Heybeliada’da alkollü restoranlara gönderilen "İçki ve uyuşturucu satan, alan ve aracılık edenlere lanet edilmiştir’ ifadelerinin de yer aldığı mektuplardan kamuoyuna düşmeden önce haberdar olduğunu ama kişilere prim vermemek için söz konusu yapmadığını belirten Çetinkaya, nereden geldiği belli olmayan ve içerisinde dini içerikler yazan mektupların tehditkâr mı yoksa tavsiye niteliğinde mi olduğunu anlayamadığını belirtti.
Söz konusu mektupları gönderenlere seslenen Çetinkaya, “Adalar Türkiye'nin çok kültürlülüğünün örnek alındığı ve rol model olduğu bir mekândır. Burada kimse kimsenin dinine, diline, ırkına, rengine, cinsine, fikrine ve yaşam biçimine karışmaz. Burada ezan sesini de duyarsın, çan sesini de” diyerek devam etti.
ADALAR DA TEMEL FELSEFE İNSANDIR
Adaların kültür mozaiği olduğunu, herkesin kültürüne saygı duyulduğunu ve komşunun cenaze namazında Müslüman’ın da, Hristiyan’ın da, Ermeni’nin de katıldığını, acının camide de olsa, cem evin de de olsa, kilisede de olsa aynı olduğunu belirten Çetinkaya, “Burada temel felsefe insandır” dedi.
Adalar’ın bir gemi olduğunu ve bu gemi de herkesin olduğunu ifade ederek konuşmasını sürdüren Nurhan Çetinkaya, “Burada kimsenin kimseyle derdi olmaz. İçmeyen içine saygı gösteriyor. Burada herkes kendi fikrini özgürce anlatır ve öyle de yaşar. Kimse kimsenin hakkını hukukuna karışmaz, karışamaz” diyerek söz konusu mektupları gönderenlere hitap etti.
“Sana tavsiyem hiç bunlarla uğraşma. Adalar’da bu tip şeyler anca meyhanede, kilisenin bahçesinde, caminin avlusunda sadece sohbet konusundan öteye geçmez. Kimse bu tür konulara itibar etmez. Kimse o mektupları yazan çıksın konuşsun. Öyle korkarak bu işler olmaz. Çıkar derdini anlatırsın, içkiye de karşı olabilirsin. Farklı bir dünyan, farklı bir bakış açın da olabilir. Buna da karşı değiliz. Gelirsin konuşuruz, seni de tüm samimiyetimizle dinleriz ama bizi böyle dandik dündük mektuplarla birbirimize düşüremezsin. Sana tavsiyem, her kimsen, kimin adamıysan, kime çalışıyorsan yoksa hakikaten kendi teşhisin mi bilmem ama şunu bil ki; Ada halkı hiçbir zaman bu işlerde prim vermez”
Selvi Sarıtaç / Kent Yaşam
