Sayın Başkan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı görevinde üçüncü yılınıBir kez daha görevinizde başarılar diliyoruz. Göreve geldiğiniz günden bugüne yaptığınız çalışmaları kısaca değerlendirebilir misiniz?

İstanbul’un ve hatta ülkemizin en köklü kurumlarından birinde görev yapmak insana her şeyden önce büyük sorumluluk yüklüyor. Eğer duyarlı bir vatandaşsanız şehir size, onu koruma, kollama ve yaşama ilhamını ziyadesiyle veriyor. İstanbul İtfaiyesi’nden sorumlu bir vatandaşsanız bu ilhama bir de çalışma aşkı ekleniyor. Görevde bulunduğum süre içinde yangın, sıkışmalı kaza, sel-su baskını, hayvan kurtarma başta olmak üzere 2019 yılında 22.546’sı yangın 63.284, 2020’de 20.584’ü yangın 63.087 ve 2021 yılında ise 20.760’sı yangın olmak üzere 73.856 itfai olaya müdahale ettik.

İtfai olaylara müdahale öncesi hazır olmak adına başta tüneller, hastaneler, okullar, kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere kritik yerlerde müdahale planları hazırlıyor tatbikatlar düzenliyoruz.  2021 yılında 731 müdahale planı 2022 Nisan sonu itibari ile 94 müdahale planı hazırladık. Yine yangınlara ortalama varış süremiz 2021 yılında ise 6 dakika 10 saniye olarak  gerçekleşti. Bu süreyi daha aşağıya çekmek için yeni istasyon açma çalışmalarımız devam ediyor. Acil sağlık hizmetleri kapsamında 2021 yılında 62.654 acil sağlık hizmeti verdik. Bunun 166 şehirler arası hasta naklidir.

‘Yaz sezonunda titizlikle çalışacağız’

İstanbul İtfaiyesi’nin en önemli görevlerinden biri ise plajlarda can kurtarma. 2021 yılında toplam 58.930 metre uzunluğa sahip 49 plajda, 618 personel ile hizmet verdik ve boğulma tehlikesi geçiren 3.784 kişiye müdahale edildi.  1 Haziran 2022 tarihi itibariyle açılan yaz sezonuyla da 18 Eylül’e dek titizlikle çalışacağımızın bilgisini İstanbullulara vermiş olayım. Dilerim keyifli ve sağlıklı bir yaz geçiririz. İşimizin en önemli parçası eğitim ve gelişimdir, bunu hep söylüyorum. Bu bağlamda itfaiye personelimize ve hatta yurt içi ve dışından gelen itfaiyecilere Resneli’de bulunan atak, gözlem ve patlama konteynırlarımızda itfaiye eğitimleri veriyoruz. Yine 2020 yılında hizmete aldığımız İtfaiye Simülasyon Merkezi’nde 288 kişiye eğitim verdik. Silivrikapı’daki İlk Yardım Eğitim Merkezimizde 2021 yılında 3.815 kişiye, ilk yardım eğitimi ve halk sağlığı semineri verildi.

‘Yangına karşı müdahale bilincini artırmayı önemsiyoruz’

İtfaiye denince yine de akla gelen ilk şey yangınlar elbette. Ama yangınların çıkması halinde söndürülmesi kadar önemli bir şey varsa o da çıkmadan önce önlenmesidir. Bu bağlamda eğitim ve yangın önlem büyük önem arz ediyor. 7’den 70’e kadar tüm İstanbullulara AKOM’da, İtfaiye ve İBB İlk Yardım Eğitim Merkezinde, İtfaiye istasyonlarında, okullarda, yerinde ve mobil eğitim araçları marifetiyle yangına karşı doğru davranış şekilleri kazandırmaya çalışmaktayız. Çünkü toplumu içine kattığımız tüm mücadeleler çok daha anlamlı ve uzun vadede etkili olur. İstanbul’un farklı noktalarındaki Bilboardlar, Modyo Ekranlar, Led ekranlardan teşkilatımız hakkında ve yangını önleme konusunda bilgilendirici içerikler paylaşıyor, bu bilinci yaymayı çok önemsiyoruz. ̆ Yıllara sair olmak üzere eğitim ve farkındalık artırma çalışmalarımıza ortalama 700 bin katılımcı iştirak etmekte olup yaşanan ve devam salgın nedeniyle iptal ettiğimiz eğitim ve tatbikatlardan ötürü 2021 yılında 181.946 katılımcı iştirak etmiştir.

