Dünya Yara İyileştirme Dernekleri Birliği’nin ( WUWHS) 2016 yılında İtalya’nın Floransa kentinde düzenlenen Dünya Yara Bakım Kongresi’nde 877 poster arasında Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Ercan Cihandide ile birlikte birincilik ödülü almış olan hemşire  Deniz Yahcı ayak sağlığı merkezi açtı. Deniz Yahcı  Ayak Sağlığı ve Estetik Merkezi’nin yaklaşık dört ay önce açan Yahcı, güzellik salonu olarak ruhsatlandırılmalarından şikayetçi.  Kadıköy Bağdat Caddesi üzerinde açılan ayak sağlığı merkezi için güzellik salonu yerine podoloji merkezi olarak ruhsat alabilmeleri gerektiğini söyleyen Yahcı çelişkilerden yakındı. Yahcı aynı zamanda podoloji eğitimi alan gençlerin karşı karşıya kaldığı sorunlardan da bahsetti.

 “PODOLOJİDE LİSANS YOK, YÜKSEK LİSANS VAR”

Yahcı, “ Podoloji ayak sağlığı teknikeri yetiştirmek için bir üniversite bölümü açılmış. Podolojiyi meslek olarak tanımlamışsınız ama çalışma imkanı vermiyorsunuz. Bu meslek grubunun devlet kurumlarına atamaları yok. Ayrıca  kaç tanesinin özel bir işletme açıp işletebilme ekonomik  gücü var? Podolog meslektaşlarım adına çok üzücü bir durum var. Bu mesleğin bir yüksek lisansı var. Bu mesleğin yüksek lisansına yani podolojinin; podologlar giremiyor. Hemşireler ve fizyoterapistler girebiliyor. Ben şu anda aynı zamanda podoliji ikinci sınıf öğrencisiyim. Hemşirelik kimliğim olduğu için ben yüksek lisans yapabileceğim ama sadece podoloji okuyan genç sınıf arkadaşlarım podolog olarak yüksek lisans yapamayacak. Onlar iki yıllık olduğu için yüksek lisan yapamayacaklar. Herhangi bir hemşire yapacak. Bu meslek grubuna haksızlık değil mi? Bir alanda uzmanlık açıyoruz ama dört yıllığı yok. Önce o alanın lisans eğitimini tamamla. Ondan sonra yüksek lisans aç. Bu düzeltilmesi gereken yöntemlerden birisi. Normalde benim işime geliyor. Ben Türkiye’deki ilk üç ayak sağlığı uzmanından biri olacağım belki de. Sayı az ve kendimce önemli olacağım. Ama bu haksızlık!

“O ZAMAN BU MESLEK DEĞİL”

Sınıf arkadaşlarım şunu diyorlar: ‘Erasmus ile gidip Almanya’da kalacağım.’ Niye kalsınlar? Bu ülkede mesleğin bir geleceğini görmüyor. ‘ Ben bunu bir meslek olarak seçmişim eğitimini alıyorum. Özel üniversiteye parasını veriyorum. Fakat kendime ait bir işyeri açamıyorum, bir doktorun yanında çalışacağım. O zaman bu meslek değil.’ diyorlar.” dedi.

 Podologların iş yeri açmaktaki sorunlarının üniversite paralelinde devam ettiğini belirten Deniz Yahcı, “ Yönetmelik diyor ki ‘Sen ayak sağlığı ile ilgili bir yer açamazsın. Ruhsatlandırmada bizim podoloji merkezi diye bir şeyimiz yok.’

TABELAMDA AYAK SAĞLIĞI YAZABİLMELİ”

Biz ayak sağlığı merkezini güzellik salonu ruhsatı ile alıp işletiyoruz. Böyle bir gariplik olabilir mi? Güzellik salonunda cilt bakımı yapılıyor. Epilasyon yapılıyor. Biz ise ayağın problemlerine bakıyoruz. Basış bozukluğunu, tırnak mantarını, nasırını, batığını tedavi ediyoruz.  Bunlar da belki çok önemli bir tanılamayı fark edip doktora yönlendiriyoruz.

Benim tabelamda ayak sağlığı yazıyor diye İlçe Sağlık Müdürlüğünden uyarı alıyorum. ‘Sağlık’ kelimesini kullanamazmışım. Niye kullanamam diyorum ben ayağın sağlığını sağlıyorum. Ben ayağın ojesini sürmüyorum ki. Ayağın sağlık hizmetini veriyorum. Dolayısıyla ben manikür pedikür yapmıyorum. Burası bir kuaför salonu değil. Ben tabelama ayak bakımı yazmak zorunda değilim. Tekrar ediyorum; ben ayağın tırnaktaki mantarını tedavi ediyorum. Ayaktaki basış bozukluğunu tedavi ediyorum. Bunun için benim tabelamda ayak sağlığı yazabilmeli. Yaptığımız iş çok bariz.

“ BIRAKIN ÖZGÜR ÇALIŞALIM”

 Ruhsatlandırmada diyor ki ‘bir hekim olmadan bu işi yapamazsınız.’ O zaman bu eğitimi neden veriyorsunuz? Biz anatomi görüyoruz. Biyoloji görüyoruz. Biyokimya görüyoruz. Hadi beni geçin ben 30 senelik hemşireyim. Onun dışında bu insanlar ekmek parası kazanacağım diye eğitimini alıyor. Devlete ataması yok. Özelde çalışma fırsatı yok yasal engeller var. Bu eğitim alanını niye Almanya’dan kopyalayıp bizim eğitim sistemimizin içerisine soktunuz? Ayak sağlığı işi bu.  Yani ayağın normal dokusunun dışındaki dokuların yok edilmesi. Ayağın sağını, solunu törpüleyip üstüne oje sürüp göndermiyorum.  Bu yüzden benimkisi ayak bakımı olamaz. Olmamalı da zaten. Bu çok ciddi bir sorun. Biz meslek grubunun eğitimini veriyorsanız bunu da sahiplenmeniz gerekir. Bu çocuğunuz gibidir. Bu çocuğu yaptıysanız bakacaksınız. Onu bir yere getireceksiniz. . Biz bir mücadele vermişsek 50 yaşımızda gelip bunun eğitimini alıyorsak hedefimiz bunu bir yere götürmekse bırakın özgür çalışalım. Özgür olmayan üretemez geliştiremez”  diye konuştu. TAYFUN ERCAN / KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi