İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen “Geçmiş ve Geleceği Birleştiren Kırkyama Sanatı ile Kadınların Güçlendirilmesi”  Hem döngüsel ekonomiye hem de kadın istihdamına destek veren projenin lansman ise İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi bünyesinde yapıldı. Lansman Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Bakan Müşaviri Ümit Ünal, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, İstanbul Vali Yardımcısı Dr. Şevket Atlı, Gaziosmanpaşa Kaymakamı İskender Yönen, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşegül Topal Sarıkaya ve Prof. Dr. Emir Tan Eyüpsultan belediyesi ak parti meclis üyesi Zehra Purde Muti, Doğu ve Güneydoğu kültür sanat derneği kadın kolları başkanı Derya Yılmaz ile birçok sivil toplum örgütü başkanı. Kamu, özel ve sivil toplum sektörlerinin temsilcileri, STK ve derneklerin kadın kolları başkanları katıldı.

Kırkyama sanatı kadınların elinde yeniden hayat bulacak Geleneksel kırkyama sanatı sayesinde kadınlar istihdam edilecek Türk kültürünün eski miraslarından biri olan kırkyama sanatı, gerçekleşen proje ile birlikte yeniden kadınların elinde hayat bulacak.

Geleneksel kırkyama sanatı sayesinde kadınlar istihdam edilecek

İSTANBUL - Türk kültürünün eski miraslarından biri olan kırkyama sanatı, gerçekleşen proje ile birlikte yeniden kadınların elinde hayat bulacak. Tekstil atıklarının kullanılarak döngüsel ekonomiye de katkı sağlayacak olan proje sayesinde kadınlar ayrıca 1 buçuk yıllık eğitimin sonunda istihdama kazandırılacak.

Kırkyama sanatı kadınların elinde yeniden hayat bulacak

Vizyoner Kadınlar Derneği (VİKADER)'nin "Geçmiş ve Geleceği Birleştiren Kırkyama Sanatıyla Kadınların Güçlendirilme" Projesi, TC Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve İstanbul Kalkınma Ajansı'nın da katkılarıyla hayata geçti. Gerçekleşecek olan proje ile birlikte açılacak olan atölyelerde kadınlara eğitimciler tarafından kırkyama sanatı öğretilecek.

Tekstil atıkları geri dönüşümle birlikte kırkyama sanatı ile buluşacak

6 bin tekstil firmasından toplanacak olan atıklarla eskimeye yüz tutan kırkyama sanatının buluşacağı ürünler ise yılsonu fuarında tekstil sektöründen katılımcılarla buluşacak. Eğitim sonrası zanaat sahibi olan kadınların ise aynı zamanda istihdama kazandırılması adına adımlar atılacak.

"Atıklarla, geri dönüşümle 194 kalem kırkyama ürünü elde edilecek"

Projenin sahibi Vizyoner Kadınlar Derneği'nin Başkanı ve İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Danışmanı Gülçin Mete, ürünlerin geri dönüşümle ortaya çıkacak olduğunu hatırlatarak, "Kırkyama aslında bizim kültürümüzün, Anadolumuzun eskimeye yüz tutmuş bir sanatı. Bizler de bu sanatı tekrar gün yüzüne çıkarmayı istedik. Biz bu sanatı canlandırırken kadınlarımıza bu sanatın eğitimini vererek onları bir zanaat sahibi yapmak ve istihdama kazandırmak istiyoruz. Ayrıca projenin içerisinde kırkyamaların üretileceği tüm ham maddeler tekstil atıklarından elde edileceği için proje kapsamında 6 bin tekstil firmasının atıkları toplanacak. Bu atıklarla geri dönüşümle 194 kalem kırkyama ürünü elde edilecek. Böylelikle bir sektör için atık olarak görülen başka bir sektör için hammadde olarak kullanılarak döngüsel ekonomiye de katkı sağlanmış olacak" dedi.

"İş adamları ile bir araya gelinecek, KOSGEB'ten destek alınacak"

 Mete ; ayrıca projenin kadın istihdamı konusunda nasıl ilerleyeceği ile ilgili de, "Projenin devamı niteliğinde zaten bir atölye kuruluyor. Bu atölye kapsamında 48 kadınımız bu sanatın eğitimlerini uzmanlarından alacaklar. Bir buçuk yıl sürecek olan bu eğitim sonunda onları iş adamları ile bir araya getirerek istihdama dâhil edeceğiz. Proje sonunda da fuar olacak. Tüm yıl boyunca ortaya çıkan ürünleri bu fuarda sergileyeceğiz. Bu fuara sektörden de çok fazla katılım olacak. ya belki birlikte çalışma kararı alacaklar belki de kadınlarımız, 'biz bu konuda kendimizi geliştirdik, bağımsız olarak kendi atölyemizi kurmak istiyoruz' diyecekler. Bu noktada da KOSGEB ile kadınlarımızı bir araya getirerek edinmiş odlukları sanatla devletten fon alarak kendi işyerlerini açmalarını sağlayacağız. Kurulacak olan atölye devam niteliğinde olacağı için eğitimler de devam edecek ve daha çok kadına ulaşacağız" şeklinde konuştu.

Mete; ‘’Bizler kadınlar için neler yapabiliriz sorusuna aradığımız cevaplarla, bireysel olarak yürüttüğümüz mücadelelerimizin sonucunda yolumuzun kesiştiği dostlarımız ile beraber 2013 yılında Vizyoner Kadınlar Derneği çatısı altında birleşmeye karar verdik. Hali hazırda yürüttüğümüz çalışmaların bir kurum çatısı altında toplanarak daha sistematik hale gelmesini amaçlayarak bu yola çıktık. Sivil toplumun güçlenmesiyle birlikte kadınların sahip oldukları güçleri konusunda farkındalıklarını arttırmada işimizi kolaylaştıracağına olan inancımız çıktığımız bu yolu aydınlatan en önemli unsurdu.

Tabii kadınlar için faaliyet gösteren birçok sivil toplum örgütü vardı. Bu noktada var olanı yeniden üretmekten ziyade farklılık yaratma gereksinimi duyduk. Sanatı çalışmalarımızda ön plana çıkardık ve metot olarak sanatı kullandık. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalara baktığımızda da sosyal farkındalık projelerimizin yanı sıra, sahnelediğimiz tiyatro oyunlarımızla da kadının toplumdaki yerinin ve topluma sunduğu katkılarının görünürlüğünün arttırılmasına yardımcı olmaya çalıştık.

Bugün lansmanını gerçekleştirdiğimiz projemizde de bu düşüncelerimizin hepsini bir araya getirmeye çalıştığımız ve bu konuda da başarılı olduğunu düşündüğümüz bir faaliyet çizelgesi oluşturduk. Bu noktada kadının güçlendirilmesi için neden özellikle kırkyama sorusu birçoğunuzun aklına gelmiştir. Proje yazım aşamasında arkadaşlarımızla sayısız toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantılarda kadınların güçlerinin farkına varmaları ve yeteneklerinin geliştirilmesi önemliydi. Ancak bunların yanı sıra artık tüm dünyayı ilgilendiren ve özellikle çocuklarımızın geleceği için de dikkate almamız gereken çevre sorunları için çözüm olabilecek tabiri caizse bir taşta birden fazla kuş vurmanın yollarını aradık.

Özellikle Bayrampaşa ve Gaziosmanpaşa semtlerini seçmemizin sebebi ise birçok tekstil firmasının çalışma sahası dolayısıyla birçok tekstil atığının da ortaya çıktığı bir saha olması oldu. Çevre ile ilgili yaptığımız araştırmalar sonucunda tekstil atıklarının petrol ve petrol türevlerinin ardından çevre sorunlarının ikinci temel nedeni olduğu sonucuna ulaştık. Sonrasında ise yavaş yavaş istihdam ve sürdürülebilirlik çerçevesinde tekstilin önemli bir birleştirici olacağı kanaatine vardık.

Dernek üyelerimizle yaptığımız toplantılarda da evet tekstili ve tekstil atıklarını kullanacağız ama nasıl sorusuna cevap aradık. Uzun tartışma ve fikir alışverişleri sonunda tekstil firmalarından toplayacağımız çeşit çeşit kumaş türünü ne gibi bir metotla bir araya getirebileceğimiz sorusuna kırkyama ile cevap bulduk.

Biliyorsunuz ki yama tarihsel olarak kadınların günlük hayatlarında çok sık kullandığı ancak tüketim çılgınlığının sonucu unuttuğumuz önemli bir gelenektir. Kullanılabilir ürün tasarlamaya izin veren bir sanat dalı olan kırkyama ile geleneğimizin tekrar canlandırılması ve ülke ekonomisinde kadın iş gücünün güçlenmesine öncülük edebileceğimize inanıyoruz. Yani kırkyama üretilebilir ürün yelpazesinin geniş olması ve çalışmak için daha özgür bir alan sağlaması nedeniyle tam da aradığımız şeydi.

Böylece kırkyama ile hem geri dönüşüm ve sürdürülebilirliğe dikkat çekebileceğimiz bir alan bularak gelecek nesle karşı sorumluluğumuzu bir nebze yerine getirmeyi hem de kadın istihdamının arttırılmasını amaçladık. Ayrıca kadınların bu şekilde ev ekonomisine de katkı sunabileceğini göz önünde bulundurarak bu doğrultuda kendi gücünün farkında olacak kadınların sayısının arttırılmasını sağlayacağına inancımız tam.

Bugün burada kamu, özel sektör ve sivil toplum temsilcileri bir arada bulunuyor. Herkese davetimizi kabul ederek geldikleri için derneğimiz adına teşekkür ederim. Özellikle proje yazım aşamasında tüm sektör temsilcilerinin bir araya gelebilecekleri ve diyalog ortamının oluşturulacağı alanın oluşturulması da bizler için kadınların bireysel farkındalıklarının arttırılması kadar önemli bir süreçti. Burada farklı sektörden farklı uzmanlıkta insanların farkındalığı ile oluşturulacak iletişim ağı ile her bir üretim aşamamızı daha verimli hale getirecek yeni fikirler geliştirmenin önünü açabileceğimize inanıyoruz dedi’’.

Son olarak kadınlara kendi mesajını ileten Mete, "Yıldızları gökyüzünde aramasınlar, kendilerinin birer yıldız olduklarının ve değerlerinin farkına varsınlar. ve lütfen tüketmekten ziyade üreten olmaya doğru yol alsınlar" diyerek sözlerini sonlandırdı.

Editör: Haber Merkezi