‘Denetimlerimizle yangın sayılarında düşüş gerçekleşti’

Önlem çalışmaları kapsamında Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğe göre, işyeri çalıştırma ruhsatına yönelik itfaiye görüş işlemleri kapsamında 2021 yılında 20.503 işlem gerçekleştirdik.  Her şey İstanbulluların güvende kalması için. Yine denetim çalışmaları kapsamında 2021 yılı sonu itibariyle yetki verdiğimiz firmalar tarafından 21.638  adet baca temizlenmiş olup, temizleme sonrası 5.628 denetim gerçekleştirdik. 2017-2021 yılları arasında son beş yılda müdahale ettiğimiz yangın sayısında %18 civarı bir düşüş gerçekleştiğini gözlemledik. Yıl boyunca yapılan eğitim ve farkındalık artırma çalışmalarının ve yangın önlem faaliyetlerinin bu düşüşte etkisi olduğu değerlendirmesi yapılabilir.

‘Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP)’ın en önemli paydaşıyız’

İtfaiye teşkilatları günlük hayatta itfai olaylara müdahaleden sorumlu olmakla birlikte deprem başta olmak üzere tüm afetlere müdahalede görev alan en önemli ekiplerdir. 2000 yılında kurulan ve 7/24 hizmet veren AKOM, Afet ve acil durumlarda İBB’nin tüm birimleri arasında hızlı ve etkili iletişim sağlamakla görevli. AKOM tarafından Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) ile entegre olarak hazırlanan İBB Acil Durum ve Afet Müdahale Planı her yıl güncellenmekte ve  İstanbul Büyükşehir Belediyesi TAMP İstanbul’da, Yangın ve Defin olmak üzere 2 çalışma grubunda ana çözüm ortağı, 21 çalışma grubunda ise destek çözüm ortağı olarak görev almakta. Biz de İBB olarak kurumsal yapımız ile bu noktada İstanbul TAMP’ın en önemli paydaşı konumundayız. Hazırlık safhasının önemli faaliyetlerinden olan erken uyarı sistemleridir. Bu kapsamda 5 dere üzerinde 10 adet akım gözlem istasyonu ve yine kritik noktalara yerleştirilmiş 60 adet Buzlanma Erken Uyarı Sistemi(BEUS) sensörlerinden gelen veriler ile buzlanma ve taşkınlara karşı önceden tedbirleri alma imkanımız bulunmakta. Yine 10 ayrı noktada kurulan otomatik meteoroloji istasyonları ve Meteoroloji Genel Müdürlüğüne (MGM) ait İstanbul genelindeki 40 gözlem istasyonu ile gözlem yapmaktayız.

‘4.844 çalışanımız ile hizmet veriyoruz’    

Deprem, sel, büyük yangınlar, kışla mücadele vb. Afet ve acil durumlar ve büyük organizasyonlara yönelik olarak İBB birimleri ile ilgili kurum ve kuruluşların katıldığı hazırlık ve değerlendirme toplantıları yapıyoruz. Bosna Hersek’ten Somali, Pakistan, Endonezya’ya, yurtiçi ve yurtdışında birçok yerde afetlerden zarar görenlerin yardımına koştuk. İstanbul itfaiyesi olarak son 15 yılda afete maruz kalan il dışında 20, yurtdışında 10 bölgeye yardıma gittik. Son üç yıl içerisinde İBB olarak Düzce’de sel, Tunceli’de nehirde kaybolma, Elazığ’da deprem, Sakarya Hendek’teki patlama, Giresun’da sel, İzmir’deki deprem, Çanakkale’de gemi yangını, Rize ve Artvin’de sel, Antalya ve Muğla’da orman yangınları ile Kastamonu ve Sinop’ta sel ve heyelan olaylarına yardım ekipleri gönderdik. Afetlerde ve itfai olaylarda arama-kurtarma görevi için K-9 Köpekli arama-kurtarma ekibi kurduğumuzu ve bu ekibin çalışmalarının hız kesmeden sürdüğünü de söylemeliyim. Hali hazırda 27’si gönüllü 98’i profesyonel olmak üzere 125 itfaiye istasyonunda, 903 araç ve 262’si kadın 4.844 çalışanımız ile hizmet veriyoruz.

Ne tür bir yönetim devir aldınız?

İstanbul İtfaiyesi, tarihinde her zaman güçlü ve etkili bir kurum olmuştur. Aksi İstanbulluların güvenliğini tehlikeye atmak olurdu zaten. Amacım, güçlü tarihi ve yapısıyla devraldığım İstanbul İtfaiyesi’ni daha da güçlendirmek ve benden sonraki yöneticilerimize şehrin layık olduğu gibi bırakmaktır. İstanbul İtfaiyesi’nin geçmişini düşününce şahısların üzerinde olduğunu ve sürekli gelişiminin vazgeçilmez bir vatan borcu olduğunu anlayacaksınız. İstanbul’a karşı sorumluluklarımı en iyi biçimde yerine getirmeye çalışmaktayım. Hem bir yönetici hem de bir vatandaş olarak. Ama umuyorum ki dönemim, gelişime ve yeniliklere son derece açık, parlak bir dönemlerinden biri olarak anılacaktır.

Ne tür hedeflerle yola çıktınız? Bu hedeflerinizin ne kadarını gerçekleştirebildiniz?

İBB Performans programında da yer aldığı üzere iki önemli hedefimiz yangınla mücadelede toplumun eğitim ve farkındalığını artırmak ve yangınlara ortalama varış süresini düşürerek itfaiye olaylara etkin müdahale etmek. Bunları başarmak için yukarıda da bahsettiğim üzere toplumun her kesimine yönelik eğitim programları düzenliyor ve yeni istasyonları hizmete alıyoruz. Kurumsallaşmayı hızlandırmak üzere güncel sistem, teknoloji ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Ayrıca İtfaiye Simülasyon Merkezi’mizi kurmuş olmamız itfaiyemize büyük bir avantaj kazandırdı. Göreve gelirken nitelik ve nicelik bakımından koyduğumuz hedefleri birer birer gerçekleştiriyoruz. Bu konuda İBB Başkanımız Sayın İmamoğlu’nun verdiği desteği anmadan geçmek istemem. Çünkü biz büyük bir aileyiz. Ve güçlenmemiz, entegre bir çabanın sonucudur.

‘Vatandaşlarımızın da desteğine ihtiyacımız var’

İtfaiye teşkilatı olarak yaşadığınız sıkıntılarınız var mı?

Şehrin sürekli genişlemesi ve nüfusunun artması, ihtiyaçların belirlenmesi ve karşılanması noktasında elbette güçlükler çıkıyor ancak güçlü bir donanıma ve köklü bir kültüre sahip olduğumuz için bunlarla baş edebiliyor büyük sorunlar yaşamıyoruz. Ancak çok önemli bazı noktalarda vatandaşlarımızın da desteğine ihtiyacımız var elbette. Olaya müdahale esnasında hatalı park itfaiyenin düşmanı diyebilirim. Yanlış ihbarlar da yine çalışmalarımıza olumsuz yansıyan konulardan. İstanbullulardan ricam; sokakları her an kendilerine, ailelerine, iş yerlerine, ekmek teknelerine, ata dede miraslarına ulaşmamız gerekecekmiş gibi düşünmeleri, trafikte ya da park ederken itfaiyenin geçebileceği yolların açık olmasını gözetmeleri.  Bir yangın ya da afet anında ise çevre güvenliğini alma konusunda zorlanmamamız adına, mesafeyi korumak bize epey yardımcı olur. Toplumun bilinci geliştikçe, bu mücadelede hep birlikte başarımız da artacaktır. Takipçisi olduğumuz diğer bir husus bütün dünyada saygın ve itibarlı bir meslek olan itfaiyeciliğin ülkemizde de başta mevzuatlar olmak üzere tüm alanlarda hak ettiği yere ulaşması. Bunun için ülkemizin en büyük ve öncü itfaiyesi olarak tüm itfaiyeciler adına her fırsatta her mecrada taleplerimizi dile getiriyoruz.

‘İtfaiye teşkilatımız yeterli ekipman ve donanıma sahip’

İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye teşkilatı olarak yangın vb. doğal afetlere her an hazırlıklı mı? Yeterli donanım ve ekipmana sahip mi?

7/24 hizmet veren ve yalnızca yangınlarda değil tüm afetlerde ve acil sağlık sorunlarında 112’yle entegre şekilde hizmet veren itfaiye teşkilatımız, şu an yeterli donanıma ve ekipmana sahip. Ancak bu asla duran bir şey değil. Çağ, yenilik çağı. Bu nedenle  tüm yenilikleri takip ediyor ve her birini kurumumuzu güçlendirmek için takip ediyoruz. İtfaiye “biz olduk” diyemeyeceğiniz ve dememeniz gereken bir yer. Her zaman daha iyisi mümkün. Mesele ona ulaşmak isteyecek vizyonunuzun olması. Deprem, sel başta olmak üzere birçok afet tehlikesiyle ve günlük yaşamda acil durumlarla karşı karşıya olan İstanbul’a karşı gerekli tedbirlerin alınmasında Büyükşehir Belediyemizin görev ve sorumlulukları bulunuyor. İstanbul Büyükşehir Belediyemizin bu konularla ilgili kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlanması görevi 24 saat çalışma esasına göre hizmet veren Afet Koordinasyon Merkezi Müdürlüğümüz (AKOM) tarafından yürütülmektedir.

 ‘İBB olarak Acil Durum Müdahale Planı’mızı (İBB-ADAMP) hazırladık’

AFAD tarafından üretilen 7.5 büyüklüğündeki bir deprem senaryosu için yaptığımız planlamalara göre; İtfaiye Daire Başkanlığımız Yangın Çalışma Grubu’nda 3944 personel ve 688 araçla, arama kurtarma çalışma grubunda 243 personel ve 27 araçla, KBRN çalışma grubunda ise 18 personel ve 2 araçla hizmet verecek. Ayrıca planlarımızda destek illerden gelecek ekiplerin karşılanması ve konuşlanacağı noktalar belirlendi.İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, her geçen gün gelişen, artan araç-gereç kapasitesini yönetmek ve konusunda yetişmiş uzman personelimizle olası olumsuzluklara karşı hızlı ve etkin müdahaleyi sağlamak için bir yol haritası oluşturarak, Acil Durum ve Afet Müdahale Planı’mızı (İBB-ADAMP) hazırladık. Bu müdahale planımızla İstanbul Büyükşehir Belediyemizin olası afetlere müdahale kapasitesini yükseltiyoruz. İstanbul genelindeki kamera görüntülerinden; farklı amaçlar için kurulmuş sistemlerden, ölçüm istasyonu verilerinden; 153 Çözüm Merkezi, İtfaiye Komuta, İSKİ Komuta gibi İBB komutalarımıza vatandaşlardan gelen ihbarlardan ve sahada çalışan ekiplerden gelen bilgiler doğrultusunda ekipler yönlendirilerek gerekli müdahale çalışmaları yapılıyor.  

‘1500’ün üzerinde kişiye deprem farkındalığı eğitimi verdik’

26 Eylül 2019 tarihinde Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki deprem sonrasında İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun talimatları ile 1.500’ün üzerinde kişiye “Deprem Farkındalığı Eğitmen Eğitimi” verdik. İstanbul genelindeki okullara, belediye çalışanlarına, muhtarlara “Deprem Farkındalık Eğitimleri” verildi ve eğitimler verilmeye devam ediyor. Normal zamanlarda, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yaptığımız protokol çerçevesinde okullarımızdan gelen öğrenci gruplarına eğitim sezonu boyunca Merkezimizde “Afetlerden Korunma ve Güvenli Yaşam Eğitimi” veriyoruz. Okullarda ve kurumlarda yapılan tatbikatlara yılda ortalama 700.000 kişi katılıyor. Olası İstanbul Depremine hazırlık amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet ve Acil Durum Müdahale Planı ile İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında;  İBB Birimlerinin depremden en az şekilde etkilenerek hizmetlerini aksatmadan devam edebilmeleri, olası yaralanmalar, can kayıpları ve ekonomik zararları en aza indirmek için İBB hizmet binalarında haberli deprem tatbikatları planladık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak yurtiçinde ve yurtdışında meydana gelen afetlerde ekiplerimizi bölgelere göndererek yardım faaliyetlerimizi yürütüyoruz. AKOM'un koordinasyonunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi birimlerimizden oluşan arama kurtarma, sağlık, gıda, su ve kanal altyapısı, atık yönetimi, ilaçlama vb. ekiplerimiz ile yardım malzemelerini afetin yaşandığı bölgelere gönderiyoruz. Ekiplerimiz burada gerekli müdahale, destek ve iyileştirme çalışmalarını yapıyor. Son üç yıl içerisinde Düzce’de sel, Tunceli’de nehirde kaybolma, Elazığ’da deprem, Sakarya Hendek’teki patlama, Giresun’da sel, İzmir’deki deprem, Çanakkale’de gemi yangını, Rize ve Artvin’de sel, Antalya ve Muğla’da orman yangınları ile Kastamonu ve Sinop’ta sel ve heyelan olaylarına yardım ekiplerimizi gönderdik.

Malum yaz mevsimiyle beraber vatandaşlar tatil, piknik vb. sosyal aktivitelere yönelecek. Geçtiğimiz yıl çok acı olaylar yaşandı. İstanbul halkına gazetemiz aracılığıyla duyurmak istediğiniz mesajlarınız var mı?

Geçtiğimiz yaz yaşanan orman yangınlarının bir daha yaşanmaması en büyük dileğimiz. Ama bu da bir doğa olayı ve elbette olası. Burada vatandaş olarak yapabileceğimiz şey şu; tehlikeyi oluşturmamak ve önlemlerle yaşamak. Piknikte, gezide ormanlık alanlarda ve yakınlarında ateş yakılmaması gerektiğini herkesin bildiğini ve bilmeyenlerin de artık öğrendiğini düşünüyorum. Cam artıklarının doğada bırakılmaması da önemlidir. Ufak görünen tehlikeleri bile ekiplere hızlıca bildirmek de önceliklerimizden olmalı. Çünkü kıvılcım, düşündüğümüzden hızlı bir yok edicidir. Ağaçlara, yeşile, doğaya, onun barındırdığı tüm canlılara saygı ve sevgi duyarak yaşamak, gelecek nesillere nefes alınacak bir alan bırakmamızı sağlayacak. Memleketin ciğerlerine sahip çıkacağız; vatandaş, devlet hep birlikte. İstanbul İtfaiyesi olarak Orman Genel Müdürlüğü destek istediği her zaman  üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.  

‘İtfaiye mesleğini geleceğin idealleri arasına taşımak istiyoruz

İstanbul İtfaiyesi gibi köklü ve güçlü bir kurumun başında olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Ve gönlümden geçen şu; itfaiyemizin yurdun dört bir yanında verdiği büyük sınavlardan sonra, gözlerde yaş ve gurur dolu alkışlarla uğurlandığımız her olaydan sonra; ağaçtan kurtardığımız her kedi, nefesini soldurmadığımız her kuş için; bu ülkede bir çocuğun daha gönlüne itfaiyeci olmak düşüyor. Bu mesleği geleceğin idealleri arasına taşımak çok güzel. Canla başla çalışan tüm itfaiyeci evlatlarımı sevgiyle kucaklıyorum. Var olsunlar.

 CELAL KARAALİ-FİDAN UĞUR-KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi