanedir. Bazılarının siyaset dağarcıkları böyle olduğu için 'o onun, bu bunun adamı' diyebiliyorlar. Ben söylediğim her şeyin arkasındayım” ifadelerini kullandı.




BİZLER KAMUYU SAVUNUYORUZ, BİRİLERİ DE MÜTEAHHİTLERİ SAVUNUYOR

Albotros'la ilgili görüşlerini dile getiren Şeker, “Sadece Albatros değil kamu arazilerinin belediyeler tarafından satılıp gelir kaynağı olarak kullanılmasını doğru bulmuyorum. Buralar çocuklarımızdan ödünç aldığımız yerler ve geleceğimize buraları düzgün bir şekilde bırakmak zorundayız. Burası daha önceden turizm imarlı da olsa, daha sonra arttırmaya çalıştılar yapamadılar. Şimdi de rezidans alanı olarak artırdılar. Hasan Akgün'ün çoğu kez 'Araplar rezidans' istiyor diye açıklamalarda bulundu. Şimdi 'Kim Arap dedi?' diyormuş. İlçemizin daha çok konuta, rezidansa, beton yığınlarına değil ortak kullanım alanlarına ihtiyacı var. Sosyal belediyecilik satmak değil müteahhitlere vermek değil kamunun kullanımında tutulması demek. Fakat ne hikmetse vatan toprağını vatandaşın kullanımında kalmasını savunanlar vatan haini, satmak isteyenler vatansever oluyor. Bizler burada kamuyu savunuyoruz, birileri de müteahhitleri savunuyor" şeklinde konuştu.

DOĞA KATLİAMLARINA KARŞI ÇIKACAĞIZ

Akgün'ün "Mesele Albotros parkı değil, mesele Hasan Akgün'ün koltuğu" sözlerine de cevap veren Şeker, “Recep Tayyip Erdoğan' da Gezi'de bunlar bana darbe yapmak istiyor’ dedi. Akgün'ün de ‘Koltuğumda gözleri var’ açıklamasının bu söylemden farkı yok. Benim kimsenin koltuğunda gözüm yok. Başakşehir'deki Gölet projesine de karşı çıkıyoruz, Yassıada'daki çevre katliamına da, doğaya yapılan her türlü katliama da. Ben Gölet projesine karşı çıkıyorsam şimdi gözüm Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'ın koltuğunda mı?" ifadelerini kullandı.
Son olarak, Diren Büyükçekmece ve bileşenleri Albatros Parkı’nda bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi. Platform gönüllülerinden İlker Kolukısa’nin yapmış olduğu açıklamada, “Mücadelemiz 2013 yılından beri devam ediyor. Albatros’un ihale yoluyla satışını duyduğumuz günden beri örgütlenerek burada çeşitli eylemlerde bulunduk. ‘Albatros satılıp betonlaştırılmasın, halkın kullanımı için yeşil alan olsun’ talebimize Belediye duyarsız kaldı. Önce ağaçları budama adı altında kolsuz bıraktılar. Sonra yamaçlarına mıcır döktüler. Burayı sahipsiz bıraktığımız her an Belediyenin yeni bir hamlesi ile karşı karşıya kaldık. Biz de 30 gün süren çadır direnişimizi başlattık. Direnişimizin son gününde sabaha karşı polis ve zabıta ekipleri parkı bastı. Nöbetçi arkadaşlarımız gözaltına alındı. Kadınları polis yaka paça dışarı attı. Akgün’ün son hamlesi de parkın imarını yüzde 60 konut, yüzde 40 turizm alanı yapmak oldu. Rantçılar bu alandan elini çeksinler. Biz Büyükçekmeceliler olarak parkımızın peşini bırakmayacağız. Baskılar bizi yıldıramaz” şeklinde konuştu.
1979 yılında Büyükçekmece Belediyesi’nin imar bölümünde çalışan ve Albatros’un projesini çizen Rıdvan Nuri Saydağ, konu hakkında şu açıklamalarda bulundu. “Bu projenin bizim dönemimizde yüzde 20 konut yüzde 80 turizm amaçlı çizildi. 1980 yılından sonra bizler İstanbul’a kaydırıldık. Şu an da Albatros Parkı, yüzde 60 konut, yüzde 40 turizm alanı olmuş. Bu durum alanın rant amaçlı kullanıldığını da gözler önüne seriyor. Alan sermayeye peşkeş çekiliyor ve kumsallar halktan uzaklaştırılıyor. Bu alanlar neye göre, kime göre paylaştırılıyor? Konutlar kimlerin hizmetinde olacak. Bu konutların yapılması Büyükçekmeceyi ve trafiğini nasıl etkileyecek? Öncelikle bu soruların cevaplandırılması gerekiyor” dedi.
Başkan Akgün’ün ‘Burası benim arazim. Ben kendi arazimi kullanıma açıyorum’ şeklindeki açıklamasını hatırlattığımız Saydağ, “Alanın Akgün’ün arazisi olduğu muallak bir durumdur. O bölge deprem ve heyelan bölgesi. İmara açıldığı zaman bu tehlike de göze alınmalıdır. Arazinin analizleri mutlak surette doğru yapılmalıdır” şeklinde konuştu.
Paftalarla oynandığı iddialarını hakkında da açıklamalarda bulunan Saydağ, “Olabilir ancak bunların belgelenmesi gerekir” dedi.


Senay BADUR- Sibel GÜLERSÖYLER / Kent Yaşam


 
Editör: Haber Merkezi