Yeni eğitim ve öğretim yılında küresel salgın korona virüsün etkisi ile sadece anaokulu ve ilkokul 1’inci sınıf öğrencileri yüzyüze eğitime başlamıştı. Salgının öğrenciler üzerindeki ruhsal etkisini sanatsal faaliyet ile azaltmak isteyen Mektebim Koleji yöneticileri  ‘’Haydi Çocuklar Mars’a’’ isimli bir etkinlik düzenledi. İlk defa okul hayatına atılacak olan miniklerin okula alışmalarını da kolaylaştırmayı amaçlayan etkinlik, Mektebim Koleji’nin Küçükçekmece Atakent Kampüsü’nde yapıldı. ‘’Karagöz’ün uzay yolculuğu’’ isimli geleneksel gölge oyununun Hasan İlker Yıldırım tarafından sergilendiği programda öğrenciler hem eğlendi hem de uzay hakkında bilgilendirildi. Etkinliğe Mektebim Kolejleri Genel Müdürü Servet Özkök , Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcısı İhsan Bahri Bellek, Küçükçekmece Belediyesi Kültür Müdürü Güney Özkılınç, İlçe Milli Eğitim Özel Okullar Şube Müdürü Murat Gündüz, Mektebim Koleji Halkalı Kampüs Müdürü Miray Şengül ile birlikte öğrenci ve öğretmenler katıldı. 

‘’ETKİNLİKLER SÜRECEK’’

Etkinliğin ardından gazetemize özel açıklamalarda bulunan Mektebim Kolejleri Genel Müdürü Servet Özkök, pandeminin eğitim sistemine olan etkisi, özel okulların durumu ve velilerin okul tercihi yaparken nelere dikkat etmeleri gerektiğine dair değerlendirmeler de bulundu. Uzun süredir okullardan uzak kalan çocukların okullara yeniden gelmelerinden keyif duyduklarını belirten Mektebim Koleji Genel Müdürü Servet Özkök, ‘’Öğrencilerimizin seslerinin yankılanmasıyla birlikte okullarımız yeniden hayat buldu. Bugün anaokullarımız ve ilkokul 1’inci sınıf öğrencilerimiz ile bir etkinlik yaptık. Onlara geleneksel Türk ezgileri ve motifleri ile Hacivat ve Karagöz’ü seyrettirme imkanı bulduk. Bu tarz etkinlerimiz devam edecek. Özellikle pandemi döneminde açık havada gerçekleştireceğimiz ve çocukların fiziksel aktivitelerde bulunacakları etkinliklerimizi sürdüreceğiz’’ diye konuştu.



 

‘’EKONOMİK YAPISI GÜÇLÜ OKULLAR TERCİH EDİLMELİ’’

Velileri çocukları için okul tercihi yaparken yapılan işin kısa vadeli mi yoksa uzun vadeli mi olduğuna dikkat etmeleri konusunda uyaran Özkök, ‘’Öncelikle okul kimin diye bakılmalı. Yapılan yatırımın kısa vadeli mi yoksa uzun vadeli mi olduğu kontrol edilmeli. Mesela bizim internet sitemizde yönetim kadrosunun tamamının özgeçmişleri var. Ben buna çok önem veriyorum. Burayı yönetenler kimlerdir. Kısa vadeli yapılan ve bugüne kadar kendini kanıtlamamış okullar yerine, kendini kanıtlamış okullara öncelik verilmeli. Bir müfredat, ders programının hazırlanması, hangi derslerin olduğu ve okulun misyon ve vizyonuna bakılmalı. Ve öyle bir döneme geldik ki böyle bir dönemde ekonomik yapısı aynı zamanda güçlü okullara çocuklarını göndermeleri tavsiye ederim.



 

‘’ÖĞRENCİ TAKİBİ VE GERİ BİLDİRİM ÖNEMLİ’’

Eğitimin kaç saat olacağını özel okullar kendileri belirliyor. Biliyorsunuz EBA var, EBA bütün öğrencilere açık. Bunun dışında özel okullarda ilave olarak nasıl katkı yapılabilir. Online’da nasıl birebir ders yapılabilir. En büyük farklılıklar bunlar zaten. Daha da önemlisi öğrencinin takibinin sağlanması. Bununla ilgili yaşadığım güzel bir örnek var. Trabzon’a gittiğimde başka bir şirketin bölge müdürü ile karşılaştık. Bölge müdürü, ‘Ben sizi daha önceden bilseydim çocuğumu sizin okulunuza kayıt ettirirdim’ dedi. Ben de, ‘neden?’ diye sordum. ‘Erzurum’da toplantıdayken cep telefonuma kızınız online derse girmedi diye mesaj geldi. Toplantıdan çıktım. Telefon açtım. Kızım derse girmemişsin diyince kızım şaşırdı’ dedi. Burada önemli olan geri bildirimin yapılıyor olması, ailenin bilgilendiriliyor olması. Online ders vermekten öte çocukların nerelerde eksik kaldıkları , bunların tespiti ve onları motevi etmek. Çünkü çok zor bir dönem. Bilgisayarın karşısında uzun saatler kalmak onları fiziksel ve ruhsal olarak etkiliyor. Ama bu etkiyi en aza indirmek için bugün yaptığımız etkinlik gibi etkinlikleri arttırmak. Çocuklarla birlikte onları uzaktan da olsa sosyalleştirecek faaliyetlerde bulunmak. Bu tarz etkinlikler  çocukları olabildiğince okuldan uzak tutmayıp, okul ile bağlantılarını devam ettirme amacını güdüyor’’ dedi.

 ‘’EĞİTİMDE ÖNCELİK TİCARET OLURSA, BAŞARI OLMAZ’’

Son yıllarda özel okul sektöründe yaşanan artışa değinen Özkök, ‘’Bu artış yapılırken özel okullar çok karlı işletmeler bu karlı işletmelere yatırım yaparsak çok iyi paralar kazanırız düşüncesi ile hareket edildi. Sonrasında ise iyi yönetilemeyen özel okullar el değiştirdi, bireysel olarak satıldı. Sektör hakkında bilgisi olmayan, eğitim sektörünü bilmeyen iş adamları bu sektöre girdiler. Bunun en büyük problemi olaya kısa vadeli bakıp, kar olarak görmeleriydi. Eğitim zor bir sektör. Kısa vadeli ve bilinmeden yapılacak bir iş değil.  Eğitim sektörünün gerekliliklerini yapacaksınız ki bunların sonucunda okulun ihtiyacını karşılayacak finansmanı elde edeceksiniz. Eğer siz eğitimi değilde öncelikle ticareti ön plana alırsanız, başarılı olamazsınız.

‘’KIYAFET SATMAK, KİTAP SATMANIN ÖNÜNE GEÇTİ’’

Bunun en temel örneği de, 1000 kişilik okul yapıp, 100 kişilik konferans salonu yapılan okullardır. Burada öncelik konferans salonu değil, sıf yapmış olmak için yapmak. Çünkü 1000 kişilik okulda en az 400 kişilik konferans salonu olması gerekir. Ama bunların hepsi dikkate alınmadan yapıldı. Öncelik sıralamasında kütüphaneden çok girişteki mağazalara önem verildi. Çünkü kıyafet satmak, kitap satmaktan daha öne geçti. Sektörün en önemli problemi buydu’’ dedi.

‘’EN ERKEN ONLİNE DERSE BAŞLAYAN EĞİTİM KURUMU OLDUK’’

Yaklaşık bir buçuk yıl önce Mektebim’de yönetim yapısının değiştiğini anlatan Özkök, ‘’Bu değişimle birlikte yeni gelen yönetimin temeli çocuklar üzerine kurdu. Merkezi çocukları alarak, onların faydasına neler yapabiliriz diye odaklandık. Eğitim kökenli ve eğitimi önceliğe alan çok iyi bir genel merkez kadromuz var. Eğitime uzun vadeli bakarak, dünyada ne olup, bittiğine ve bu eğitim adına atılan adımları Türkiye’ye nasıl getireceğini planlayan, çocuklara bunun nasıl sunulacağını araştıran tecrübeli bir kadromuz var. Özellikle pandemi dönemiyle birlikte başlayan uzaktan eğitim sisteminde Mektebim olarak başarılı bir dönem geçirdik. Daha önce çocuklar okullara geliyordu, uzaktan eğitimle biz çocukların evlerine gittik. Sokağa çıkma yasağının başladığı günün ertesi günü Türkiye genelinde online bir sınav yaptık. Ve hemen ardından online olarak derslere başladık. En erken online derse başlayan eğitim kurumu olduk. Dünya’da neler olup, bittiğini takip eden bir ekip olduğumuzdan dolayı bu geçişi hızlıca yaptık’’ diye ifade etti.

‘’SERVİS FİRMASINA VELİLER ADINA DAVA AÇTIK’’

Pandemi döneminin zorluğunu anlatan Özkök, ‘’Uzaktan eğitimlerde gerek öğretmenlerin aşırı gayretleri gerek ise velilerin akıl almaz destekleriyle bu dönemi iyi bir şekilde atlattık. Bu dönemde en büyük problem özel okullar ile veliler arasında oldu. Servis hizmetleri, yemek ve katma değer vergisi konusunda bazı sorunlar oluştu. Biz bunları kendi yöntemlerimiz ile çözdük. Şimdi yemek ile kdv sorununu servisten ayırmak isterim. Servis firmalarının yapısı biraz farklı. Kendisi servis işleten firmalar olduğu gibi servis hizmetini velinin almasına aracılık eden okullar da var. Şimdi biz ne yaptık? Servis firmasına velilere kullanmadıkları servis bedellerini iade etmesi konusunda defalarca ihtarda bulunduk. Servis firması bu ihtarların sonucunda olumlu dönüş yapmadı. Velilere şöyle bir bildirimde bulunduk. Bütün velilerimizden ödeme dekontlarını alıyoruz.  Servis firmasına velilerimiz adına dava açıyoruz. Velilerimizin hiç bir vekalet ücreti olmadan onların servis firmaları ile aralarındaki olan bu para aidesi konusunu biz üstlendik. Dava aşamasında velilerin adına bu tahsilatı yapmak için biz çabalıyoruz

‘’GERİ ÖDEME ZAMAN ALIYOR’’

Ama yemek ile kdv iadesi aynı değil. Çünkü yemek ve kdv iadelerini eğitim kurumları kendileri aldı. Şimdi elbette yenmeyen yemeğin parası iade edilecek. Yenmeyen yemeklerin parasını biz iade ettik. Aynı şekilde katma değer vergisinde de ocak ayında kayıt olmuş olan velilerden başlayarak, şuana kadar en son 1900 kişiye kdv iadesi yapmaya başladık. Burada sadece şöyle bir sıkıntı var. Mesela kayıtla ilgili veliler bize ücret ödemeye kalktığında yaklaşık 12 bin veli tek bir banka hesabına para yatırıyor. Ama tersi olduğunda biz 12 bin veliye iade yapıyoruz. Sadece bu biraz zaman alıyor o yüzden velilerden anlayış bekliyoruz. Şuana kadar en son 1900 velimize iade yaptık’’ diye söyledi.

Tolga ÖZDEMİR –KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi